| Eğer bir gün yük olursam volkanın içine atlayacağımı temsil ediyor. | Open Subtitles | إنه يدل إذا أصبحت في يوماً ما عبء اقفز في بركان |
| Eğer insan olursam babamı ve kardeşlerimi asla göremeyeceğim. | Open Subtitles | إذا أصبحت إنسانة, لن أكون مع أبي و أخواتي مرة أخرى. |
| Ailem ancak büyük bir hukuk şirketinin ortağı olursam tatmin olur. | Open Subtitles | أهلي سيسعدون لو أصبحت شريكاً في شركة محاماة كبيرة |
| Profesyonel olursam bu durum değişebilir. | Open Subtitles | من الممكن تغيير هذا اذا اصبحت لاعب محترف |
| Eğleneceğiz. Ayrıca ya tek başınayken bebekte bir minik eziğe daha sebep olursam? | Open Subtitles | سيكون ممتعاً, بجانب, ماذا لو انا هنالك لوحدي, |
| Ya seni öldürmek için kurulan ekibin içinde olursam? | Open Subtitles | وماذا إنْ كنتُ فى فرقة إطلاق النار التى سترديك بالرصاص؟ |
| Evet. şimdi bir düşün, eğer ben müdür olursam daha fazla arkadaş olarak kalamayız. | Open Subtitles | نعم ، عليك أن تلاحظ إن عدت مدير مجدداً لن نصبح أصدقاء إلا إن أصبحت طالب مجتهد |
| Ama beni tam, bütün, güvende hissettiren insanın yakınında olursam daha çok gelişme kaydedeceğimi düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | لكن ألا تفكر أنه من الممكن أن أحقق المزيد من التقدم إن كنت بالقرب من الشخص الذي يجعلني أشعر أنني كامل وواثق من نفسي؟ |
| Bazı zamanlar yeterince konsantre olursam saatin hızlı ilerlemesini sağlayabilirmişim gibi geliyor. | Open Subtitles | أحياناً أفكر بأنني إذا ركزنا بما فيه الكفاية يمكنني جعل الساعة تسرع |
| Bilet alacak olursam bu çocuklara alırım, senin paralı satılmış kardeşine değil. | Open Subtitles | إذا أردت أعطاء أحدًا تذكّرة فتكون لهؤلاء الصغار، وليس لشقيق المرتزق |
| Yeterince iyi olursam üniversiteye girebilir miyim dersin? | Open Subtitles | أتعتقد إنى إذا أصبحت جيدا بما يكفى يمكننى الألتحاق بالجامعة؟ |
| Söz veriyorum, eğer Başkan olursam, her kese ben bakacağım: | Open Subtitles | أعد بأنني إذا أصبحت ألرئيس سأولي ألإهتمام بالجميع |
| Eğer ben başkan olursam, insanlara mesela nazik davranacağım. | Open Subtitles | إذا أصبحت رئيسة أنا سوف أعامل الناس برفق |
| Eğer yönetici yardımcısı olursam buraya tıkılıp kalacağım anlamına gelir. | Open Subtitles | إذا أصبحت مساعد المدير فإنها ستكون خطوة نحو البقاء فى هذا العمل للأبد |
| Profesyonel olursam bu durum değişebilir. | Open Subtitles | يمكن أن يتغير هذا إذا أصبحت لاعباً محترفاً |
| Bir gün amcan olursam komik olmaz mıydı? | Open Subtitles | ألن يكون الأمر مضحك لو أصبحت يوما ما كعمّك؟ |
| Sihirbaz olursam kimse beni hor görmeyecek. | Open Subtitles | لو أصبحت ساحراً لا أحد سينظر إليّ بإستحقار كما أنني سأحصل على الكثير من المال |
| Ya sonunda onsuz yaşayamayacağın adam olursam? | Open Subtitles | ماذا لو أصبحت ذلك الرجل الذي لا تستطيعين العيش بدونه |
| Ya ben de Shin Sook Hee veya Na Yoon'un annesi gibi biri olursam? | Open Subtitles | ماذا عساي ان افعل اذا اصبحت مثل شين سوك هي او والدة سيو نا يوون ؟ |
| Aşçı olursam nasıl bir arabam olur biliyor musun? | Open Subtitles | اتعرف ماذا سأقود اذا اصبحت طاهي؟ |
| Sanırım bu, kovboy okulunda müdür olursam işe yarar. | Open Subtitles | انه يفترض ان اكون بذلك لو انا مدير مدرسة رعاة البقر. |
| Geri geldiğinizde gitmiş olursam ya da boş umutların peşindeysem korkmadığımı bilmenizi istiyorum. | Open Subtitles | إنْ كنتُ قد توفيتُ في وقتِ عودتكم أو إنني أتعلّق بقشّة... فأُريدكم أنْ تعرفوا فحسب إنني لستُ خائفة |
| Eğer manken olursam, işe gitmem, ders çalışmam hatta düşünmem bile gerekmeyecek. | Open Subtitles | إن أصبحت عـارضة أزيـاء ، لن يتوجب عليّ العمـل أو الدراسة أو التفكير مجددا |
| Ama beni bütün hissettiren insanın yakınında olursam daha çok gelişme kaydedeceğimi düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | لكن ألا تظن أنه من الممكن أنني قد أحرز المزيد من التقدم إن كنت بالقرب من الشخص الذي يشعرني أنني كامل؟ |
| Bilet alacak olursam bu çocuklara alırım, senin paralı satılmış kardeşine değil. | Open Subtitles | إذا أردت أعطاء أحدًا تذكّرة فتكون لهؤلاء الصغار، وليس لشقيقك المرتزق. |