"olursan" - Translation from Turkish to Arabic

    • وإذا
        
    • تكونين
        
    • فسوف
        
    • فسيكون
        
    • إنْ
        
    • سيعني
        
    • لو كنتِ
        
    • لكِ لو أصبحتَ
        
    • إذا أصبحت
        
    • وأذا
        
    • وستكافأ بالمنزلة التي
        
    • نفسك رجلاً بما
        
    • لو كان الامر متعلقا بك
        
    • كلما كنت
        
    • إذا أصبت
        
    Eğer meclis için aday olursan, bu odadaki hiçbir kadın sana oy vermez. Open Subtitles وإذا بحثت في المكتب، لن تجد امرأة في هذه الغرفة لن تصوت لصالحك.
    Ve eğer araştırmama engel olursan, onun içinde biraz zaman geçirmen gerekecek. Open Subtitles وإذا أعقت تحقيقي سيدي ، لدقيقة أخرى ستمضي بضعاً من الوقت فيه
    Birlikte çok eğleneceğiz, sonra bir gün iyi olursan Talon'u birlikte işletiriz. Open Subtitles سوف نمرح كثيراً ثم في يوم من الأيام عندما تكونين جيدة يمكننا أن ندير التالون مع بعضنا البعض
    Nerede olursan ol, yine de güzelliği bulabilmek şaşırtıcı değil mi? Open Subtitles اليس من المدهش كيف لازلت بامكانك ايجاد الجمال في اي مكان تكونين فيه ؟
    Tekrar sınıf birincisi olursan, ismimi değiştireceğim. Open Subtitles لو تمكنت أن تصبح الأول على الفصل مرة أخرى فسوف أُغير اسمي
    Eğer bundan kurtulmam yardımcı olursan, baharda koridora ekran konacak. Open Subtitles إن أطلقت سراحي فسيكون منصب مراقب قاعة شاغراً في الربيع
    Avukatımız sen olursan şansımızın daha ... yüksek olduğunu mu düşünüyorsun? Open Subtitles أتظن أن أمامنا فرصة أفضل إنْ أبقيناك كمحام لنا؟
    Yalnızca eğer sen de orada olursan buna nasıl tepki vereceğini bilemiyorum... Open Subtitles أنا فقط لا أعرف كيف ستكون رد فعلها، وإذا أنت كنتِ هناك
    Eğer başarısız olursan bu kaderinde olduğu içindir. TED وإذا ما فشلت فهذا بسبب كونك كنت مُعدًا لذلك.
    Yarın gelecek olursan, evine ceset torbasında gidersin! Open Subtitles وإذا أتيت َفي الغد , ستعود إلى المنزل وجثُتك في كيس
    Ama sen ne zaman hazır olursan tabii. Open Subtitles لكن كما تعلمين، وقتما تكونين مستعدة بالطبع
    Hangi bedende olursan ol boğazının maşallahı var! Open Subtitles لا يهم أين تكونين أو متى، يمكنك أن تأكلي جيدًا، أليس هذا هو تخصصكِ؟
    Ama sen benim olursan tüm acılarım dinecek. Open Subtitles ولكن إذا وافقت أن تكونين لي، فسوف ينتهي كل هذا.
    Eğer birine haber vermeye ya da polise ötmeye kalkışacak olursan haberdar olurum. Open Subtitles ولو حاولتى ان تُخبرى اى أحد او اتصلت بالبوليس فسوف اعرف
    O zavallı, korunmasız kıza parmağını sürecek olursan... sonsuza dek kendinden utanırsın. Open Subtitles إذا وضِعُت إصبعَ واحد على تلك البنتِ المسكينة العاجزةِ الحلوّةِ فسوف تَحتقرُ نفسك إلى الأبد
    Bir sabah uyandığımda bir kocaya dönüşmüş olursan, kaçarım. Open Subtitles إذا استيقظت يوماً ورأيتك قدأصبحت زوجي فسوف أهرب
    Engel olursan, hakim karşısında hesap vermek zorunda kalırsın. Open Subtitles اذا عارضت ذلك فسيكون عليك المثول أمام القاضى صباحا لتبرير ذلك
    Tamam ama başarısız olursan tüm krallığın güvenliğini tehlikeye atmış olacaksın. Open Subtitles لكنْ إنْ أخفقتِ، سيكون أمن المملكة بأسرها في خطر.
    Gerekli evrakların olmadan Fransa sınırlarında yakalanacak olursan altı ay hapis cezası alırsın. Open Subtitles اذا وجدناك في فرنسا مرة أخرى بدون الأوراق اللازمة سيعني ذلك سجنا لمدة ستة أشهر
    Dışarıda ya da diğer odada olursan ağladığını duyabilirsin ya da... Open Subtitles لو كنتِ في الخارج أو الغرفة الأخرى يمكنك سماعه وهو يبكي
    Ve ben de geçen seneki pozisyonundaki düşüşünün başkan yardımcısı olursan görevini etkilemesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles و لنّ أدع هبوطكِ الوظيفيّ منالعامالسابق.. يؤثر على العمل الّذي أؤديه لكِ لو أصبحتَ نائب المدير.
    O elindeki limonata değil. Eğer sarhoş olursan seni hastaneye yollarlar. Open Subtitles إذا أصبحت مدمنًا فسيعيدونك لدار الرعاية مرةً أخرى
    Bu kıyafetle insan içine çıkacak olursan seni tutuklarım. Open Subtitles وأذا أرتديت هذا الشيء أمام العموم سوف أعتقلك
    Başarılı olursan istediğin yüksek mevki ile ödüllendirileceğine güvence veriyorum. Open Subtitles يوّسع الأسبان المسافة بيننا كلّي ثقة في فوزكَ.. وستكافأ بالمنزلة التي تستحقها...
    Bana karşı ne kadar dürüst olursan o kadar yardımı dokunur. Open Subtitles كلما كنت صادقاً معي, كلما ساعدتني لعمل شيء تجاه هذا الأمر
    Şifayı kapacak olursan babana benim yüzümden olduğunu söyleyebilirsin. Open Subtitles إذا أصبت بنزلة برد فبإمكانك أن تخبرى والدك أن اللوم كان علىَّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more