"omurgasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • عموده الفقري
        
    • عمودها الفقري
        
    • العمود الفقري
        
    • فقرات
        
    • العمود الفقرى
        
    • العمود الفقريّ
        
    Sen birisinin onun omurgasını ısırarak çıkardığını mı söylüyorsun? Open Subtitles أتعني أن شخصاً قد انتزع عموده الفقري بأسنانه؟
    Dönen bıçaklar omurgasını yırtıp, ciğerlerini parçalamış olmalı. Open Subtitles الشفرات المتحركة لابد أنها قسمت عموده الفقري ومزقت رئتيه
    Bacakları ile yapmak yerine bütün işi esnek sırtı ile yapıyor, tırtıl gibi omurgasını bükerek vücut ağırlığının çoğunu kaldırıyor. Open Subtitles عوضاً عن إسناد المهمة جميعا لأرجله، يثني ظهره كاليسروع، مُقوساً عموده الفقري ليرفع معظم ثقل جسمه.
    Aşırı kilolu, omurgasını kıramıyorum! Open Subtitles إن ملابسها سميكة لا يمكنني كسر عمودها الفقري
    Yine de omurgasını hizalamayı başardık. Open Subtitles لكننا تمكنا من إعادة ترتيب عمودها الفقري
    omurgasını boyunlukla ve desteklerle sabitleyin. Open Subtitles عطل العمود الفقري بوضعك للرقبة يجب ان تربط الدعامة الرئيسية جيدا
    Bence Kramer'in insanın omurgasını kurcalama konusunda hüneri var. Open Subtitles وانا من ظن ان كرايمر لديه براعه في تحريك فقرات رقبه الشخص
    Keşke omurgasını kırsam. Open Subtitles أتمنى لو يُمْكِنني أَنْ أَكْسرَ عموده الفقري.
    Pekâlâ, omurgasını düz tutmak için bunu altına koyun. Open Subtitles حسنٌ, ضع هذه أسفله كي تقوم بتثبيت عموده الفقري
    İsteseydim omurgasını ve vücudundaki her kemiği un ufak ederdim. Open Subtitles إذا أردتُ ذلك, كان يُمكنُ أنْ أُحطّمَ عموده الفقري وكُلّ عظمة في جسمِه
    Bir tür deneysel bir zırhta bel omurgasını kırmış. Open Subtitles "انسحق عموده الفقري السفلي فيما يشبه درعًا تجريبيًا"
    35 yaşında bir hava albayı var, bir tür deneysel zırhın içine alt omurgasını ezmiş. Open Subtitles لدي كولونيل القوة الجوية ذو سنة حطم عموده الفقري السفلي 35 خلال تجربة درع من نوع ما نتج عنه تشقق في العمود الفقري العلوي للصدر
    Fakat kurşun omurgasını zedelemiş. Open Subtitles لكنّ الشظايا أصابت عموده الفقري
    Kimse buradan ayrılmayacak. Eğer kaçmaya kalkarsa omurgasını zedele. Open Subtitles -لا يرحل أحد، إن حاولت الهرب فاكسر عمودها الفقري
    Onlar omurgasını düzeltecekler. Open Subtitles الطبيبان (شيبارد) و (توريس) , سوف يقومان عمودها الفقري
    omurgasını sabitlemeliyiz. Open Subtitles نحتاج لتثبيت عمودها الفقري
    Bu kitle, hava yolunu ve omurgasını kapatıyor. Open Subtitles و هو أيضاً يؤثر على تنفسها و العمود الفقري
    Zaman içinde, topluluğun üzerinde yetişebileceği resifin omurgasını oluştururlar. Open Subtitles وبمرور الوقت يُشكّلونَ العمود الفقري مِنْ الشعبة المرجانيةِ الذي فيه بقيّة المجتمع الذي يُمْكِنُ أَنْ ينْموَ.
    Kocanızın omurgasını tamir edip basıncı azaltmayı başarabildik. Ama,...şey... Open Subtitles لقد استطعت إصلاح العمود الفقري لزوجك، وإزالة الضغط عن نخاعه الشوكي
    Kurşun omuriliği kestikten sonra C-4 omurgasını parçalamış. Open Subtitles الرصاصة دمرت فقرات سى 4 بعد فحص الحبل الشوكى
    Olay şu ki Samuel Abbot 23 Mart 2009'da üç omurgasını kırdı. Open Subtitles الأمر هو سامويل آبوت كسر ثلاث فقرات في ظهره في مارج 23 /2009
    Nadder'in bir adamın omurgasını gözlerinden birer üzüm gibi çıkardığını gördüm. Open Subtitles رأيت شريحة العمود الفقرى لرجل مقلة عينه مثل العنب
    Adamın omurgasını nasıl yiyeceğini ben öğrettim sana. Open Subtitles علّمتكَ كيف تأكل العمود الفقريّ يا رجل، و هكذا تعاملني الآن؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more