| Uyuyana kadar bekleyip sonra yatağına mı atlasam ya da onu omzuma atıp çalılıklara doğru mu koşmalıyım bilemiyorum... | Open Subtitles | لا اعرف اذا كان يجب ان انتظر ليذهب للنوم و اقفز للسرير اضعه علي كتفي واجري به في الغابه |
| Bir seferinde, ben uyurken bir tanesi gelip sikini omzuma koymuştu. | Open Subtitles | ذات مرة، أحدهم جاء ووضع خصيتاه على كتفي بينما كنت نائمة |
| omzuma biri dokundu, dönüp baktığımda kapüşonlu kazağı olan kocaman bir kız bana doğru yürüdü. | TED | شعرت بالضغط على كتفي والتفت حولي لأرى فتاة عملاقة تخرج من الجمهور |
| Apoletlerimi al ve hem sağ, hem de sol omzuma derhal tak. | Open Subtitles | افتح الدرج العلوي من الخزانة وأخرج الأوسمة وألصق بالبذلة في الكتف الأيمن والأيسر ب. |
| Bir elini buraya koyacaksın ve diğer elini omzuma koyacaksın. | Open Subtitles | حسنا, ستضعين يد واحدة هنا واليد الأخرى على كتفى |
| Atış sırası bana geldiğinde, babam tüfeği omzuma koymama yardım etti ve yaklaşık 27 metre ötedeki hedefe nasıl nişan alacağımı anlattı. | TED | حين جاء دوري لإطلاق النار، ساعدني أبي على حمل البندقية على كتفي وشرح لي كيف علي أن استهدف الهدف على بعد 30 ياردة. |
| Fakat konuşmanın durakladığı bir anda Rosie omzuma hafifçe dokundu. | TED | ولكن خلال لحظة صمت أثناء الحوار، لمست روزي كتفي. |
| aynı anda da sağ işaret parmağını sağ omzuma bastırdı. | TED | وضعت إبهامها الأيسر على الجانب الأيسر أسفل ظهري، بينما أدارت سبابتها اليمنى وصولًا إلى كتفي الأيمن من الأمام. |
| Bu arada, eğer boynun ağrırsa, omzuma yaslanabilirsin. | Open Subtitles | بالمناسبة، لوتألمترقبتك، يمكنك استخدام كتفي كوسادة. |
| Sonunda onu kendi omzuma razı ettim. Dahice. | Open Subtitles | وأخيراً أقنعتها بأن تستقر على كتفي ضربة من عبقري |
| Birkaç hayal kırıklığı daha yaşadıktan sonra başını omzuma dayayıp ağlayacak. | Open Subtitles | بعض من خيبات الأمل . وستبكي علي كتفي تذكروا كلماتي |
| Seni omzuma alıp evine kadar 20 km taşırım. | Open Subtitles | سأرفعك على كتفي واعدو الـ12 ميلاً إلى منزلك |
| Bir sabah omzuma sapladığı çatalla uyanmıştım. | Open Subtitles | إستيفظت ذات ليلة لأجد شوكة مغروسة في كتفي |
| "Anne, bir kuş vardı... uçuyordu... sürekli şakıyordu... omzuma kondu, 1 saat orada kaldı, küçücük bir kuştu!" | Open Subtitles | طير صغير .. طار وغنى هبط على كتفي وجلس هنا لساعة |
| omzuma gelen bir kurşunun beni öldürebileceğini mi sandın gerçekten? | Open Subtitles | هل ظننت فعلا أن رصاصة في كتفي سترديني قتيلا؟ |
| Yarı samimi dedi ama bence kesinlikle samimiydi. omzuma dokunun, hala sıcak. | Open Subtitles | لقد قال إنها شبه صادقة لكنني أظنها صادقة تماما تحسس كتفي , ماتزال دافئة |
| Geçerken, elini omzuma nasıl değdirdiğini gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ الطريقة التي لامست بها يده كتفي وهو يسير؟ |
| Ateş edecektim ki, birisi omzuma vurdu. | Open Subtitles | ,أردت أن أطلق النار لكن شخص ما نقر على كتفي |
| omzuma darbe yediğim sırada bayıldım. | Open Subtitles | لقد فقدت الوعي عندما أصبت برصاصة في الكتف |
| Bir keresinde omzuma dokundu dedim. | Open Subtitles | لقد قلت أنه لمسني على كتفى ذات مرة |
| Tek istedikleri oydu... bu nedenle omzuma kurşun yedim. | Open Subtitles | هو من أرادوا سبب أن أتلقى رصاصة بكتفي |
| Karım etrafta yokken, kızımı omzuma alıyorum. | Open Subtitles | عندما كانت زوجتي بعيدة جعلت ابنتي تقف على كتفيّ |
| Adamın biri otobüste omzumda uyuya kaldı ve salyaları omzuma aktı. | Open Subtitles | أي رجل على الحافلةِ نَامَ عليّ وروّلَ على كتفِي. |
| Sanki omzuma yük olan sorunlar yok. | Open Subtitles | مثل لا توجد مشاكل تدفع أكتافى إلى الأسفل |