"ona benzer" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا القبيل
        
    • ذلك القبيل
        
    • مشابهة
        
    Kendi bakışımı ya da ona benzer birşeyi zorlamak ile alakalı değil. TED لا يتعلق الأمر بالإساءة إلى رؤيتي أو أي شيء من هذا القبيل.
    Bir rehabilitasyon merkezine veya ona benzer bir yere git. Open Subtitles أعيدي تأهيل نفسك، أو حياتك أو شيء من هذا القبيل
    Evet, anlaşılan ifade vermemek konusunda kendi kişisel gerekçeleri varmış uyuşturucu ya da ona benzer bir şey. Open Subtitles نعم، من الواضح أنه كان لديه أسبابه لعدم الشهادة; مخدّرات أو شيء من ذلك القبيل
    Sallandığını... bir salıncakta ya da ona benzer bir şeyde sallandığını düşün. Open Subtitles ... التأرجح على التأرجح على أرجوحة أو شيء من ذلك القبيل
    ona benzer bir sorunla gittiğimi hatırlamıyorum ama evet, o ne yapılacağını bilir. Open Subtitles حسناً , لا يمكنني تذكر الذهاب اليه لمشكلة مشابهة لكن , نعم , هو يعرف ما يجب عليه فعله
    Cinayet mahallinde bir kösele kayışı bulmuştuk depoda da ona benzer bir deri bulduk ve bizce dövüş o depoda yapılmış. Open Subtitles نحنُ لا نعلم ، وجدنا حزاماً جلدياً في موقع الجريمة و قطعةٌ مشابهة من الجلد في المستودع
    Birçok siyah rengi seviyorum, birçok griler ve ona benzer şeyler. TED أحب الكثير من الألوان السوداء، الكثير من الرمادي وأشياء من هذا القبيل.
    Fakat düşünmek gerçekten çok basittir: Sadece mantıklı düşünme veya ona benzer bir şey. TED ولكن في الواقع التفكير بسيط جدًا: إنه مجرد نوع من الاستنتاج المنطقي أو شيء من هذا القبيل.
    mesela Dapsone, yada ona benzer bir ilaç uzun bir süre kullanılması gereken bir ilaç TED اذا, دابسون, أو شىء من هذا القبيل, عليك أن تستعمله لفترة ما.
    Ona, bir büroda ya da ona benzer bir yerde iyi bir iş istediğini söyle. Open Subtitles فقط أخبره أنك تسعى لوظيفة جيدة, فى مكتب أو أشياء من هذا القبيل.
    Taksi ya da ona benzer birşeye binerim herhalde, Open Subtitles أعتقد إنه بإمكاني الذهاب مع سيارة أجرة أو شيء من هذا القبيل, إممم
    Tatlım, belki de birkaç şaka yada ona benzer bir şeyler öğrenmelisin. Open Subtitles أه,عزيزتي,رُبما تَستطيعين تَعلُم بعضِ النُكت أو شيئ من هذا القبيل..
    Lopez Phoebe'deki insanları bulduklarında hepsinin zehirli bir sızıntı ya da ona benzer bir şey yüzünden ölü olduğunu söylemişti. Open Subtitles قال " لوبيز " أنهم وجدوا الجميع في " فيبي " موتى بعض التسرب لمواد سامة أو شيء من ذلك القبيل
    Benim de ona benzer bir tecrübem var ama bu durumda, bana göre... Open Subtitles لدي خبرة مشابهة لذلك، و لكن في حالتنا هذه، لا يمكننا التوصل ل...
    ona benzer bir basit iş bulacağım. Open Subtitles لا, فسأجد وظيفة وضيعة مشابهة
    O zaman ona benzer bir şey al gitsin. Open Subtitles إذًا إجلبي لها سترة مشابهة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more