"ona borçluyuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • ندين له
        
    • مدينون له
        
    • ندين لها
        
    • مدينون لها
        
    • بفضله
        
    • مدينين لها
        
    Herşeyi ona borçluyuz. Bizim için ölümsüzlüğünden vazgeçti. Open Subtitles نحن ندين له كل شيء لقد تخلى عن خلوده لأجلنا
    "...ve biz denizayıları bize konuşma yeteneği verdiği için her şeyimizi ona borçluyuz." Open Subtitles ونحن كحيوانات فيل البحر ندين له بكل شيء لأنه استطاع أن يجعلنا نتحدث"
    O, burası için çok şey yaptı. Ve ona borçluyuz. Open Subtitles هو يبذل جهداً كبيراً هنا وكلنا مدينون له
    Sizin için çok önemli olmalı. Hayatlarımızı ona borçluyuz. Open Subtitles لابد أن الأمر مهم جدا لكم نحن مدينون له بحياتنا
    Kendi hayatı olabilir ve bunu ona borçluyuz. Open Subtitles تستطيع ان تحظى بحياتها الخاصة , ونحن ندين لها بذلك
    ona borçluyuz ve o Cytron kartına ihtiyacı var. Open Subtitles نحن مدينون لها. هي بحاجة لبطاقة سايترون,.
    O bizim koruyucumuz, bize hep yardımcı oldu bugün sahip olduğumuz her şeyi ona borçluyuz. Open Subtitles إنه حامينا ولطالما ساعدنا وكل ما نملكه اليوم هو بفضله
    O yüzden bu yemekleri keyifle yeme nezaketini ona borçluyuz. Open Subtitles و لذلك نحن مدينين لها بتناوله و الإستمتاع به
    Ona yapılanlardan dolayı, bu kadarını ona borçluyuz. Open Subtitles ,إننا ندين له بذلك القدر على ما قد فعلناه
    Sanırım biralar için bunu ona borçluyuz. Open Subtitles أعتقد اننا ندين له مقابل البيره
    Sanırım biralar için bunu ona borçluyuz. Open Subtitles نحن ندين له بالكثير بعد البيرة
    Tüm olanlardan sonra bunu ona borçluyuz. Open Subtitles وبعد ما فعلناه، نحن ندين له بذلك
    Ona yardım etmemizi istedi. ona borçluyuz. Open Subtitles لقد طلب منا مساعدتها ونحن ندين له
    Weatherly ve Tetazoo onun masum olduğunu varsaymayabilirler ama biz en azından bunu ona borçluyuz. Open Subtitles -ويزرلي" و "تيتازو" " ربما لا يفترضون أنه بريء لكننا ندين له بهذا اللإفتراض على الأقل
    Bizi de ele verebilirdi. ona borçluyuz, çeneni kapalı tut. Open Subtitles أنت , كان بأمكانه ان يوشى بنا نحن مدينون له ,أطبق فمك
    O bize bir ev verdi, bir hayat. ona borçluyuz. Open Subtitles أعطانا منزلا ، وحياة نحن مدينون له
    - Aang'i sevmediğini biliyorum ama ona borçluyuz... Open Subtitles أعلم أنك لا تحبه لكننا مدينون له
    Hayatımızı ona borçluyuz, ve şu anda bize ihtiyacı var. Open Subtitles ندين لها بحياتنا والأن إنها بحاجتنا
    Bizim için çalışmıştı, bunu ona borçluyuz. Open Subtitles لقد عملت من أجلنا نحن ندين لها بهذا
    ona borçluyuz, Hastings. Open Subtitles نحن ندين لها يا "هستنغز"
    Bunu ona borçluyuz çünkü arkadaşları değildik. Open Subtitles نحن مدينون لها لأننا لم نكن أصدقائها
    Greg Stillson'dı, ve biz bunu kanıtlamak zorundayız. Bunu ona borçluyuz. Open Subtitles كان (غريغ ستيلسون) ، وعلينا إثبات ذلك فنحن مدينون لها
    Hayatta kalmamızı bile çoğunlukla ona borçluyuz. Open Subtitles إننا على قيد الحياة تقريبًا بفضله
    Bunu ona borçluyuz Richard, ve onun buna ihtiyacı var. Open Subtitles نحن مدينين لها بهذا،و هي بحاجة له

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more