"ona söylediğim" - Translation from Turkish to Arabic

• قلته له
• قلته لها
• أخبرته به
• أخبرتها به
• أقوله له
• قلتهُ لها
• أقوله لها
• كنت اقوله

Ona söylediğim tek iltifat buydu.
فلقد كان هذا الإطراء الوحيد الذي قلته له

Bir adamı kör kütük sarhoş edip, dün gece Ona söylediğim her şeyi unutturabilecek bir şişe Tekila lazım.
أحتاجُ إلى زجاجة جيدة من التيكيلا من شأنها أن تُسكر رجلًا وينسى كل ما قلته له الليلة الماضية

Söylediğine göre, doğum gününde Ona söylediğim birşey yüzünden yapmış bunu.
وقالت أنها فعلت ذلك بسبب شيء قلته لها يوم عيد ميلادها

Evet. Ona söylediğim ilk şey, sen olsan ne yapacağını düşünmesi ve tam tersini yapması gerektiği oldu.
أجل , أول شيء أخبرته به هو أن يتخيل ما تفعله

Ona söylediğim şey buydu.
هذا ما أخبرتها به أنه حدث

John'u ben hallederim. Ona söylediğim her şeyi yutacaktır.
ستربحين بمساعدتى سأتكفل بأمر جون سينفذ كل ما أقوله له

Ona söylediğim aynı şeyi san da söylüyorum.
أنا سأخبرُك ما قلتهُ لها

8 Yaşımdan beri Ona söylediğim şeyleri işte.
نفس الشيئ الذي أقوله لها منذ كنت في الثامنة من عمري

Bu uygun bir tarih değil. Arkadaş olarak gideceğiz. Ona söylediğim buydu.
ليس هذا موعداً غرامياً سنذهب كصديقين، ذلك ما قلته له

Benim arkadaşımdı, ve bu Ona söylediğim son sözler oldu.
لقد كان صديقي هذا كان آخر شيء قلته له

Görüşmemiz uzun sürmeyecek. Ona söylediğim aynı şeyi sana da söyleyeceğim.
‫لن يطول الأمر ‫سأقول لك ما قلته له

Tam olarak Ona söylediğim şey.
إنه ما قلته له بالضبط

Ona söylediğim şeyler için.
عن كل شئ قلته له

Ona söylediğim son söz,
كان آخر ما قلته له هو:

Baba benim Ona söylediğim son şey:
:آخر شيء قلته لها "هل سيقتلك إذا كنتي لطيفة"

Ona çok kaba davrandım. Ona söylediğim son şeyin...
خاطبتها بفظاظة, ولا أريد أن يكون آخر ما قلته لها...

Martha ile olan son konuşmak, biraz öfke doluydu, ve Ona söylediğim şeylerden dolayı kendimi asla affetmeyeceğim.
كانت محادثتي الأخيرة مع (مارثا) مشاجرة و لن أسامح نفسي أبداً على ما قلته لها

Ona söylediğim şeyi sana da söyleyeyim.
سأخبركِ بنفس الأمر الذي أخبرته به

Ona söylediğim son şey bir yalandı.
-آخر شيء أخبرتها به كانت كذبة

Ben ne istersem ve dediysem Ona söylediğim gibi yapıyor.
إنه يتظاهر , وهو يفعل تماما ما أقوله له

Ona söylediğim hiçbir şeyde ciddi değildim.
أنا لم أعني أية شيء قلتهُ لها

Annemin hastalığını öğrenmeden önce Ona söylediğim hiçbir şeyi hatırlayamaz olmuştu.
قبل أن نعرف بأن أمي مريضة، لم يكن بإمكانها تذكر أي شيء أقوله لها.

Teşekkürler. Benim de Ona söylediğim şey bu işte.
شكرا لك,هذا ما كنت اقوله