Ve Ona yardım etmenin tek yolu onun yerini söylemek. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة لمساعدته هي أن تخبريني أين هو |
O zaman Ona yardım etmenin başka bir yolunu bul. Bir şekilde çöz işte. | Open Subtitles | إذًا، عليّكِ أن تجدي طريقة لمساعدته اكتشفي طريقة |
- Bekle. Ona yardım etmenin başka bir yolu olmalı. | Open Subtitles | مهلاً، لابد انه هناك طريقة اخرى لمساعدته |
Ona dedim ki... - Bill, bu kadar yeter! Buradaysa Ona yardım etmenin tek yolu var. | Open Subtitles | بيل إذا هي هُنا فقط طريقة واحدة لمساعدتها |
Pekala, bu kız Ona yardım etmenin bir yolunu buluncaya kadar kafamın içinde olacak. | Open Subtitles | ستظل هذه الفتاة تدخل تفكيري حتى أجد وسيلة لمساعدتها |
Ona yardım etmenin bir yolunu bulamaz mıyız? | Open Subtitles | ألا يمكن أن نجد طريقة لمساعدته ؟ |
O zaman Ona yardım etmenin bir yolunu bulmalıyım. | Open Subtitles | . إذن لقد حصلت على طريقة لمساعدته |
Ona yardım etmenin bir yolunu bulacağız. Yapacağımız bu. Tamam. | Open Subtitles | سنجد طريقة لمساعدته هذا ما سنفعله |
Ona yardım etmenin en iyi yolu, bize yardım etmek. | Open Subtitles | أفضل طريقة لمساعدته هي مساعدتنا |
Ona yardım etmenin en iyi yolu, sadece bana gerçeği söylemen. | Open Subtitles | أفضل طريقة لمساعدته هي بإخباري الحقيقة. |
Richard'ı, Eski Dünya'dan ayrıldığından beri görmedim. Ama Ona yardım etmenin bir yolunu biliyor olabilirim. | Open Subtitles | لمّ أرَ الباحث مُنذ غادر "العالم القديم"، لكنـّي ربما أعرف طريقة لمساعدته. |
Ama, yani teoride kim olduğunu bilsek bile Ona yardım etmenin bir yolu olmaz mıydı? | Open Subtitles | ...لكن.. أنا أعني، نظرياً أليس هناك طريقة لمساعدته حتى لو علمنا من هو؟ |
Ona yardım etmenin dibe vurmasına izin vermekten daha iyi yolları olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | لمساعدته بدلًا مِن تركه يصل لأدنى نقطة. |
Yani Ona yardım etmenin bir yolu olsaydı, inan bana şu an yanında duruyor olurdum. | Open Subtitles | لذا إن كان هناك أي طريقة لمساعدته... صدقني سأكون أول شخص يقف بجانبك... |
Pekâlâ, o zaman Ona yardım etmenin bir yolunu beraber bulalım. | Open Subtitles | حسنا, دعنا نجد طريقة لمساعدته معا |
O zaman neden bana, onun, hayalini asla başaramayacağını anlatmak yerine Ona yardım etmenin bir yolunu bulmuyorsun? | Open Subtitles | ما يعني أنه لن يستطيع القيام بالخير لأي أحد ربما عوض إخباري لما لن يكون قادراً عن تحقيق حلمه ينبغي أن تجد طريقة لمساعدته |
Ona yardım etmenin en iyi yolu bu. | Open Subtitles | إنها الطريقة الأفضل لمساعدته. |
Ama Ona yardım etmenin bir yolunu bulmuştum. | Open Subtitles | لكنني وجدتُ طريقة لمساعدته |
Çünkü Ona yardım etmenin tek yolu hastalığın tanısını koymak. | Open Subtitles | لأن اكتشاف التشخيص.. هي الطريقة الوحيدة لمساعدتها.. |
Ona yardım etmenin bir yolunu bulmam gerek. | Open Subtitles | وارتفاع أسعار حليّ الزينة عليّ إيجاد وسيلة لمساعدتها |
Ama şimdi Ona yardım etmenin en iyi yolu işimi yapmama izin vermen. | Open Subtitles | لكنّ أفضل طريقة لمساعدتها الآن هي السماح لي بإنجاز عملي |