| Ona zarar vermek isteyen Tim'in tanıdığı birileri ya da sizin tanıdığınız birileri yok muydu? | Open Subtitles | إذاً لم تعلمي ما كان يعرفه أو أي شخص يريد أذيته ؟ |
| Bir hastayı kaybetmek ya da Ona zarar vermek cerrahların en büyük kabusudur ve bazen bu kaus gerçekleşir. | Open Subtitles | خسارة مريض أو إيذاءه هما أسوء كابوس لأي جرّاح لكن هذه الأمور تحدث, و يجب أن تعرفي |
| Ben bataklığı, Ona zarar vermek isteyen davetsiz misafirlerden koruyorum. | Open Subtitles | أنا أحمي المستنقع ممن يريدون إيذاؤه |
| Bilmiyorum, ama Ona zarar vermek istiyor gibi değil. | Open Subtitles | لا أعرف ، لكن لا يبدو أنه يحاول أن يؤذيها |
| Hastaneden kaçırılmış olabileceğini düşünüyorum. Ona zarar vermek isteyen insanlar tarafından. | Open Subtitles | اعتقد بانه تم أخذه من المشفى بواسطة أشخاص يسعون لإيذاءه |
| Ona zarar vermek amaçlarına da zarar verir. | Open Subtitles | على مسؤولية مختطفيها ايذائها سيؤذي قضيتهم |
| Bu ne zaman canımı yaksa Ona zarar vermek isteyenlere neler yapabileceğimi düşünüp aklımı uzaklaştırıyorum. | Open Subtitles | أنشد السلوان في فكرة: "ما سأفعله بمن يحاولون إيذاءها". |
| Ona zarar vermek isteyen kim olabilir? Bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديك أيّ فكرة عن من قد يرغب في إيذائها ؟ |
| Ona zarar vermek istemiyor ama çocuklar bazen aşırıya kaçtıklarını fark etmiyorlar. | Open Subtitles | هي لا تقصد أذيته ، لكن الأطفال لا يدركون، مدى عنفهم يمكن أن يكون. |
| Kardeşinizin düşmanı ya da Ona zarar vermek isteyen birileri var mıydı? | Open Subtitles | هل كان لأخيك أي أعداء أو أي شخص أراد أذيته ؟ |
| Kimin Ona zarar vermek isteyebileceğini biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف لماذا يريد أحد أذيته ؟ |
| Ona zarar vermek isteyen birinin olduğunu hayal etmek zor. | Open Subtitles | لكن من الصعب تخيل أي أحد يريد إيذاءه |
| Mason'ın yeteneklerine sahip biri Ona zarar vermek isteseydi kavgayı çok daha erken bitirebilirdi. | Open Subtitles | بكل تأكيد مع المهارات التي أضهرها (مايسون) إن كانت نيته إيذاءه حسنا، كان بإمكانه إنهاء القتال قبل وقت طويل |
| Ona zarar vermek istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أقصد إيذاؤه |
| Az önce Ona zarar vermek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | -قلتُ للتو أنّكِ أردتِ إيذاؤه بشدّة . |
| Belki içinde Ona zarar vermek isteyeni anlamalarına yardım edecek bilgiler vardır. | Open Subtitles | ربما يوجد شيء ما هنا ربما هذا يساعد لمعرفة من يريد ان يؤذيها |
| Eğer o sizin arkadaşınızda, size hiç birisinin Ona zarar vermek istediğinden bahsetti mi? | Open Subtitles | ,اذن ,إن كانت صديقتك هل اخبرتكِ يومًا عن اي شخص اراد ان يؤذيها ؟ |
| Hastaneden kaçırılmış olabileceğini düşünüyorum. Ona zarar vermek isteyen insanlar tarafından. | Open Subtitles | اعتقد بانه تم أخذه من المشفى بواسطة أشخاص يسعون لإيذاءه |
| Biz Madison'ı senin Ona zarar vermek için burada olmadığını sadece kayıp bir ruh olduğunu söyleyip telkin ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نؤكد ل ماديسون أنك لست هنا ل ايذائها, ولكنك مجرد رووح تائهة |
| Ona zarar vermek istememiştim. | Open Subtitles | لم أكن أقصد إيذاءها. |
| Ufak bir ihtimal ama Ona zarar vermek isteyen birini, tanıyor musun? | Open Subtitles | ولكن هل تعرف أى شخص من الممكن أن يحاول إيذائها ؟ |
| Oksijen seviyelerinin 90'ın altına düşmemesine özen gösterdim. Ona zarar vermek istemem. | Open Subtitles | شاهدت المعدلات تأكدت أن نسبة الأكسجين فوق 90، لا يمكن أن أؤذيه |
| Ona zarar vermek isteyecek biri. | Open Subtitles | اي شخص يريد ان يؤذيه |
| Ona zarar vermek istemeyeceğini de biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف بأنكِ لن ترغبي مطلقاً بإيذائه سوف أدخل |