"onaylamıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يوافق
        
    • توافق
        
    • توافقين
        
    • تُعارض
        
    Yaşam biçimimi onaylamıyor ve söylememe gerek yok, ben de onunkini onaylamıyorum. Open Subtitles هو لا يوافق على نمط حياتي وأنا لا أوافق على نمطه
    Babam bunu onaylamıyor. İyi geceler Rahip. Open Subtitles لا يوافق والدي على ذلك، تصبح على خير أيّها الأخ
    Biliyorsun, artık o kadar yakın değiliz. Yaşam tarzımı gerçekten onaylamıyor. Open Subtitles لم نعد مقربين من بعضنا، هي لا توافق على نمط حياتي.
    Bununla beraber benim hatun, sonradan geri döndüğüm yani ağzıma giren birçok maddeyi onaylamıyor sayılır. Open Subtitles بالإضافة , السيدة , في الماضي عندما إمتلكت وحدة هي لم توافق على أن أتنشق المواد
    - Telefonda da konuşuyorsunuz. - Bunu onaylamıyor muşun? Open Subtitles حسنا, هاتفك يتصل هل لا توافقين على ذلك؟
    Galibiyet için zorunlu olsa da babam doping yapılmasını onaylamıyor. Open Subtitles والدي لم يوافق على التخدير حتى عندما كان هذا مايلزم الفوز
    Baban bunu onaylamıyor. Elbette ben de. Open Subtitles ابوك لن يوافق على هذا كذلك انا
    Herkes Pazartesi Sineması'nı onaylamıyor. Open Subtitles لا يوافق الجميع على فيلم الإثنين
    Görünen o ki, kocan benim hayat tarzımı onaylamıyor. Open Subtitles واضح أن زوجك لا يوافق على أسلوب حياتي
    - Sizi onaylamıyor mu? Open Subtitles - الا يوافق على انضمامك لعائلته ؟
    Benim yaşam tarzımı onaylamıyor. Open Subtitles هو لا يوافق على نمط حياتي
    Kraliçe ünvanların bu şekilde durmasını onaylamıyor. Open Subtitles الملكة لا توافق على الأراضي الملكيّة الكاذبة
    Kahve içmemem gerek. Annem onaylamıyor. Open Subtitles .أوه، ليس من المفترض أن أشرب القهوة أمي لا توافق
    Büro filizlerin eşleşmesi için DNA testini onaylamıyor. Open Subtitles الوكالة لن توافق على اختبار الحمض النووي ليتناسب مع البراعم
    Benim karım da tam olarak yaşam tarzımı onaylamıyor ve sürekli değişip, eski halime dönmemi bekliyor, ki bu da çok manasız. Open Subtitles لم توافق زوجتي تماماً على اسلوب حياتي أيضاً, لكنها تتوقع مني أن أتغير و وأعود لسابق عهدي, و هذا سخيف
    Bu yüzden kimsenin babasıyla çıkmasını onaylamıyor. Open Subtitles وهذا لما هيا لا توافق على اي احد يواعد والدها
    İngiltere Kraliçesi ters ilişkiyi onaylamıyor mu? Open Subtitles هل ملكة بريطانيا لا توافق على الجنس عبر الشرج؟
    Onu onaylamıyor gibisin. Open Subtitles يبدو و كأنك لا توافقين عليه
    onaylamıyor musunuz? Open Subtitles لا توافقين على الزواج؟
    Kocanızın yaptıklarını onaylamıyor musunuz? Open Subtitles لا توافقين على أفعاله؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more