"onaylanmamış" - Translation from Turkish to Arabic

    • غير مصرح
        
    • غير مؤكدة
        
    • يؤكدوا
        
    • يتم التحقق
        
    • مصرح به
        
    • مصرح بها
        
    • لم يتم الموافقة
        
    • حسيب أو
        
    Onaylanmamış bir otopsi mi yapacaksınız? Open Subtitles أتريدان أن تقوما بتشريح جثة و أنتما غير مصرح لكما؟
    Neden? Bu güvenli olmayan ve Onaylanmamış bir dövüştü. Open Subtitles هذا كان نزالا غير مؤمن عليه نزالا غير مصرح به
    Onaylanmamış bir hava kabarcığını araman için adamın kalbini bıçaklama riskini göze alamam.. Open Subtitles لا يمكنني المخاطرة بجعلك تحقنه في القلب بحثاً عن فقاعة هوائية غير مؤكدة
    Biraz zor. Rezervasyon Onaylanmamış ama,... Open Subtitles من الصعب القول، فهم لم يؤكدوا الحجز لكن..
    İki yılda bir ölümden bile az, ve bunlar bile kanıtlanmamış, Onaylanmamış ama vitaminlere atfedilmiş ölümler. Open Subtitles و هذا أقل من نصف حالة وفاة كل عام، و كل هذه غير مُبرّهنة، لم يتم التحقق منها و تُعزى كلّها لتناول الفيتامينات.
    Ben de, o Onaylanmamış gözetimde bulundum. Open Subtitles أنا أيضا كنت مشغولة بالمراقبة الغير مصرح بها
    Öylece çıkıp da Onaylanmamış işlerin peşinden koşamam. Open Subtitles انا فقط لا استطيع ان اذهب لمتابعة امور لم يتم الموافقة عليها
    Rakip bir istihbarat teşkilatının ajanıyla Onaylanmamış kayıt dışı bir firar sahneye koyuyorsunuz. Open Subtitles أنت نظمت عملية هروب من السجن دون حسيب أو رقيب مع ناشط من خدمة التجسس المنافسة
    Ben, bu dünyayı içten içe kemirenlere saldırmak için istekli biriydi bu yüzden vakitsiz bir işe girişti Onaylanmamış bir işe. Open Subtitles بن ارد ان يضرب كل البطء والاختناق في هذا العالم وهكذا فعل شيء سابق لأوانه شيء غير مصرح به
    Onaylanmamış çiftlerin çocukları gemideki topluluk için bir yük durumda. Open Subtitles والأطفال المولودون من زوج غير مصرح له يمثّلون عائقاً لمجتمع المركبة
    Bu düşman topraklarında yapılacak Onaylanmamış ve tehlikeli bir görev. Open Subtitles هذه مهمة غير مصرح بها وخطرة إلى أرض العدو لا يمكننا أن نطلب من الآخرين
    Onaylanmamış bir deneyi yapmaya karar veren sendin Tetkik Kurulu'nun ve imzaladığın anlaşmanın doğrudan ihlali. Open Subtitles أنت من قرر القيام بتجربة غير مصرح بها في انتهاك مباشر لمجلس المراجعة واتفاقية المنحة التي وقعتها
    Sanki rahmime Onaylanmamış hava saldırısı yapıIıyor gibi. Open Subtitles أشعر و كأنه يقوم بإطلاق هجمات جوية غير مصرح بها إلى عُنق رحمي
    Başkan, o uçakları... tek bir CTU ajanının Onaylanmamış tahminiyle geri çağırırsa bir felaket olur. Open Subtitles أذا أرجع الرئيس تلك الطائرات مبنية على أساس معلومات غير مؤكدة من عميل واحد في وحدة مكافحة الإرهاب إنها كارثة
    Aldğımız Onaylanmamış bir habere göre üretim çoktan durdurulmuş ve söküme başlanmış. Open Subtitles وصلتنا عدة تقارير غير مؤكدة تقول أنهم توقفوا عن الإنتاج وبدأوا في تفكيك المعدات
    Silahlı bazı kişilerin National Bank'ın Southtown şubesine girdiklerine dair Onaylanmamış haberler alıyoruz. Open Subtitles نحن نتلقى تقارير غير مؤكدة من المسلحين من فرع Southtown من البنك الوطني.
    Biraz zor. Rezervasyon Onaylanmamış ama,... Open Subtitles من الصعب القول، فهم لم يؤكدوا الحجز لكن..
    Orta seviye bir memura, krizin tam ortasında Onaylanmamış bir mesajı Dışişleri bakanına iletebilmesi için güvenli hattımı kullandırtmayacağım. Open Subtitles أنا لن نضع متوسط المستوى موظف مع إزالة الصفر على خط بلدي آمن مع وزيرة الخارجية خلال أزمة توصيل رسالة لم يتم التحقق من أنها أصلية.
    Üzerinde Onaylanmamış Japon ilaçları denemek için. Open Subtitles لإختبار العقاقير اليابانية التي لم يتم الموافقة عليها
    Onaylanmamış bir operasyon için hizmetlerimden faydalanmak istiyorsunuz. Open Subtitles أنت تتمنى الحصول على خدماتي من أجل تنفيذ عملية دون حسيب أو رقيب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more