Ama bir müddet sonra ondan nefret etmek hoşuna gidiyor. | Open Subtitles | لكنّكِ بعد فترة ستبدئين بحبّ كرهه. |
Gördüm ki, ondan nefret etmek beni üzen tek şey. | Open Subtitles | نعم، ولكن كرهه سيؤذيني فقط . |
Gördüm ki, ondan nefret etmek beni üzen tek şey. | Open Subtitles | نعم، ولكن كرهه سيؤذيني فقط . |
Ona kızgınım, ama ondan nefret etmek kendimi iyi hissettirmeyecek. | Open Subtitles | أنا غاضب و لكن كرهها لن يشعرني بشعور أفضل |
Deb'e yaptığı şey için ondan nefret etmek istiyorum ama edemiyorum. | Open Subtitles | "أودّ كرهها على ما فعلَته بـ(دِب)، ولكنّي لا أستطيع" |
ondan nefret etmek istiyorum; fakat ona baktığımda hissettiğim tek şey acıma. | Open Subtitles | أريد أن أكرهه لكن كلّما أنظر إليه كل الذي أشعر به هو العطف |
Demek istediğim ondan nefret etmek istiyordum ama sonra o bahriyelileri sandalyeyle indirişini gördüm. | Open Subtitles | ما كنتُ أريد قوله هو أني أريد أن أكرهه لكن بعد أن رأيته يُطيح بأُولئك الجنود بالكرسي |
ondan nefret etmek isterdim ama edemezdim. | Open Subtitles | أردت أن أكرهه ولكن لم أستطع أبداً. |
ondan nefret etmek isterdim ama edemezdim. | Open Subtitles | أردت أن أكرهه ولكن لم أستطع أبداً. |
ondan nefret etmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكرهه. |