| Onları arayıp ve yapamıyacağımı söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتصل بهم و أخبرهم أني لا أقدر على القيام بذلك |
| Onları arayıp ne derlerse yapacağımızı söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتصل بهم و أخبرهم إننا سوف ننفذ ما يملؤن علينا. |
| Ama bu konuda çok anlayışlıydın. Ben de Onları arayıp işi kabul ettiğimi söyledim. | Open Subtitles | لكنك كنت مدهشاً حيال الموضوع لذا، اتصلت بهم أخيراً |
| Onları arayıp, James'in bir anma bölümü çekeceğini söylemenin ne kadar muhteşem olacağını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كيف انه سيكون من الرائع لو اتصلت بهم و اخبرتهم بأن جايمس كان سيقوم بعمل لمٌ شمل العرض |
| Anne, Onları arayıp, gazetede yazıklarını düzeltmelerini ve özür dilemelerini sağlamak zorundasın. | Open Subtitles | أمي, عليك أن تتصلي بهم وتجعليهم يضعون تراجعا وإعتذارً |
| Onları arayıp birkaç gün sonra gelmelerini söyleyelim. | Open Subtitles | حسنا دعينى أتصل بهم و اقوم بتأخير ذلك لبضع أيام |
| Hepsini bulup Curtin'in Onları arayıp aramadığını öğrenmemi istiyorsun. | Open Subtitles | تتبع أثرهم وراقب إذا ما كان كورتين قد اتصل بهم |
| Tamam, Onları arayıp geleceğini haber vereyim. | Open Subtitles | حسنٌ، سأتصل بهم. سأخبرهم بقدومك. |
| - Onları arayıp uyarırım. | Open Subtitles | هذا أمر جيد، سأتصل بهم هذا سيساعدهم |
| Şimdi Onları arayıp istifa ettiğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتصل بهم وأجعلهم يتركونك. |
| Kanada'ya gittiğimizde, Onları arayıp, arabayı nereye sakladığımızı söylerim. | Open Subtitles | اسمع، عندما نصل إلى (كندا) سأتصل بهم وأخبرهم بمكان إخفائنا للسيارة |
| O yüzden sana işten bahsetmedim sonraki gün Onları arayıp işi istemediğimi söyledim. | Open Subtitles | لذلك لم أخبركِ أبداً عن الوظيفة و اتصلت بهم في اليوم التالي و أخبرتهم أنني لا أريدها. |
| Onları arayıp yemeğe davet ettim. | Open Subtitles | لقد اتصلت بهم ودعوتهم إلى العشاءِ |
| Onları arayıp geldiğimizi haber verdin mi? | Open Subtitles | هل اتصلت بهم وأعلمتهم أننا قادمان؟ |
| Hayır, ama Onları arayıp bilgi verdim. | Open Subtitles | لا، لكني اتصلت بهم و اطلعتهم |
| - Onları arayıp sadece benim olduğumu söyle. | Open Subtitles | يجب أن تتصلي بهم و تخبريهم أنني كنتُ وحدي |
| Düşündüm de eğer birkaç dakika boş vaktin olursa Onları arayıp ülkeyi terk ettiğinizi ve tamamen bir yabancıyla baş başa bırakıldıklarını söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ربما لو كان لديكِ دقيقتين إضافية كان يمكنكِ أن تتصلي بهم و تخبريهم بأنك غادرتي البلدة |
| Onları arayıp gelmemelerini söyleyebilirim. | Open Subtitles | بإمكانني ان أتصل بهم و أخبرهم ألا يأتوا |
| Onları arayıp ikimizin de hasta olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أتصل بهم و أخبرهم أننا مرضي |
| Onları arayıp, seni götüreceğim. | Open Subtitles | اتصل بهم وسآخذك إلى هناك. |
| - Onları arayıp hasta olduğumu söylesen. | Open Subtitles | اتصل بهم وأخبرهم أنني مريضة |