Onları geri almalıyım. | Open Subtitles | حسناً، أريد إستعادتها |
Onları geri almam lazım. | Open Subtitles | حسناً، أريد إستعادتها |
Minyatürleri bulmasına bulduk ama Onları geri alamıyoruz. | Open Subtitles | لقد وجدناها، ولكن لا يمكننا استعادتها |
Onları geri çağırmaya ve yeniden yüksek irtifada uçurmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول استعادتهم , واعاده رفع كفائتهم |
Eğer çocuklarını kaçırırsak gelir kapımızı çalarsın, sana Onları geri veririz. | Open Subtitles | نحن جيرانك ادا سقنا اطفالك ,فقط اطرق بابنا وسوف نعيدهم لك |
Bildiğim tek şey, Onları geri almam gerektiği. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كنت أعرف هو أنني فلدي الحصول عليها مرة أخرى. |
Beni duydun. Onları geri gönderin dedim. | Open Subtitles | انت سمعتنى انا قلت لك اعدهم |
Onları geri getirip, yepyeni bir bedene koyabilseydin, sen de yapmaz mıydın? | Open Subtitles | لذا هل إذا أستطعتى إستعادتهم ووضعهم بجسد جديد ألن تفعلى هذا ؟ |
Onları geri istiyorum. | Open Subtitles | أريد إستعادتها. |
Onları geri istiyorum. | Open Subtitles | أودّ إستعادتها. |
Onları geri istiyorum. | Open Subtitles | أودّ إستعادتها. |
- Mücevherler bana ait.Onları geri istiyorum. | Open Subtitles | الجواهر لي ـ اريد استعادتها ـ الجواهر ؟ |
Cutter hapları kimden aldıysa, Onları geri isteyecektir. | Open Subtitles | من أي مكان أخذ " كاتر " تلك الحبوب فسوف يريد استعادتها |
Onları geri almak istiyorsan ya takas edersin ya da başka bir bahis oynarsın. | Open Subtitles | اذا كنت تريد استعادتهم اشتريهم أو العب معي عليهم غدا |
Eğer bu oyunu kaybedersen, Onları geri alabileceğini aklından bile geçirme. | Open Subtitles | اليوم,إذا لم تربح الجولة, لاتذكر ابداً أنك تريد استعادتهم |
Şimdi biz Onları geri getirmeliyiz, ve sen nasıl olduğunu biliyorsun,lütfen! | Open Subtitles | علينا أن نعيدهم ثانية أنت تعلمين الطريقة أرجوك |
Şimdi Onları geri getirelim, bana enerjilendirme prosedürlerinden bahsedin. | Open Subtitles | و الآن علينا أن نعيدهم أريد أن أعرف إجراءات تنظيم الطاقة |
Depoya gidersen Onları geri alacağını söylemiştim. | Open Subtitles | قلت كنت الحصول عليها مرة أخرى إذا ذهبت إلى المستودع. |
Felix, lütfen, lütfen Onları geri ver. | Open Subtitles | فيليكس رجاء رجاء اعدهم لي |
Oh, Franco, bazen sevdiğimiz insanları kaybederiz, ve Onları geri getirmek elimizde olmaz. | Open Subtitles | أوه، فرانكو، أحياناً نفقد من الناس من نحب و لا شيء بيدنا نحن يمكننا من إستعادتهم |
Ateş açmak Onları geri getirmez, ayrıca silahlı çatışmadan kaçınmalıyız. | Open Subtitles | ماذا تقترحين، أيتها الملازم؟ فتح إطلاق النار لن يعيدهم. |
Eşyalarımı geri istiyorum. Eşyalarımı evimden aldın, Onları geri istiyorum. | Open Subtitles | اريد ارجاع اغراضي، انت اخذت اغراضي من منزلنا، واريد استرجاعها |
Zuni'ler, tapınaklarına dönebilmeleri için müzelerin Onları geri vermesini istiyor. Böylece, ruhsal amaçlarını yerine getirebilecekler. | TED | لذلك يريد شعب زوني استرجاعهم من المتاحف ليصبح بإمكانهم الذهاب إلى منازل أضرحتهم لإتمام غاياتهم الروحية. |
Ve grup konuşmalarının Onları geri getireceğini sanmam. | Open Subtitles | ولا اعتقد ان نقاشات مجموعتك سوف تساعد في استعادتهما |
Onları geri istiyorum, ailemi ama biri bana oğlumun gittiğini söyleyene kadar işte buradayım. | Open Subtitles | اريدهم ان يعودوا , عائلتي لكن حتى يخبرني احدهم ان ابني قد ذهب... فانا هنا |
Onları geri vermen gerek! Daha 24 saatleri var! | Open Subtitles | يُفترض بك أن تعيدهم إنها مدة 24 ساعة فقط |