| Ailem, Onları korumak için orada olamadığımdan öldü. | Open Subtitles | لا يهم ما أعرفه، فقد ماتت عائلتي لأنني لم أكن هناك لحمايتهم |
| Kendini öldü gibi gösterip Onları korumak için oğlunla kocandan ayrılmak daha çok cesaret ister. | Open Subtitles | تطلب الأمر شجاعه أكثر لتزييف موتها و الإبتعاد عن زوجها و أبنها لحمايتهم |
| Zamanı geldiğinde, her dişi yumuşak kabuklu yumurtalarını zemine bırakır ve Onları korumak için beklerler. | Open Subtitles | فى الوقت المناسب تضع كل الإنـاث بيـضها ذو الطبقه الناعمه على الأرض وتنتظر بجانبهم لحمايتهم |
| Her uçurduğun parmağın için 10 adam öldü Çünkü sen Onları korumak için orda değildin. | Open Subtitles | لكل اصبع تضربه, 10 رجال يموتون لأنك لست هناك لتحميهم. |
| Onları korumak için sessiz kaldığını biliyorum ama artık çok geç. | Open Subtitles | ،اسمع، أعلم بأنّك بقيت صامتاً لحماية والديك لكنّك متأخرٌ جداً الآن |
| Onları korumak için yapabileceğim şeyleri aklın hayalin almaz. | Open Subtitles | ليس لديك اية فكرة عن المدى الذي اصله لحمايتهم |
| Bu filmde geçen isimlerin bir çoğu Onları korumak için değiştirilmiştir. | Open Subtitles | أسماء العديد من الشخصيات في هذا الفلم تم تغييرها لحمايتهم |
| Tüm bu tatlı yaratıkları hayvanat bahçelerine koyuyoruz sonra da Onları korumak için inanılmaz miktarda para harcıyoruz. | Open Subtitles | نضع هذه الحيوانات الجميلة في الحديقة ثم ننفق الأموال الكثيرة لحمايتهم |
| Bizi delirtirler ama yine de Onları korumak için her şeyi yaparız. | Open Subtitles | يدفعونا للجنون لكن لازلنا نفعل أي شيء لحمايتهم |
| Yanlış olduğunu bildiğin halde, Onları korumak için yapılması gerekeni yaparsın. | Open Subtitles | تفعلين ما عليك لحمايتهم حتى بمعرفته أن عمل خاطئ |
| Ve bulabileceklerinden Onları korumak için yeterli donanımımız yok. | Open Subtitles | ونحنُ لسنا مجهزونَ بعد لحمايتهم مما قد يكتشفونهُ |
| Onları korumak için şu şeylerden bir tane yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | وأنا أريدك أن تصنع لهم أحد تلك الأشياء لحمايتهم |
| Sevdiğim herkese savaş açarsan, Onları korumak için her şeyi yaparım. | Open Subtitles | لقد أعلنتَ الحرب على كل شخص أحبه سأفعل كل شيء أستطيعهُ لحمايتهم |
| Onlara prezervatif vermemizin sebebi onları teşvik ettiğimizden değil, Onları korumak için çünkü biliyoruz ki herşeyi kontrol edemeyiz. | Open Subtitles | نعطيهم واقياً ذكرياً ليس لتشجيعهم، لكن لحمايتهم لأننا نعلم أننا لا نستطيع التحكم بكل شيء |
| Bayan Gillyflower da Onları korumak için hacılarını sulandırılmış bir çeşidine batırıyor. | Open Subtitles | والسيدة جيليفلور تغمس موظفينها في الشكل المخفف له لتحميهم , لتحفظهم |
| Onları korumak için buradasın! | Open Subtitles | إنك موجود هنا لتحميهم |
| Sonra, ilk giden grubun başına Onları korumak için sadece bir refakatçi koyarız, ...ve yavaş grup için de iki refakatçi. | Open Subtitles | ,ونضع واحدا لحماية المجموعة التي تذهب أولا واثنين مع المجموعة المتأخرة |
| Eğer ailem tehlikede olsaydı Onları korumak için herşeyi yapardım. | Open Subtitles | لو كانت عائلتي في خطر لفعلتُ كلّ ما يلزم لحمايتها |
| Bartowskiler ailelerini tehlikeye sokar ve sonra da Onları korumak için terk eder. | Open Subtitles | أي شخص من عائلة"بارتوسكي" وضعه في خطر ولابد أن يبتعد عنهم ليحميهم |
| Onları korumak için bir şansın daha var, Paddy. | Open Subtitles | لديك فرصة آخرى لكي تحميهم يا بادي |
| İyimserliklerini bozulmamış tutmak, Onları korumak için. | Open Subtitles | للحفاظ على تفاؤلهم سليماً لكي أحميهم |
| Onları korumak için yaratılan park artık tarlalarla çevrili. | Open Subtitles | المتنزّه الذي إنشاء من أجل حمايتهم يُحَاط الآن بالأرض الزراعية. |