Bu onları yakalamak için tek umudumuz planlarının sıradaki aşamasını oynamak. | Open Subtitles | إنه آملنا الوحيد للإمساك بهم أن نبلغ المرحلة التالية من خططهم |
Ve bu koşullarda onları yakalamak için çok geç kalmadık. | Open Subtitles | و نظرًا للظروف الراهنة الوقت ليس متأخر للإمساك بهم. |
O zaman onları yakalamak güvenlik şefinin görevi. | Open Subtitles | إذن فمهمة القبض عليهم تقع على عاتق الشرطة المكلفين |
Akşam olmadan onları yakalamak istiyorsak hemen harekete geçmeliyiz. | Open Subtitles | إن شئنا الإمساك بهم ،قبل غروب الشمس فعلينا التحرك الآن، هل فهمنا؟ |
Ne olursa olsun, onları yakalamak ve belgeleri geri olmak zorundayız! | Open Subtitles | يجب أن نلحق بهم ونسرق المستندات مهما كان الأمر |
Sadece onları yakalamak istemiştim Eğer göremezsem ateş de edemem. | Open Subtitles | أردت فقط للقبض عليهم. لا يمكن أن نرى، لا يمكن أن تبادل لاطلاق النار. |
Sağnak yağmur ve az ışıkta, onları yakalamak zordur. | Open Subtitles | مع هطول المطر الغزير و الضوء الخافت فمن الصعب جداً أن تمسك بهم |
İş onları yakalamak olduğunda polise güvenemezsin. | Open Subtitles | يُمكنك الرجوع للشرطة للإمساك بهم |
Merkez, onları yakalamak için her türlü tedbiri almamızı talep ediyor. | Open Subtitles | {\pos(195,220)}المركز يطالب باستخدام أي وسائل للإمساك بهم |
Tony, sen orada sadece onları yakalamak için olurdun. | Open Subtitles | (إذا كُنت فقط موجود للإمساك بهم يا (طوني |
Mahkumların işi kaçmak. Bizimki de onları yakalamak. Anlamıyorsun Müdür. | Open Subtitles | وظيفة المساجين الهرب ووظيفتنا هي القبض عليهم |
Peşlerinde olduğumuzu bildiklerinden, onları yakalamak eskisinden de zor olacak. | Open Subtitles | , بما أنهم يعرفون أنهم مطاردون سيكون من الصعب القبض عليهم |
Ben kumarbaz değilim, ama onları yakalamak isterim. | Open Subtitles | وأنا لا أريد المقامرة... أريد القبض عليهم |
onları yakalamak için sana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاجك لمساعدتنا في الإمساك بهم |
onları yakalamak bu yüzden bu kadar zordur. | Open Subtitles | لهذا الإمساك بهم صعب للغاية |
Bizim işimiz onları yakalamak. | Open Subtitles | مُهمتنا هى الإمساك بهم |
Kaçıyorlarsa onları yakalamak zorundayız. | Open Subtitles | لو هربوا يجب أن نلحق بهم |
Sadece onları yakalamak istemiştim Eğer göremezsem ateş de edemem. | Open Subtitles | أردت فقط للقبض عليهم. لا يمكن أن نرى، لا يمكن أن تبادل لاطلاق النار. |
Sağanak yağmur ve az ışıkta, onları yakalamak zordur. | Open Subtitles | مع هطول المطر الغزير و الضوء الخافت فمن الصعب جداً أن تمسك بهم |