| Onların hepsi şehirdeki imza gününe katılacaklar. | Open Subtitles | انهم جميعا في وسط المدينة في توقيع الكتاب. |
| Onların hepsi öldü ya da hapiste. Sen çete liderini yakaladın. | Open Subtitles | انهم جميعا ميتين او فى السجن لقد أوقعت بزعيم العصابه |
| Evet, ama Onların hepsi toplu bir yalanın parçasıydı. | Open Subtitles | بلي، لكنّهم كانوا كلّهم جزء واحد من نفس الأكذوبة. |
| Evet, Onların hepsi çaresiz kadınlar hakkında, gelip onları kurtarmaları için büyük ve güçlü erkeklere ihtiyaç duyuyorlar. | Open Subtitles | نعم, كلّهم عن نساء عاجزات يريدون رجلاً قويّاً و كبيراً ليأتي و ينقذهم |
| Onların hepsi Longshanks'ın adamları! | Open Subtitles | إنهم جميعاً رجال لونجشانكس! أيها السادة. |
| Onların hepsi katiller, hırsızlar ve sapıklar. | Open Subtitles | إنهم جميعاً قتلة ولصوص وسفلة |
| Onların hepsi savaş gazileri. | Open Subtitles | إنهم جميعا من المحاربين القدامى. |
| Onların hepsi Ross'dan hoşlanıyor. | Open Subtitles | كلهم كانوا معجبين به |
| Onların hepsi mi korkak? | Open Subtitles | انهم جميعا جبناء؟ |
| Onların hepsi çift eklemli olur. | Open Subtitles | انهم جميعا مزدوج المفصل. |
| Onların hepsi aslında | Open Subtitles | انهم جميعا ضحايا |
| - Onların hepsi... | Open Subtitles | - انهم جميعا يبدون - |
| Onların hepsi hadım. | Open Subtitles | انهم جميعا خصي |
| Neden bahsettiğini anlamıyorum. Onların hepsi gerçek insanlar. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي تتحدّث عنه أولئك كلّهم أناس حقيقيون |
| Geçtiğimiz sene bir sürü tanışma randevusu yaşadım ve Onların hepsi aynı. | Open Subtitles | أنا قمت بالعديد من المواعدات المدبّرة في السنة الماضية و قد كانو كلّهم مثل بعضهم. |
| Halkımız için savaştı. Onların hepsi ölmeyi hak etti. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} لقد قاتل قومه - إنهم جميعاً يستحقون الموت - |
| Onların hepsi suçlu. | Open Subtitles | إنهم جميعاً مُجرمون |
| Onların hepsi kapalı. | Open Subtitles | إنهم جميعا ينطلقون |
| Onların hepsi birlikteler şimdi. | Open Subtitles | إنهم جميعا سويا. |
| Onların hepsi kukla gibi mi görünüyor? | Open Subtitles | هل كلهم كانوا بنفس الشكل ؟ |