"onlara karşı" - Translation from Turkish to Arabic

• ضدهم
• ضدّهم
• تجاههم
• أمامهم
• معهما
• تحديهم
• نحوهم
• يمكنك أن تعرض
• فى مواجهتهم
• لمواجهتهم
• تجاه
• تواجههم

Uydularımızı bize karşı kullandıkları gibi, kendi sinyallerini Onlara karşı kullanabiliriz.
هذا صحيح تماما كما استخدموا أقمارنا ضدنا يمكننا استخدام اشارتهم ضدهم

Jaffa'nın özgürlüğe olan isteğini Onlara karşı güç kazanmak için kullanmış.
إستعمل رغبة الجافا بالحرية ضدهم لذا هو يمكن أن يكسب القوة

Aslında McLennen-Forster'ın saldırgan hareketlerde bulunması, Onlara karşı kanıt sayılır.
مجرد أن تقوم الشركة بهذه الأعمال العدوانية فهذا دليل ضدهم

Silahlarını al ve Onlara karşı kullan.
تَأْسرُ الأسلحةَ وأنت تَستعملَها ضدّهم في المرة التالية.

Onlara karşı ilk saldırı tam bir başarıdan az kabul edilemez.
هذه الضربةِ الأولى ضدّهم يجب أنْ تؤخذ فى الإعتبار بأنها لا شيء أقل من النجاح الكامل

Her gün Amerika'da ve dünya çevresinde insanlar mahkemelerle yüzleşiyor ve burası, bir yabancı için ürkütücü ve genelde Onlara karşı saldırgan.
كل يوم عبر أمريكا وحول العالم، الناس يواجهون محاكمنا، وهي مكان غريب، مستفز وغالباً عدائي تجاههم.

30 yıl önce ailemle Onlara karşı savaştık.
.. عائلتي قاتلوا أمامهم لأجل الأرض قبل 30 عاماً

Onlara karşı çok sevecendi sabahları onlarla kahvaltı yapardı.
كان عاطفياً معهما وكان يتناول الفطور معهما كل صباح

Ama bu eşkıyalar, Onlara karşı savaşmış olan bu adamın peşine düştüler.
وهؤلاء المحتالين ذهبوا للضابط الذي كان قد حارب ضدهم في أيام الحرب

Tedaviyi ele geçirdiğimizde, bunların hiçbirinin önemi kalmayacak çünkü onu, Onlara karşı kullanabiliriz.
حالما نجد الترياق، فلن يهم أيّ من ذلك إذ سيكون بوسعنا استخدامه ضدهم

Eğer Onlara karşı herhangi bir şey varsa, o zaman muhalif bir gazete olduğumuzu düşünüyorlar.
هم يعتقدون انه ما ان ننشر شيئاً ضدهم .. فاننا صحيفة معارضة لهم ولسنا مستقلين

Böylece, Onlara karşı dava açmaya karar verdim, çünkü bu bilgiye sahip olmak istedim.
لذا قررتُ أن أرفع دعوى ضدهم ، لأنني أردتُ الحصول على تلك البيانات.

İki grup da sizi kendi tarafına istiyordu. Ya onlarlaydınız ya da Onlara karşı.
يريدك الطرفان في جانبهما. أنت إما معهم أو أنك ضدهم.

Asla ve asla olmaması gereken bir şey olan Onlara karşı biz olgusunu fark etmeye başladık.
وبدأنا ندرك أنه لم يكن يجدر بنا أن نكون نحن ضدهم.

Onlara karşı ne gibi bir şansımız olduğunu sormuştun. Dünyanın iyiliği adına bu bizim tek şansımız.
،سألتيي أيّة فرصة لدينا للوقوف ضدّهم لأجل العالم، تلك هيَ فرصتُنا الوحيدة

Senato, senin ordularını... Onlara karşı cebren kullandığını düşünüyor.
مجلس الشيوخ يَشْعرُ بأنّك إستعملتَ جحافلَكَ بطريقةٍ غير لائقه ضدّهم.

Aslında düşününce en az onların bize karşı olduğu kadar bizim de Onlara karşı kozlarımız var.
إن فكّرت بالأمر لدينا أوراقٌ رابحة ضدّهم مثل التي لديهم

Okulumun önünde dikelirken Onlara karşı bir şeyler hissettim.
و مع ذلك, شعرت بشيئ ما تجاههم .اثناء وقوفي امام المدرسة ذاك اليوم

* Ben, ben Onlara karşı, ben dostlara, ben düşmanlara karşı *
ولكني اقتربت عندما صوبوا علي ? ? أنا أمامهم ?

O zaman Onlara karşı dürüst olmaya başla ve onların tepkilerinden durumu anlamaya çalış.
فإبدأ في أن تكون صريحاً معهما و حاول التعلم من رد فعلهما أياً كانت

Onlara karşı bir tehdit olmadığımızı, itaatkarlığımızı göstererek kanıtlamalıyız.
علينا أن نظهر الاستكانة لاظهار أننا لا نريد تحديهم

Kıyı bataryası Onlara karşı alabanda istiyor, Bay Bellows.
مدفعية الساحل يطالبون بتوجيه المدافع نحوهم

Onlara karşı tanıklık ediyorsun.
لا يمكنك أن تعرض عليّ وظيفة هناك

Onderon'u özgürlüğe kavuşturmak için uyum sağlamak ve Onlara karşı koymaya devam etmek zorundayız.
لابد ان تتكيفوا وتستمروا فى مواجهتهم حتى تحرروا اوندرون

Böyle bir iş utanç verici. Onlara karşı zayıfsınız.
إنّه يجلب العار، أنتم لا تملكون القوة لمواجهتهم

Basın ve gazetecilere karşı, bir dakikalık kızgınlığım ve nefretim olduğunda Onlara karşı olan bağnazlığımı tanımladım.
وعندما شعرت بالغضب والحقد تجاه الصّحافة والصّحفيّين، كان يجب أن أتعرّف على تعصّبي الأعمى تجاههم،

Böyle kaçmanın ve sürekli ailen için endişe etmek yerine, neden Onlara karşı koyup bu sorunu sonsuza dek halletmiyorsun?
لابد و ان تأخذ هذا بعين الاعتبار. لابد و ان تحمى عائلتك.. لماذا لا تواجههم انت بنفسك؟