| Havuzun orada, onlara yakın bir yer bulup iki alkolsüz kokteyl ısmarlaryabiliriz bakarsın. | Open Subtitles | ربما نجد مكان لطيف بالقرب منهم بجانب المسبح ونرسل لهم بعض العصير |
| Donanma gelene kadar onlara yakın duracağız. | Open Subtitles | سأبقى بالقرب منهم لحين وصول القوات البحرية |
| Ve ben onlara yakın olduğumda senin gideceğin yer de belli. | Open Subtitles | وهذا هو المكان الذي تذهب عندما أكون بالقرب منهم. |
| onlara yakın güvenli bir yerde yaşamak istersen, anlarım dedim. | Open Subtitles | قلت اذا اردتِ العيش في مكان اكثر آمناً قريبا منهم, سأتفهم |
| Hiçbir sözün bozulmaması için onlara yakın durmayı planlıyorum. | Open Subtitles | . أنوي البقاء قريبا منهم لكي أضمن أن لا يتم النكث بالوعد |
| onlara yakın ol. | Open Subtitles | إبق قريبا منهم. |
| Çünkü onlara yakın olduğumda, benim için endişeleniyorsun | Open Subtitles | لأنك تقلق بشأني، عندما أكون بالقرب منهم. |
| onlara yakın bir yere almak için önce kısmak olacak. | Open Subtitles | سيتم خفض بانخفاض لكم قبل يمكنك الحصول على أي مكان بالقرب منهم. |