| onu öldürmeye çalışan canavar bulunduğunda yanınızda olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون هنا معك عندما نجد الوحش الذي حاول قتله |
| Trout'a annesinin aslında masum olduğunu ve onu öldürmeye çalışan kişinin hala dışarıda kol gezdiğini nasıl söylerim? | Open Subtitles | إذاً كيف سأخبر (تراوت) أنّ والدته بريئة... وأنّ الشخص الذي حاول قتله مازال حراً ويتجول في الخارج؟ |
| Dışarı çıkmamın tek sebebi, arkadaşım onu öldürmeye çalışan adamın evinde olduğundan. | Open Subtitles | السبب الوحيد في مجيئي إل هنا هو أن صديقي في المنزل لقد خطفه مالك هذا المنزل الذي كان يحاول قتله |
| Neyse. Bu adamın hikayesi her neyse artık belli ki onu öldürmeye çalışan birileri var. | Open Subtitles | ذلك الرجل أيا كانت قصته، فيوجد من يحاول قتله. |
| Evet, onu öldürmeye çalışan başka bir canavar var. | Open Subtitles | أجل، لان هناك وحش آخر بالخارج والذي يحاول قتله |