"onu bekleyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • بانتظاره
        
    • ينتظره
        
    • بإنتظاره
        
    • يريد رؤيته
        
    • بإنتظارها
        
    onu bekleyen bir limuzini olduğu halde metroya bineceğini söyledi. Open Subtitles قال أنه سيذهب بالقطار لكن هناك كانت ليموزينا بانتظاره
    Kocam eve geldiğinde masada onu bekleyen sıcak yemek olurdu. Open Subtitles .. عندما عاد زوجي للمنزل كانت هناك وجبة ساخنة بانتظاره على الطاولة
    Çaldığı şeyi getirmediği takdirde onu bekleyen akıbet hakkında bir hatırlatmaydı. Open Subtitles بل كان تذكيراً للمصير الذي ينتظره إذا لمْ يرجع ما سرقه. أين كنت الليلة الماضية بين السابعة والثامنة؟
    onu bekleyen biri olduğunu bilirse kendine gelebilir. Open Subtitles تصورت أنه قد يفيق إذا شعر أن هناك من ينتظره هنا
    Bizi bitirmek için ortaya çıktığında onu bekleyen bir parti hazırlayın. Open Subtitles عندما يأتي لإسكاتنا، سيجد حفلة معدّة بإنتظاره
    Evde onu bekleyen birisi var. Open Subtitles هنالك شخص يريد رؤيته
    Hep onu bekleyen boş bir odanın olduğunu söylediğinde. Open Subtitles عندما تخبرني دائماً أنه هناك دائماً غرفة فارغة بإنتظارها
    Kocam eve geldiğinde masada onu bekleyen sıcak yemek olurdu. Open Subtitles .. عندما عاد زوجي للمنزل كانت هناك وجبة ساخنة بانتظاره على الطاولة
    Bin Ladin öldüğünde onu bekleyen 72 bakire yoktu. Open Subtitles عندما توفي بن لادن لم يكن هناك 72 عذراء بانتظاره
    Evinde onu bekleyen bir karısı olduğunu biliyordun ama bunu hiç umursamadın. Open Subtitles علمت أن لديه زوجة بانتظاره و لم تهتم
    onu bekleyen kimsesi yoktu. Open Subtitles لم يكن أحد بانتظاره
    onu bekleyen bir tanesine heykeli yükleyip ortadan kaybolmuştur. Open Subtitles ربّما كان لديه أحد ينتظره هناك، وبعدها إندمج مع الحشود.
    Otele geldi ve dışarıda bir arabada onu bekleyen biri vardı. Open Subtitles أتى إلى الفندق و كان بصحبته شخص ينتظره في السيارة
    Zihnine girdim ve onu bekleyen şeyi gösterdim. Open Subtitles توغلت لعقله وأعطيته لمحة عما ينتظره.
    Hayır, eğer bu adam düşündüğüm kadar ekipmanlı ise, havaalanı dışında onu bekleyen koca bir güvenliği olacaktır, bir tanesi de uçakta olacaktır. Open Subtitles كلا ، إذا كان هذا الرجل مشتتاً وأعتقد أنّه كذلك فمحتمل أنّ لديه عصابة من الأمن بإنتظاره خارج المطار فحسب
    onu bekleyen tek bir kişi olursa başka. Open Subtitles ليس إذا كان هناك شخص واحد فقط بإنتظاره.
    Evde onu bekleyen birisi var. Open Subtitles هنالك شخص يريد رؤيته
    Ya onu bekleyen bir araba vardı ya da biri gelip onu aldı. Open Subtitles إما كانت سيّارة بإنتظارها أو إلتقطها أحد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more