"onu burada" - Translation from Turkish to Arabic

    • عليه هنا
        
    • به هنا
        
    • عليها هنا
        
    • بها هنا
        
    • له هنا
        
    • عنها هنا
        
    • لها هنا
        
    • لقد تركتيه يَمْكُث هُنا لمّدةٍ
        
    • بوجوده هنا
        
    • سنتركه هنا
        
    • اعتقال هنا
        
    • نتركه هنا
        
    • وجدها هنا
        
    • يبقيه هنا
        
    • نبقيها هنا
        
    Evet, Miami Polisinde sosyal hizmetleri arayacağız, ama Onu burada yatıracak yerimiz yok. Open Subtitles كذلك ، استدعاء الخدمة سينعقد من بول الاجتماعي ي ميامي. ولكن لدينا ن م سرير للحفاظ عليه هنا.
    Evet. Evde değilse Onu burada bulabilirsin. Open Subtitles نعم ، إن لم تعثري في المنزل سوف تعثرين عليه هنا
    Ne yapacağımız belli olana kadar Onu burada tutacağız. Open Subtitles أين نأخذه لغير هنا ؟ سوف نحتفظ به هنا حتى يطلبون منا ما نفعله
    Artık Angel gördü. Bu yüzden Onu burada tutmak pek akıllıca olmaz. Open Subtitles لقد قامت بالإتصال ليس من الحكمة الإبقاء عليها هنا
    Ama Onu burada güvende tutarım senin için. Open Subtitles لسوء الحظ , لا يمكنني السماح لك بأخذ اي شيء خارج الصف ولكن , سأحتفظ بها هنا بمكان آمن
    Eğer Onu burada istiyorsan, Pauline, resepsiyonistime aramasını söyleyebilirim. Open Subtitles إذا كنت بحاجة له هنا يا بولين، يُمكنني أنْ أطلب من موظفة الاستقبال الاتصال به.
    Elbette ki Onu burada buldunuz sergiden dolayı değil serginin çektiği kalabalıktan dolayı. Open Subtitles كلا، بالطبع، أنت عثرت عليه هنا ليس بسبب المعرض ولكن بسبب الحشد الذي تجذبه المعروضات
    İşçiliğini o kadar çok beğeniyorlar ki hayatının sonuna kadar Onu burada tutacaklar. Open Subtitles ... انهم يحبون شغله جدآ انهم سيبقون عليه هنا بقيه عمره
    - Onu burada tutuklamayacağız. - Tutuklamak mı? Annem - Open Subtitles لن نقبض عليه هنا- تقبض عليه هنا مع والدتى-
    İki kere onun şartlı tahliye duruşmasına girdim ve sırf Onu burada tutmak için tek ayak üstünde kırk yalan söyledim. Open Subtitles كان علي ان أذهب لجلسات سماعه مرتين و أكذب حتى أحتفظ به هنا
    Bana teşekkür etme. Büroyu ilgilendirdiğinden, Onu burada, 15 dakika sonra yakaladım. Open Subtitles بقدر ما يعرفه المكتب فقد أمسكت به هنا بعد 15 دقيقة من الآن
    Onu burada mahkum olarak tuttular. Ölene dek aç bıraktılar. Open Subtitles احتفظوا به هنا كسجين وقاموا بتجويعه حتى الموت
    Tıbbi gereklilik olmaksızın Onu burada tutamam. Open Subtitles لا يمكنني الإبقاء عليها هنا بدون ضرورة طبية.
    Dwight dönene kadar Onu burada tutacağız. Open Subtitles علينا ان نحافظ عليها هنا حتى نقوم بتسليمها الى دوايت
    İyi olana kadar Onu burada tutacağız ama bu gece, Lars ile eve gitmek istiyor. Open Subtitles سوف نحتفظ بها هنا الى ان تستقر حالتها ، لكن انها تريد الذهاب للمنزل مع لارس الليلة
    Kazandığın bir şey gibi, hiç kullanmadığın bir silah gibi sadece Onu burada tutacaksın. Open Subtitles ستقوم بالإحتفاظ بها هنا وكأنها شيئاً مقتنى كسلاح لن تستخدمه أبداً
    Paige, Onu burada yalnız mı bırakacaksın? Open Subtitles بيج، كنت gonna ترك له هنا وحده؟
    Onu burada da özleyebilirsin. Open Subtitles أنت يمكن أن تتغيّب عنها هنا بقدر هناك.
    Onu burada bulabileceğimi söyledin. Open Subtitles وقال يمكنك أن تجد لها هنا.
    Elisabeth, Onu burada çok fazla tuttun. Sanırım bunun sebebini ikimiz de biliyoruz. Open Subtitles (إليزابيث)، لقد تركتيه يَمْكُث هُنا لمّدةٍ طويلة جِدًّا أعتقدُ بأنّ كلينا يعلمُ لِماذا
    Benden fazla hiç kimse Onu burada isteyemez. Open Subtitles اسمعني، لا أحد يرغب بوجوده هنا أكثر منّي، حسنًا؟
    Bir kaç gün Onu burada tutup giderken yanımıza alırız. Open Subtitles سنتركه هنا بضعة ايام. ونأخذه معنا عندما نغادر.
    Fransız yetkililer, Onu burada toplama kampına sokacak sebep bulabilirler. Open Subtitles قد تجد السلطات الفرنسية ذريعة لوضعه في معسكر اعتقال هنا.
    Murphy bir yere gidebilecek durumda değil ve Onu burada bırakmayacağız. Open Subtitles ميرفي لن يذهب إلى أيّ مكان , ونحن لا نتركه هنا.
    Kavga çıkınca içeri gelmiş, sonra takımı Onu burada bulmuş. Open Subtitles تركت المسار أثناء النوبة، والفريق وجدها هنا
    Bir şey Onu burada tutuyor. Open Subtitles لكنه ما زال في كاليفورنيا هناك شيء ما يبقيه هنا
    Onunla ne yapacağımıza karar verene kadar Onu burada güvende tutacağız. Open Subtitles , نحن نبقيها هنا , حيث تكون بأمان حتى نجد ما يمكننا فعله معها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more