"onu kurtarmanın" - Translation from Turkish to Arabic

    • لإنقاذه
        
    • لإنقاذها
        
    • لانقاذها
        
    Onu kurtarmanın tek yolu, onu bütünüyle klonlamak. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذه عن طريق استنساخ كامل للإنسان
    Buraya onu bebekken gönderdin. Bu Onu kurtarmanın tek yoluydu. Open Subtitles لقد أرسلته وهو طفل صغير، كانت الطريقة الوحيدة لإنقاذه.
    İtiraf edeceğim. Onu kurtarmanın tek yolu bu. Open Subtitles حسناً، سأقوم بالاعتراف أنها الطريقة الوحيدة لإنقاذه
    Eğer annem zengin veya politikacı olsaydı Onu kurtarmanın bir yolunu bulurlardı. Open Subtitles لو كانت أمي ثرية أو من السياسيين كانوا سيعثرون على طريقة لإنقاذها.
    Sanırım Onu kurtarmanın bir yolu var. Eğer biz-- Biz mi? Open Subtitles أظن أن هناك طريقة لإنقاذها ..إذا أمكننا الوصول إلى
    Benim için yanıp tutuşursan Onu kurtarmanın bir yolunu bulabileceğini sandım. Open Subtitles ظننت أنك إذا ... وقعت في غرامي قد تعثري على طريقة لانقاذها
    Belki o gemiye gidemeyebiliriz ama Onu kurtarmanın başka yolları olabilir. Open Subtitles قد لا نستطيع العودة إلى تلك السفينة لكن قد يكون هناك طريقة أخرى لإنقاذه كيف؟
    Eğer bir itfaiyeci veya bankacı olsaydı güzel apartmanında otururken Onu kurtarmanın yolunu bulurlardı. Open Subtitles إذا كان مكافح حرائق , أو مصرفياً في شقة مترفة لكانوا وجدوا طريقة لإنقاذه
    Ve Onu kurtarmanın tek yolu büyüyü tamamlamak ve sihrin kurallarını değiştirmek. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لإنقاذه هي إكمال التعويذة وتغيير قوانين السحر
    Onu kurtarmanın tek yolu başlangıçta yapmaya başladığımız şeye devam etmek büyüyü tamamlayıp sihrin kanununu değiştirmek. Open Subtitles والطريقة الوحيدة لإنقاذه حين يموت ...هو القيام بما أعددنا له منذ البداية إكمال التعويذة وتغيير قوانين السحر
    Onu kurtarmanın tek yolu buydu. Open Subtitles لقد كانت الطريقة الوحيدة لإنقاذه
    Onu kurtarmanın bir yolu yok. Open Subtitles لا توجَد طريقة لإنقاذه
    Onu kurtarmanın bir yolu olmalı. Open Subtitles .لابد ان هناك طريقه لإنقاذه
    Onu kurtarmanın bir yolu var. Open Subtitles توجد طريقة لإنقاذه
    Onu kurtarmanın bir yolunu bulmak zorundayız. Open Subtitles علينا إيجاد طريقة لإنقاذه
    Onu kurtarmanın bir yolu olmalı. Siz konukçulardan ortakyaşamları çıkarıyorsunuz. Open Subtitles هناك طريقة لإنقاذها إذا أخذنا السمبيوت خارج العائل
    Onu kurtarmanın tek yolu, aralarındaki bağı kesmek. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذها هي قطع المرساة التي تغرقها
    Onu kurtarmanın bir yolu olmalı. Open Subtitles لا بد من أنه هناك طريقة لإنقاذها
    Onu kurtarmanın tek yolu olduğunu düşündüm. Open Subtitles فكرت بأنه توجد طريقة واحدة لإنقاذها
    Galiba Onu kurtarmanın bir yolunu buldum. Open Subtitles أعتقد أنني وجدت طريقة لإنقاذها
    Onu kurtarmanın tek yolu bu. Open Subtitles انها الطريقة الوحيدة لانقاذها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more