"onu oraya" - Translation from Turkish to Arabic

    • لها هناك
        
    • وضعه هناك
        
    • وضعتيه هناك
        
    • هذه هناك
        
    • به إلى هناك
        
    Neyse, David, onu oraya uzak köşeye yerleştir. Open Subtitles على أي حال، ديفيد، ووضع لها هناك في تلك الزاوية البعيدة.
    "A" onu oraya yolladı ve biz yapmışız gibi gösterdi. Open Subtitles "أرسلت لها هناك "A وجعلت الأمر كأننا فعلناه
    Yani, onu oraya birisi koydu ve birileri de orada devam etmesine izin verdi. TED أقصد، شخصٌ ما وضعه هناك وشخصٌ ما سمح له بإن يستمر هناك.
    Bu yönteme sahip olduğunu söylüyor, biliyorsun, bağlantıyı oraya koyacaksın, ...bağlantıyı görürsen, bazıları onu oraya koymaya karar verdi. TED لديه هذا الخط حيث يقول، تعرف، ستقوم بوضع رابط هناك، اذا رأيت رابط، قرر أحد ما وضعه هناك.
    onu oraya kapadığından beri gelmediler. Open Subtitles حسناً، لم يأتوا منذ وضعتيه هناك
    Kim koymuş onu oraya? Open Subtitles من وضع هذه هناك ؟
    O halde neden onu oraya götürdün, Davina? Open Subtitles حسناً، لماذا جئتِ به إلى هناك أصلاً يا دافينا؟
    Rachel'ın ona ne yaptığını dahi söylemiyor ve onu oraya geri gönderiyorum. Open Subtitles لن تقل لي ما فعلته (رايتشل) لها هناك ويفترض أن أرسلها إلى هناك مجدداً؟
    Muhtemelen onu oraya yatırmak daha en baştan bir hataydı ama bundan kaçmak için başka şansım yoktu, ben de bu fırsatı değerlendirdim. Open Subtitles حسنا, ربما كان خطأ وضعه هناك بالمقام الأول, ولكني لن احصل على فرصة اخرى لأبتعد, لذا استغليتها.
    onu oraya koyarken gördün, değil mi? Open Subtitles وعلى ما يبدو رأيتِ من وضعه هناك ، أليس كذلك؟
    onu oraya koyanın kim olduğunu bulmak sizin işinizdi. Open Subtitles كانت وظيفتك ان تعرف من وضعه هناك
    Eğer Franz soruşturma altındaysa, bu adam onu oraya koymuştur sırf anlaşma yapabilsin diye. Open Subtitles هذا لأنه وضعه هناك ليتحصل على الصفقة
    onu oraya kapadığından beri gelmediler. Open Subtitles حسناً، لم يأتوا منذ وضعتيه هناك
    onu oraya Ralph Zimmerman'ı öldürdüğünüz zaman koymuşsunuz. Open Subtitles وضعتيه هناك عندما قتلتِ (رالف زيميرمان).
    Bırak onu oraya. Open Subtitles أترك هذه هناك
    onu oraya götüren bendim ve bana ihtiyacı olduğunda yanında değildim. Open Subtitles لقد خذلت ابننا، أنا من ذهب به إلى هناك..
    onu oraya atacağız. Open Subtitles سوف نرمي به إلى هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more