Bu nedenle artık oraya gitme ve Onu rahat bırak. | Open Subtitles | إذاً لا تذهب الى هناك مرة اخرى اتركه و شأنه |
Onu rahat bırakın. Sadece 7. sınıfa devam etmek istiyor. | Open Subtitles | أرجوك دعه و شأنه كل ما يبغيه هو أن يمر من المرحلة الإعدادية. |
- Yani, daha yalın bir dille... - Onu rahat bırakın, tamam mı? | Open Subtitles | ... ـ أعني ، بصراحة ـ هل بإمكانك أن تتركها و شأنها ؟ |
Onu rahat bırak. Uyuyor. Geçen gece çok içti. | Open Subtitles | أتركيها و شأنها أنها نائمة، لقد أحتست الخمر ليلة أمس و أننا لم ننال قسطاً من الراحة |
Onu bırakmam için önce senin Onu rahat bırakman gerek. | Open Subtitles | لا استطيع ان اتركهـا وشأنها إلا ان تركتها انتَ اولاً |
Onu... rahat bırak. | Open Subtitles | رقم ترك له... وحده. |
En iyisi Onu rahat bırakmanız! | Open Subtitles | سيكون أفضل أن تترك لها وحدها. |
Yoksa mahremiyetine saygı duymalı, itibarını korumalı ve Onu rahat mı bırakmalıyız? | TED | أم علينا أن نحترم خصوصيته ، نحفظ له كرامته ونتركه وشأنه ؟ |
- Yaptığına bak seni, aptal çocuk! - Onu rahat bırak! | Open Subtitles | انظر ماذا فعلت ايها الطفل الغبى - اتركيه و شأنه - |
- Bu noktada bence Onu rahat bıraksak daha iyi olacak. | Open Subtitles | في هذ المرحلة، أعتقد أنّك يجب أن تتركه و شأنه. |
Onu rahat bırak. Kesin. Haydi. | Open Subtitles | دعوه و شأنه ، توقفوا هيا ، هيا |
Sakin oI. Soğuk bir espriydi. Onu rahat bırak. | Open Subtitles | هيا يا رجل, تلك بلا أحساس دعه و شأنه |
O kızcağız 11 yıldır kilit altındaydı. Onu rahat bırakamaz mısın? | Open Subtitles | لقد ظلت محبوسة لـ 11 عاماً هيّا دعها و شأنها. |
Onu rahat bırak. Ben evlenene kadar hiç makyaj yapmadım. | Open Subtitles | دعيها و شأنها أنا لم أتبرج أبداً حتى تزوجت |
Belki orada olduklarını düşünüp, Onu rahat bırakırlar. | Open Subtitles | ربما سيظنون بأنهم هناك و يدعونها و شأنها |
- Onu rahat bırakmanızı söyler gibi geldi. | Open Subtitles | يبدو وكأنها تحاول أن تقول لك بأن تدعها و شأنها |
Samba da bilmez. Hadi ama, Onu rahat bırakın. | Open Subtitles | ولا تجيد رقصة السامبا أيضاً هيا، اتركوها وشأنها |
Kız kardeşi kötü bir ilişkiyi bitirmiş ve adam Onu rahat bırakmıyormuş. | Open Subtitles | خرجت أختها من علاقة سيئة ولا يريد الشاب أن يتركها وشأنها |
Onu rahat bırak. | Open Subtitles | ترك له وحده. |
Onu rahat bırakın! | Open Subtitles | يرجى ترك لها وحدها. أتركها وحدها! |
Çok ilgisi var. Onu rahat bιrak. Onun icabιna ben bakarιm. | Open Subtitles | كل شئ ، انت فقط اتركه وشأنه ، انا سأتولى امره |
O Brandon'u rahat bırakır bırakmaz ben de Onu rahat bırakırım | Open Subtitles | عندما يترك براندن في حاله سأتركه أنا أيضاً ألو |
Eğer Onu rahat bırakırsak, Rusya sakinleşir. Üstüne gidersek tam tersi olur. | Open Subtitles | وإذا تركناه بدون تدخّل فستستقر حالة روسيا |
Onu rahat bırak! | Open Subtitles | أتركنى هنا بمفردى! |
- Onu rahat bırak. Bir şey yaptığı yok. | Open Subtitles | لا، دعه وشانه أنه لم يفعل أي شيء. |
Tamam, Onu rahat bırak, Carlos. Tekrar tekrar özür diledi. | Open Subtitles | حسنا, دعها وشانها, كارلوس لقد اعتذرت مرارا وتكرارا |
- Neden Onu rahat bırakmıyorsunuz? | Open Subtitles | لمَ لا تدعونه وشأنه |
Onu rahat bırak, tamam mı? | Open Subtitles | دعيها وحسب. إنها منزعجة! |