"onu rahat" - Translation from Turkish to Arabic

    • و شأنه
        
    • و شأنها
        
    • وشأنها
        
    • له وحده
        
    • لها وحدها
        
    • وشأنه
        
    • في حاله
        
    • بدون تدخّل
        
    • هنا بمفردى
        
    • وشانه
        
    • وشانها
        
    • لا تدعونه
        
    • دعيها وحسب
        
    Bu nedenle artık oraya gitme ve Onu rahat bırak. Open Subtitles إذاً لا تذهب الى هناك مرة اخرى اتركه و شأنه
    Onu rahat bırakın. Sadece 7. sınıfa devam etmek istiyor. Open Subtitles أرجوك دعه و شأنه كل ما يبغيه هو أن يمر من المرحلة الإعدادية.
    - Yani, daha yalın bir dille... - Onu rahat bırakın, tamam mı? Open Subtitles ... ـ أعني ، بصراحة ـ هل بإمكانك أن تتركها و شأنها ؟
    Onu rahat bırak. Uyuyor. Geçen gece çok içti. Open Subtitles أتركيها و شأنها أنها نائمة، لقد أحتست الخمر ليلة أمس و أننا لم ننال قسطاً من الراحة
    Onu bırakmam için önce senin Onu rahat bırakman gerek. Open Subtitles لا استطيع ان اتركهـا وشأنها إلا ان تركتها انتَ اولاً
    Onu... rahat bırak. Open Subtitles رقم ترك له... وحده.
    En iyisi Onu rahat bırakmanız! Open Subtitles سيكون أفضل أن تترك لها وحدها.
    Yoksa mahremiyetine saygı duymalı, itibarını korumalı ve Onu rahat mı bırakmalıyız? TED أم علينا أن نحترم خصوصيته ، نحفظ له كرامته ونتركه وشأنه ؟
    - Yaptığına bak seni, aptal çocuk! - Onu rahat bırak! Open Subtitles انظر ماذا فعلت ايها الطفل الغبى - اتركيه و شأنه -
    - Bu noktada bence Onu rahat bıraksak daha iyi olacak. Open Subtitles في هذ المرحلة، أعتقد أنّك يجب أن تتركه و شأنه.
    Onu rahat bırak. Kesin. Haydi. Open Subtitles دعوه و شأنه ، توقفوا هيا ، هيا
    Sakin oI. Soğuk bir espriydi. Onu rahat bırak. Open Subtitles هيا يا رجل, تلك بلا أحساس دعه و شأنه
    O kızcağız 11 yıldır kilit altındaydı. Onu rahat bırakamaz mısın? Open Subtitles لقد ظلت محبوسة لـ 11 عاماً هيّا دعها و شأنها.
    Onu rahat bırak. Ben evlenene kadar hiç makyaj yapmadım. Open Subtitles دعيها و شأنها أنا لم أتبرج أبداً حتى تزوجت
    Belki orada olduklarını düşünüp, Onu rahat bırakırlar. Open Subtitles ربما سيظنون بأنهم هناك و يدعونها و شأنها
    - Onu rahat bırakmanızı söyler gibi geldi. Open Subtitles يبدو وكأنها تحاول أن تقول لك بأن تدعها و شأنها
    Samba da bilmez. Hadi ama, Onu rahat bırakın. Open Subtitles ولا تجيد رقصة السامبا أيضاً هيا، اتركوها وشأنها
    Kız kardeşi kötü bir ilişkiyi bitirmiş ve adam Onu rahat bırakmıyormuş. Open Subtitles خرجت أختها من علاقة سيئة ولا يريد الشاب أن يتركها وشأنها
    Onu rahat bırak. Open Subtitles ترك له وحده.
    Onu rahat bırakın! Open Subtitles يرجى ترك لها وحدها. أتركها وحدها!
    Çok ilgisi var. Onu rahat bιrak. Onun icabιna ben bakarιm. Open Subtitles كل شئ ، انت فقط اتركه وشأنه ، انا سأتولى امره
    O Brandon'u rahat bırakır bırakmaz ben de Onu rahat bırakırım Open Subtitles عندما يترك براندن في حاله سأتركه أنا أيضاً ألو
    Eğer Onu rahat bırakırsak, Rusya sakinleşir. Üstüne gidersek tam tersi olur. Open Subtitles وإذا تركناه بدون تدخّل فستستقر حالة روسيا
    Onu rahat bırak! Open Subtitles أتركنى هنا بمفردى!
    - Onu rahat bırak. Bir şey yaptığı yok. Open Subtitles لا، دعه وشانه أنه لم يفعل أي شيء.
    Tamam, Onu rahat bırak, Carlos. Tekrar tekrar özür diledi. Open Subtitles حسنا, دعها وشانها, كارلوس لقد اعتذرت مرارا وتكرارا
    - Neden Onu rahat bırakmıyorsunuz? Open Subtitles لمَ لا تدعونه وشأنه
    Onu rahat bırak, tamam mı? Open Subtitles دعيها وحسب. إنها منزعجة!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more