| Onu sevdim. Ona hep verdim... Ona bir sürü ıvır zıvır verdin baba. | Open Subtitles | لقد أحببتها و أعطيتها كل شئ أشياءا يا ابى ، أعطيتها أشياءا |
| Onu sevdim. Ona hep verdim... Ona bir sürü ıvır zıvır verdin baba. | Open Subtitles | لقد أحببتها و أعطيتها كل شئ أشياءا يا ابى ، أعطيتها أشياءا |
| bu yüzden ikiniz de kalbimdesiniz, ama o Mia'nın babası ilk Onu sevdim. | Open Subtitles | أنتم الأثنان في قلبي كأنه حبل مشدود بين أثنان لكنه والد ميا ، و لقد أحببته أولاً |
| Kendime rağmen, Onu sevdim. | Open Subtitles | على الرغم مني أنا أحبه |
| Tabii ki onu sevdi, ama ne yazık ki Ben daha çok Onu sevdim. | Open Subtitles | بالطبع أنا أحب ذلك، ولكن للأسف أنا أحبها أكثر. |
| Adı Christian Troy'du ve ben Onu sevdim. | Open Subtitles | اسمه كَانَ تروي كريستين، وأنا أحببتُه. |
| Onu her gördüğümde, sinirlenirim veya ağlamaya başlarım sanıyordum ama onu... sevdim. | Open Subtitles | ظننت أنني سأكون غاضبة أو سأبكي في كل مرة اراها, لكنني معجبة بها. |
| Onu sevdim. ...ama mutlu değil. | Open Subtitles | لقد أحببتها لقد أحببتها لكنها ليست سعيده |
| Onu sevdim ama o kendi seçimini yaptı, ve ben kendiminkini. | Open Subtitles | ...لقد أحببتها و لكن اتَّخذتْ قرارها و أنا اتَّخذت قراري |
| Onu sevdim gerçekten ve çok iyi birine benziyor. | Open Subtitles | لقد أحببتها تبدو لي شخصاً رائع |
| Hayat biçimiydi. Senelerce sürdü bu. Onu sevdim. | Open Subtitles | لقد كانت وسيلة للحياة، حدث ذلك لسنوات، لقد أحببته |
| Yürümesi için çok uğraştım. Onu sevdim. | Open Subtitles | وحاولتُ إنجاح الأمر لقد أحببته. |
| Onu sevdim. | Open Subtitles | أنا أحبه |
| Onu sevdim. | Open Subtitles | أنا أحبه |
| Belki de, "Onu sevdim" dediğini sanmıştır. | Open Subtitles | ربما كان يظن انك قلتي أنا أحبها |
| Onu sevdim. Sen de onu sevdin. | Open Subtitles | أحببتُه كما أحببتَه |
| İşin ilginç tarafı, Onu sevdim. | Open Subtitles | الأمر المذهل هو أنني معجبة بها, تعلما؟ |
| Yani, bütün o İskoç milliyetçiliği şeyleri konusunda biraz çılgın da olsa Onu sevdim. | Open Subtitles | أعني، إنها مجنونة قليلاً بأمر القومية الاسكتلندية ولكنها تروق لي |
| Onu sevdim, Ada. | Open Subtitles | انا احبها بالفعل يا ادا .. |
| 100 tane çocuğu olsa bile umrumda değil. Onu sevdim. | Open Subtitles | لا أكترث حتى لو لديها 100 طفل إنها تعجبني |
| Hayır, Onu sevdim. | Open Subtitles | كلا , إنه يروق لي |
| Ben ruh eşimle 15 yaşımda tanıştım ve ona o ilk naneli çikolata parçalı külahı aldığımdan beri her gün, her dakika Onu sevdim. | Open Subtitles | قابلت توأم روحي عندما كنت أبلغ من العمر 15 عاماً وأحببتها بكل دقيقة من كل أيامي... منذ أن اشتريت لها... |
| Onu sevdim. Güzel konuşuyor. | Open Subtitles | انه يعجبنى تعجبنى طريقته فى الحديث |
| - Onu sevdim. - Babam harika biridir. | Open Subtitles | إنّه يعجبني - أعلم ، إنّ أبي رائع - |
| Peki, gerçekten Onu sevdim. | Open Subtitles | حَسناً، أَحْبُّها بصدق. |
| - Onu sevdim. - Hem de çok. | Open Subtitles | انا معجب بها كثيراً |