"onu tedavi" - Translation from Turkish to Arabic

    • عالجته
        
    • عالجتها
        
    • عالجه
        
    • عالجها
        
    • معالجته
        
    • يعالجه
        
    • يعالجها
        
    • يمكنني علاجه
        
    • نعالجه
        
    • نعالجها
        
    • عالجناه
        
    • عالجوه
        
    • عالجيها
        
    • أعالجها
        
    Evet, Onu tedavi eden benim, Çavuş. Yüzüne ne yaptıklarını kesinlikle gördüm. Open Subtitles أجل, انا التي عالجته رقيب, رأيت بالضبط ما فعلوا به.
    Onu tedavi edince iyileşti. Open Subtitles لقد تحسنت حالتها عندما عالجتها
    Onu buraya getirme sebebim de bu, Onu tedavi et. Open Subtitles لهذا السبب بالضبط أحضرته إلى هنا شخصياً. عالجه
    Karın çok hassas O bu ülkeye uygun değil Onu tedavi et! Open Subtitles كما ان زوجتك حساسة جدا فهي لم تُخلق لهذا البلد اذا عالجها
    Burada diplomamı yok sayıyorlar. Eğer isteseydim Onu tedavi edebilirdim. Open Subtitles إنهم يتجاهلون ندائاتي على جهاز البيجر إذا أردت يمكنني معالجته
    Onu tedavi ettiğimden beri nispeten biraz soyutlandı. Open Subtitles لقد أنعزل نسبياًً منذ أن عالجته أول مرة
    Onu tedavi edersem gitmemize izin verecek misin? Open Subtitles اذا عالجته هل ستتركنا نرحل؟
    Kuveyt'te Onu tedavi ettim. Open Subtitles "عالجته في "الكويت
    Hayır, artık korkmuyor. Onu tedavi ettim. Open Subtitles لا ، ليس بعد الآن فلقد عالجتها
    Evet, Onu tedavi ettiğini söyleyen bir psikiyatristle beraber. Open Subtitles أجل، بصحبة طبيب نفسيّ قال بأنّه عالجه
    Onu tedavi eder, ona aşık olur ve onu geri kazanmaya karar verir. Open Subtitles عالجها , وقع في حبها , قرر الفوز بها مجدداً
    Bir dakika,Ustanın astımı vardı. Ve aşçı Onu tedavi ederdi. Open Subtitles انتظر , المعلم كان عنده ربو و الطاهي كان يستخدم هذا في معالجته
    Öncelikle Jack'in Onu tedavi etmesine izin verelim. Sonra cevaplarımızı alırız. Open Subtitles لندج جاك يعالجه الاول ثم نستجوبه فيما بعد
    Bu Onu tedavi etmeyecek, ama birkaç hafta kazandıracak bu sayede ölmeden önce kim olduğunu öğrenebilecek. Open Subtitles لن يعالجها هذا، لكنّه سيمهلها بضعة أسابيع حتّى يمكنها معرفة مَن تكون قبل أن تموت
    Onu tedavi edemiyorum, onu yakalayamıyorum ondan daha akıllıca bile davranamıyorum. Öyleyse davranma. Open Subtitles لا يمكنني علاجه ولا أسره ولا حتّى صرف تفكيري عنه.
    Babasının tıbbi bakıma ihtiyacı var, etik olarak Onu tedavi etmeliyiz, kızı katil de olsa, uyuşturucu bağımlısı da olsa, terörist de olsa. Open Subtitles و لكن والدها في حاجه الي العنايه الطبيه وأن واجنا الطبي ان نعالجه سواء كانت ابنته قاتله,تتعاطي المخدرات,أو ارهابيه
    Biz Onu tedavi etmeye çalışırken bir şeyler mırıldanıyordu. Open Subtitles لقد تتمت بشيء عندما كنا نعالجها.
    1979-1982 arasında üç yıl Onu tedavi etmişiz. Open Subtitles على ما يبدو، نحن عالجناه على مدى ثلاث سنوات، من 1979 إلى 1982.
    Acil servis bunun için Onu tedavi etti. Acı azalmadı ama. Open Subtitles لقد عالجوه في الطوارئ من هذا لكنّ الألم لم يختفِ
    Onu tedavi etmekten bıktım sonra onunla yatmaktan bıktım sonra ondan bıktım. Open Subtitles مللت و أنا أعالجها, ثم مملت من مضاجعتها و ثم مللت من...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more