| Onun gücü yıkım gücüdür, | Open Subtitles | ان قوته موجهة نحو التدمير سوف يدمركم جميعكم |
| Çocuk doğarken Onun gücü sanırım evrenimizde delikler açıyor. | Open Subtitles | حسناً، بسبب ولادة الطفل يبدو أن قوته تثقب نسيج كوننا. |
| Onun gücü savaş alanına seninle takılıyor. Ve benimki de öyle. | Open Subtitles | قوته تجول معك في ساحة المعركة وكذلك قوتي |
| Benim gücüm Onun gücü de olabilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن تكون مصدر قوتي هي قوتها هي أيضا ؟ |
| "Ancak dikkat edin ki, sadece birazı bize ona katılırsa Onun gücü büyüyecek." | Open Subtitles | من زيادة قوتها إذا تشاركت ولو قليلاً فيه" |
| Mujiba, Malezya'dan, Onun gücü her türlü soruya cevap verebilmesi. | TED | مجيبة من ماليزيا .. وقوتها الاساسية هي المعرفة .. فهي قادرة على الاجابة على اي سؤال |
| Onun gücü gitti. Artık sadece bir döküntü. | Open Subtitles | لقد زالت قوّتها وأمست مجرّد تحفة |
| Bu özgürlük ve yalnızlık Onun gücü. | Open Subtitles | فى هذه الحرية و العزلة تكمن قوته |
| Bu özgürlük ve yalnızlık Onun gücü. | Open Subtitles | فى هذه الحريه و العزله تكمن قوته |
| İnsan eti yersek, Onun gücü bize geçer. | Open Subtitles | إذا اكلنا لحم الرجل البشري نسرق قوته |
| Görüşmede Onun gücü olduğunu söyledin. | Open Subtitles | في المقابلة قلت أن الطيبة من نقاط قوته |
| Onun gücü parasından değil, insanlardaki korkudan geliyor. | Open Subtitles | قوته ليست في ماله لكن الخوف في الناس |
| Onun gücü kalesinde bulunan sihirli bir asadan geliyor. Asa olan ... | Open Subtitles | قوته نابعة من صولجان سحري يمتلكه في قصره الصولجان هو... |
| Silahımla Süvari'yi öldürdüğümde, Onun gücü bana geçecek. | Open Subtitles | سينهي سلاحي حياة الفارس و تعطني قوته |
| Aslında bu Onun gücü. | TED | في الحقيقة، تلك قوته. |
| Onun gücü asla ölmeyecek Saul. | Open Subtitles | لن تموت قوته أبدا يا صول |
| Onun gücü annesininkinden çok daha fazla. | Open Subtitles | قوتها أقوى من أمها |
| Onun gücü kristal kalbinden geliyor. | Open Subtitles | قوتها تأتى من قلبها الماسى |
| Ve Onun gücü sizin sevginizi ve neşenizi boğarak öldürecek... | Open Subtitles | وقوتها ستخنق حبك وسعادتك |
| Onun gücü gitti. Artık sadece bir döküntü. | Open Subtitles | لقد زالت قوّتها وأمست مجرّد تحفة |