"onun için doğru" - Translation from Turkish to Arabic

    • المناسب لها
        
    • المناسبة له
        
    • الحقيقة التى يعرفها
        
    • مناسب لها
        
    • هى تستحق كل
        
    • الصحيح لها
        
    • المناسب له
        
    • صائب لها
        
    Haklı çıktın. onun için doğru kişi değildim. Open Subtitles حسناً ، كنت محق لم أكن الشخص المناسب لها
    Belki de onun için doğru zaman değildi. Open Subtitles ربما لم يكن ذلك الوقت المناسب لها أو لسبباً آخر
    Eğer onun dolabını kontrol edersen, onun için doğru kadının şişme bebek bir oyuncak olduğunu görürsün. Open Subtitles إذا فتحتي خزانته فستجدين أن الفتاة المناسبة له هي دمية
    onun için doğru. Open Subtitles الحقيقة التى يعرفها
    Ve eğer bir kadın sana hayır diyorsa belki de onun için doğru adam değilsin, kabul et. Open Subtitles وأذا رفضتك امرأه عليك ان تتقبل بأنك الشخص الغير مناسب لها
    Sonra onun için doğru olan. Open Subtitles اذن هى تستحق كل مايحدث لها
    Belki de ölmek onun için doğru seçenektir. Open Subtitles لكن ربما الموت هو الاختيار الصحيح لها
    Bir mucize olur ve onun için doğru kişi çıkarsa hayatının aşkı olur, onunla evlenir ve bize sevimli torunlar verir. Open Subtitles إتضح أنها الشخص المناسب له أنها حب حياته ويتزوجا في النهاية
    Sana söz veriyorum ki onun için doğru olan neyse onu yapacağım. Open Subtitles ‫أعدك... ‫أنّي سأفعل ماهو صائب لها.
    Belki de acı gerçek, ...onun için doğru erkek olmadığımdır. Open Subtitles ولكن الحقيقة المرّة هي أنني لست الرجل المناسب لها.
    Gerçekten, ama belki de bu adam onun için doğru kişi değildir. Open Subtitles انا حقاً اظن ذلك لكن ربما ذلك ليس الرجل المناسب لها
    Grup evi onun için doğru olan şey, Benny. Open Subtitles الدار هي الشيء المناسب لها يا بيني
    Second Act onun için doğru yer değil. Open Subtitles المسـتوى الـثاني ليس المكان المناسب لها
    onun için doğru adam mı öğrenmek istiyordum. Open Subtitles أردت أن أعلم أن كان الشخص المناسب لها
    Ben onun için doğru kişi değilim. Open Subtitles انا لست الشخص المناسب لها
    Belki de onun onun için doğru kız olmadığı anlaşılmaktadır. Open Subtitles ربما فقط استوعب الآن أنها ليست الفتاة المناسبة له.
    onun için doğru kadın olduğunu düşünmüyordum. Open Subtitles لم أعتقد أبداً أنها هي المناسبة له
    onun için doğru. Open Subtitles الحقيقة التى يعرفها
    Ama, bilirsin, onun için doğru zaman olduğunda beni bulacağını düşündüm. Open Subtitles لكن,انا استنتجت بأنها ستجدني عندما يكون الوقت مناسب لها
    Sonra onun için doğru olan. Open Subtitles اذن هى تستحق كل مايحدث لها
    Hiçbiriniz onun için doğru bir şey yapma peşinde değilsiniz. Open Subtitles لا أحد منّكم... لا أحد منّكم ألقى بالاً لعمل الشيء الصحيح لها.
    Okulunuzun onun için doğru yer olduğu hususunda tereddütlerim var. Open Subtitles أنا لست متأكدًا أن مدرستك... هي المكان المناسب له
    - Bu neyin onun için doğru olduğuyla ilgili. Open Subtitles - الأمر يتعلق بما هو صائب لها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more