"onun için yapabileceğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أستطيع فعله له
        
    • يمكنني القيام به لها
        
    • يمكنني فعله له
        
    • فعله من أجلها
        
    • استطيع القيام به لأجلها
        
    Başkente döndüm. Onun için yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك اي شيء أستطيع فعله له في كل طريق عودتي الى العاصمه
    Ne Onun için yapabileceğim bir şey var... ne de sizin için. Open Subtitles ليس هناك ما أستطيع فعله له أَو لَك
    Onun için yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك شيء يمكنني القيام به لها
    Onun için yapabileceğim bir şey yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك شيء يمكنني القيام به لها
    - Onun için yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles - لا يوجد ما يمكنني فعله له .
    O her ne kadar beni kan denizinden kurtarmışsa da Onun için yapabileceğim sadece bu kadardı. Open Subtitles كان هذا كل ما أستطيع فعله من أجلها فمع أنها حملتنى فوق بحار من الدماء
    Burada Onun için yapabileceğim fazla birşey yok. Open Subtitles ليس هناك الكثير مما أستطيع فعله له هنا
    Onun için yapabileceğim bir şey olabilir. Open Subtitles هناك شيء قد أستطيع فعله له
    Onun için yapabileceğim bir şey olabilir. Open Subtitles هناك شيء قد أستطيع فعله له
    Çünkü Onun için yapabileceğim en iyi şey bu ve aynı zamanda sana yapabileceğim en kötü şey de bu. Open Subtitles لأنّ هذا هو أفضل شيء بوسعي فعله من أجلها. كما أنّه أسوأ شيء بوسعي فعله لك.
    Eğer o kana laboratuvara erişmeden önce ulaşamazsanız Onun için yapabileceğim hiçbir şey kalmaz. Open Subtitles إن لم تحضر لها تلك الدماء قبل أن تصل إلى المخبر لن يبقى لي ما أستطيع فعله من أجلها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more