"onun işi" - Translation from Turkish to Arabic

    • عملها
        
    • مهمتها
        
    • عمله هو
        
    • وظيفته
        
    • وظيفتها
        
    • واجبها
        
    • هو عمله
        
    • انه عمله
        
    Bu Onun işi, orospu çocuğu. Seni seviyor gibi hissettirmem gerekiyor. Open Subtitles أنه عملها أيها الداعر، من المفترض أن تجعلك تشعر بأنها تحبك.
    Bu Onun işi hakkında, ve biz bile daha göremedik. - Ama biz denemeye -- Open Subtitles إنها تخص عملها ونحن لا نَستطيعُ رُؤيتها حتى لَكنَّنا نُحاولُ أن
    E.K.G'sını okudu,çabuk bir teşhis koydu. Onun işi bu. Open Subtitles أعني أنها قرأت تخطيط القلب لقد قامت بعمل تشخيص سريع ، ذلك عملها
    Öğrenmek Onun işi. TED مهمتها هي التعلم.
    Onun işi, her peri masalının mutlu sonları da dahil olmak üzere, Open Subtitles و عمله هو أن يتأكد بإن كل قصة خيالية تسير كما يقول الكتاب
    O benim patronum ve patronuna söylemek Onun işi olacak. Open Subtitles هو رئيسه، وأنه رومان يكون وظيفته أن أقول له رئيسه.
    Sorun yok, Onun işi bu. Yapım tasarımcısı. Open Subtitles لابأس بذلك, إن وظيفتها أخذُ الصور إنها مصممة مُنتجة
    Onun işi NCIS'i korumak. Gel buraya, otur. Open Subtitles من واجبها أن تحمي الشعبة تعال واجلس
    Onun işi bittiğine göre buraya dönmüş Olmalıydı. Open Subtitles الآن عملها قد انتهى كان يجب عليها العودة الى هنا
    Sanırım Onun işi benden kurtulmanı... sağlamaktı ki yaptı da. Open Subtitles لقد كان عملها أن تتخلص مني... . و فعلت ذلك
    Onun işi bitti. Onu mahvedeceğim. Open Subtitles لقد انتهي أمرها, سأقضي علي عملها بسبب ذلك.
    Konuklara cilve yapmak zorunda. Bu Onun işi, değil mi? Open Subtitles لابد منها أن تغازل الضيوف هذا عملها اليس كذلك
    Hey, Onun işi çok önemli ve bir sürü sorumluluğu var! Open Subtitles عملها مهم ولديها مسؤوليات كثيرة على العكس من عشيقاتك اللاتي عليهن ان يتذكرن
    Erkek arkadaşının kardeşini öldüren kişiyi bulmak Onun işi, hepsi bu. Open Subtitles انه عملها بأن تجد ذلك الشخص الذي قتل شقيق خليلها، هذا كل مافي الامر.
    Onun işi acilmiş. Siz orada keklik avlıyorsunuz. Open Subtitles عملها طارئ، أما أنتما فتصيدون طائر الحجل
    Onun işi için de hislerimin üstesinden... gelmem gerektiğini bilmiyordum. Open Subtitles إلا أنني لم أعلم أنه تحتم عليّ التأقلم مع مشاعري اتجاه عملها أيضاً
    Onun işi ve ben özgürüm. Open Subtitles .إنها مهمتها ، أنا حرة
    Onun işi bu ve senin bir sürü boş vaktin var diye mi? Open Subtitles لإنه عمله هو و لأنه لديك كثير من الوقت بيدك ؟
    Çok yakında gidecek ve Onun işi için seni önereceğim. Open Subtitles إنه سيُفصل قريباً, وسأُوصي بك لكي تأخذ وظيفته
    Ama çekmek zorunda. Onun işi bu sonuçta. Open Subtitles لابأس بذلك, إن وظيفتها أخذُ الصور إنها مصممة مُنتجة
    Onun işi objektif olmak. Open Subtitles ان من واجبها ان تقوم بالمساواة بيننا
    Onun işi sporcularla konuşmak. Open Subtitles و يتكلم مع الرياضيين هو عمله طوال النهار
    Bu Onun işi biliyorum..çok çalışıyor tamam ama bana bi şekilde ulaşmalı Open Subtitles اعرف انه عمله , وان هناك حربا ولكن بالتاكيد يمكنه ان يبعث رسالة بطريقة ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more