"onun suçlu olduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • بأنه مذنب
        
    • أنه مذنب
        
    • انه مذنب
        
    Carter, hâlâ onun suçlu olduğunu düşünen tek kişi sensin. Open Subtitles كارتر , أنت الشخص الوحيد الذي مايزال يعتقد بأنه مذنب
    Salazar ile Lisa Bayle arasında bağlantı buldun çünkü onun suçlu olduğunu düşünüyordun, ya sen hata yapıyorsan? Open Subtitles أنك قد وجدت رابط بين سالازار وليزا بايل بأنك اعتقدتَ بأنه مذنب كيف إذا كنتَ مخطيء؟
    onun suçlu olduğunu söylemeliyim yoksa beni içeri atarlar. Aynı onun gibi. Open Subtitles يجب أن أقرّ بأنه مذنب وإلا حبسوني مثله تماماً
    Söylemesi zor ama onun suçlu olduğunu sanıyorum. Open Subtitles من الصعب شرحها في كلمات. فقط أعتقد أنه مذنب.
    İçimizde 11 kişi hala onun suçlu olduğunu düşünüyor. Open Subtitles أحدَ عشرَ منا لا زالوا يعتقدون أنه مذنب.
    Her neyse, onun suçlu olduğunu saptayabileceğimiz bir yol var. Open Subtitles بأية حال، هناك طريقة أكيدة للتحقق من أنه مذنب
    Sizleri bilmem, ama eğer ben birinin bir suçu itiraf ettiğini duyarsam o zaman sadece onun suçlu olduğunu farz ederim. Open Subtitles لا أعلم عنكم ولكنإذاسمعت.. أن شخص ما اعترف بجريمة فسأفترض انه مذنب
    onun suçlu olduğunu biliyorum. Bir kuşkudan daha öte bir şekilde. Open Subtitles أنا أعلم بأنه مذنب بدون أدنى شك
    Hepimiz onun suçlu olduğunu düşündük. Open Subtitles كلنا ظننا بأنه مذنب
    Hepimiz onun suçlu olduğunu düşündük. Open Subtitles كلنا ظننا بأنه مذنب
    onun suçlu olduğunu biliyorsun, ve burnumuzun dibinden çekip gidiyor. Open Subtitles سندعه يغادر وحسب ؟ تعرف أنه مذنب ويفرك أنوفنا
    onun suçlu olduğunu söylemiyorum ama listemin en tepesine yerleşti. Open Subtitles لن أقول أنه مذنب, لكنه سيكون على قمة قائمتي
    Şimdi, onun suçlu olduğunu ve senin de en az onun kadar suçlu olduğunu bildiğini itiraf et. Open Subtitles الآن، أعترف أنك تعرف أنه مذنب وبقدر ماهو مذنب
    Onbirimiz onun suçlu olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles أحدَ عشرَ منا يعتقدون أنه مذنب.
    Mahkemedeki herşey, ama herşey onun suçlu olduğunu kanıtlıyor. Open Subtitles كل شيء - كل شيء تم ذكره في قاعة المحكمة يؤكد أنه مذنب.
    Ve bu hükümet hala onun suçlu olduğunu söylüyor! Open Subtitles وهذه الحكومة لا زالت تصر على أنه مذنب أريد أن أقول لكم...
    Bir müvekkil aldığımda Quentin onun suçlu olduğunu biliyorsa hiç durmadan konuşurdu. Open Subtitles عندما اخذت عميلات غوينتن كان يعرف انه مذنب انه لا يسكت ابد عن الموضوع
    Bakın, eğer birine tuzak kurmak isteseydim herkese onun suçlu olduğunu söyler ve sonra da bunun kanıtı olarak da evine deliller yerleştirirdim. Open Subtitles انظروا, اذا كنت احاول الايقاع بشخص ما اريد ان اقول للجميع انه مذنب و من ثم ازرع ادله فى شقته كدليل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more