"onunla birlikte olmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • تكون معها
        
    • أكون معه
        
    • تكوني معه
        
    • ان اكون معها
        
    • يكون معها
        
    • لتكون معه
        
    • أن تكون معه
        
    • اكون معه
        
    Rochelle şıllığın teki Daz. Niye onunla birlikte olmak isteyesin ki? Open Subtitles ريتشل انها جاسوسة ,فلماذا يا داز تريد ان تكون معها ؟
    Eğer onunla birlikte olmak istiyorsan , ona hiçbir şeyden endişelenmemesi gerektiğini göstermelisin. Open Subtitles اذا أردت أن تكون معها , عليك أن تريها أنه ليس عليها أن تقلق على أي شيء
    O lanet sergide, ona onunla birlikte olmak istediğimi açık açık belli ettim. Open Subtitles .. جعلّت الأمر واضحاً في ذلك المعّرض السخيف بأني أريد أن أكون معه
    Dünyanın sonu yarın gelecekse, onunla birlikte olmak isterdim. Open Subtitles لو كان العالم سينتهي غداً أريد أن أكون معه
    onunla birlikte olmak istemiyordun ki. Open Subtitles حسناً أنتِ لم ترغبي أبداً أن تكوني معه في النهاية
    Yani, onunla birlikte olmak, olmamaktan çok daha güzel. Open Subtitles انه جيد لانه افضل ان اكون معها على الا اكون معها
    Eğer onunla birlikte olmak istiyorsa, değildi. Open Subtitles ليس إذا أراد أن يكون معها
    Aslında, Zeus Hera'ya onunla birlikte olmak için tuzak kurdu... sonra da ona tecavüz etti. Open Subtitles في الواقع، زيوس خدع هيرا لتكون معه ... . بعد ان اغتصبها .
    onunla birlikte olmak için hayatını mahvedecek. -Onu bulmalıyım. Open Subtitles هى ستخرب حياتها من أجل أن تكون معه
    George, Lemon'la evlenirken, kesinlikle onunla birlikte olmak istiyordum, ama olamıyordum. Open Subtitles عندما كان جورج علي وشك الزواج بليمون قطعا كنت اريد ان اكون معه ,لكن لم استطع
    Ama onunla markete gitmek istiyorsan onunla birlikte olmak istiyorsun demektir. Open Subtitles ولكن إذا كنت تريد أن تذهب الى محل بقالة معها، حسنا، إذن، أنت تريد ان تكون معها
    Kutsal tatilde onunla birlikte olmak için olayları çözmenden dolayı samimi olarak sevinçliyim. Open Subtitles لقد سعدت جداً أنك أصلحت كل شيء كي تكون معها في العطلات.
    Clark, onunla birlikte olmak istediğini biliyorum ama Lex onun ile ne açacaksa bu ona seni kontrol etme gücü verecek. Open Subtitles كلارك)، أعرف) أنك تريد أن تكون معها لكن ما سيفتحه (ليكس) بالمفتاحين سيعطيه إمكانية السيطرة عليك
    onunla birlikte olmak istiyordun. Open Subtitles أنتَ وددت أن تكون معها.
    - Bunu duyan bunun, onunla birlikte olmak istediğimi gösterdiğini sanır ama değil işte. Open Subtitles الأمر الذي تعتقدينه سيكون دليلا كافيا على أنني أريد أن أكون معه لكن لا
    Sky'ı seviyorum ve onunla birlikte olmak istiyorum. Open Subtitles ! يا إلهي! أنا أحب سكاي، وأريد أن أكون معه جيد!
    onunla birlikte olmak istediğimi söyledim ona. Open Subtitles أخبرتُه بأنني أريد أن أكون معه
    Bana gerçekten, seçme hakkın olsaydı, gerçekten onunla birlikte olmak istemediğini söyleyebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك إخباري حقاً... إذا كان لديك الخيار... ، ألن تفضلي أن تكوني معه ؟
    Bunu benden duymak garip gelebilir, ama eğer onunla birlikte olmak istiyorsan, olmalısın. Open Subtitles قد يبدو قولي هذا غريباً، لكن... إن أردتِ أن تكوني معه, فعليك أن تفعلي
    Hayır! onunla birlikte olmak niyetindeyim. Open Subtitles . أنا أخطط ان اكون معها -
    Hayır! onunla birlikte olmak niyetindeyim. Open Subtitles . أنا أخطط ان اكون معها -
    - Ben onunla birlikte olmak istemiyorum ama. Open Subtitles وأنا لا أريد أن لا يكون معها.
    Sung'ı o kadar çok sevdi ki onunla birlikte olmak için karları, dağları aşıp buraya geldi. Open Subtitles أحبّت (سانغ) جدّاً لدرجة أنّها مشت في الثلج وعبرت الجبال لتأتي إلى هنا لتكون معه.
    Ve onunla birlikte olmak istiyor. Open Subtitles وريد أن تكون معه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more