| Eğer onunla evli değilsen, 24 saat boyunca bu anlattıklarını dinlemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | اذا لم تكونى متزوجة منه لست ملزمة للاستماع لهذا الهراء على مدار 24 ساعة يوميا. |
| Biliyorum, onunla evli olduğun için kartlarını ona vereceksin. | Open Subtitles | أعرف أنه عليكِ أن تعطيه البطاقات لأنكِ متزوجة منه |
| Şimdi de üç boşanma sebebini kullanıyor çünkü onu sevdiği için onunla evli kalmak istiyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم الطلاق عذراً ليظل متزوجاً بها لأنه يحبها |
| Eğer yüzüğü geri vermiş olmasaydı şu an onunla evli olacaktın. | Open Subtitles | لو لم تُعِد إليك الخاتم لكنت متزوجاً بها الآن |
| Adam beni o kadar çıldırtmasaydı, hala onunla evli olurdum. | Open Subtitles | إذا لم يجعلني الرجل مجنونة سوف أكون مازلت متزوجة به |
| onunla evli bile değilim ve o beni hala sex yapmaktan alıkoyuyor. | Open Subtitles | لم أعد متزوجة به و مازال يمنعني من ممارسة الجنس |
| Bir kızın kucağınıza oturmuş olması, onunla evli olduğunuz anlamına gelmez. | Open Subtitles | إن جلست امرأة في حضنك لا يعني أنك متزوج بها |
| İçgüdülerim onunla evli kalmamı söylüyor ama sence ne yapmalıyım? | Open Subtitles | حسناً، حدسي يقول لى أن أظل متزوجاً منها. ماذا تعتقد أن أفعل؟ |
| Sana kocanın çoktan söylediği ama onunla evli olduğun için duyamadığın bir şeyi bir de kendi tarzımla söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأمضي وأخبرك بأسلوبي الخاص عن أمر أخبرني به زوجك لكنّك لم تصغي السمع لأنك متزوجة منه |
| Bu tüm süreç boyunca onunla evli kaldı ve şimdi mi ayrılmak istiyor? | Open Subtitles | لقد بقيت متزوجة منه طول هذا الوقت والآن تريد الخلاص ؟ |
| onunla evli olduğumdan, kendisi de kocam olduğundan kendisiyle benden çok daha yakın zamanda sevişmiş bir kadına bu soruyu sormamdan daha doğal bir şey olmamalı. | Open Subtitles | كل مافي الأمر أني متزوجة منه وأنه زوجي واعتقد من العدل بأن اسأل المرأة التي مارست الجنس معه اكثر مني مؤخرًا |
| Süpermen'le evli olacağıma onunla evli olmayı tercih ederim. | Open Subtitles | و أتعلمون ماذا؟ أفضل أن أكون متزوجة منه بدلاً من "الرجل الخارق" |
| Çünkü, ben onunla evli değilim! | Open Subtitles | لانني لست متزوجة منه |
| onunla evli değilsin. | Open Subtitles | حسناً أنت لست متزوجاً بها |
| Ve sen o zamandan beri onunla evli değilsin. | Open Subtitles | و أنت... لم تعد متزوجاً بها إذاً |
| onunla evli değilsin ki. | Open Subtitles | أنتَ لست متزوجاً بها |
| Ben de onunla evli kalmaya karar verdiğin için getirdiğini düşündüm. | Open Subtitles | لقد افترضت ان هذا لأنك ققرتي ان تظلي متزوجة به |
| Belki de bu yüzden artık onunla evli değildi. | Open Subtitles | ربما لهذا السبب هي لم تعد متزوجة به بعد الان |
| Bay Burr onunla evli olduğumu ve çocuğunu dünyaya getireceğimi biliyor. | Open Subtitles | نعم. اذاً (سيد بير) يعلم انني متزوجة به وانني سأجلب له طفلهُ |
| Benim onunla evli olduğum zamandan kalan et mi? | Open Subtitles | ربما بقايا منذ الوقت الذي كنت متزوج بها |
| Çünkü onunla evli olan sen değilsin. | Open Subtitles | نعم. لأنك لست متزوجاً منها |