Ben onu orada bıraktım. Benim kalmam gerekiyordu ve onu orada bıraktım. | Open Subtitles | تركته هناك كان من المفترض أن أبقى |
Evet orada bıraktım. | Open Subtitles | أجل، لقد تركته هناك |
Hindistan'da bir karım ve iki çocuğum vardı. Onları 23 yıl önce orada bıraktım. | Open Subtitles | كان لدى زوجة وطفلان في الهند تركتهم هناك منذ 23 سنة |
Hindistan'da bir karım ve iki çocuğum vardı. Onları 23 yıl önce orada bıraktım. | Open Subtitles | كان لدى زوجة وطفلان في الهند تركتهم هناك منذ 23 سنة |
Ön kapıya kadar eşlik ettim ve orada bıraktım. | Open Subtitles | ورافقتها إلى البوابة الأمامية وتركتها هناك |
Onu evden gizlice çıkarıp, kliniğe götürdüm ve onu orada bıraktım. | Open Subtitles | لقد تسللت بها خارج البيت وقدت بها للعيادة وتركتها هناك |
Onu orada bıraktım çünkü çocuğun tamamen yok olmasının doğru olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | لقد تركتها هناك لأني لم أظن أنه من الصحيح أن يختفي هو بالكامل |
Onun için geri dönmeliydim ama onu orada bıraktım. | Open Subtitles | كان يجب علي الرجوع من أجلهِ، لكنني... تركتهُ هناك. |
İşimiz bittiğinde onu orada bıraktım. | Open Subtitles | عندما إنتهينا، تركتُه فوق هناك |
Ben...onu orada bıraktım. | Open Subtitles | أنا... تركته هناك فقط |
Biliyorum, orada bıraktım. | Open Subtitles | أعلم أنني تركته هناك - |
Julia için orada bıraktım. | Open Subtitles | " تركته هناك لـ " جوليا |
Onu orada bıraktım. | TED | تركته هناك. |
onları orada bıraktım... | Open Subtitles | لقد تركتهم هناك |
Ben de anahtarı Massimiliano'nun cebinden aldım, sonra orada bıraktım. | Open Subtitles | لذلك أخذت المفاتيح منه لتحريكها وتركتها هناك |
Sonra onu sokak arasına götürüp, orada bıraktım. | Open Subtitles | . ثمّ أخذتها إلى الزقاق، وتركتها هناك |
Ve ben de onu, o şekilde orada bıraktım. | Open Subtitles | و أنا تركتها هناك وحيدة |
Onu orada bıraktım. | Open Subtitles | لقد تركتهُ هناك. |
Harika vakit geçiriyorduk ve ben onu orada bıraktım. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}،كنّا نقضي هذا الوقت المذهل ولقد تركتُه ببساطةٍ. |