Sen Orada değildin, biz oradaydık ve polisler o dükkanda bizi bekliyorlardı. | Open Subtitles | أنت لم تكن هناك ، نحن كنا ، والشرطة كانت مستعدة لنا |
Sen Orada değildin, biz oradaydık ve polisler o dükkanda bizi bekliyorlardı. | Open Subtitles | أنت لم تكن هناك ، نحن كنا ، والشرطة كانت مستعدة لنا |
Neler olduğunu sana anlatan biri. Yani sen Orada değildin. | Open Subtitles | شخصٌ أخبركَ بما قيل وذلك يعني، أنّك لم تكن هناك |
Dinle, senin için orada oturup yargılamak kolay, ama sen Orada değildin. | Open Subtitles | إسمعي، من السهل أن تكوني بمنطق القاضي الآن ولكنّكِ لم تكوني هناك |
Orada değildin. Emri walkie-talkie aracılığıyla verdin. | Open Subtitles | لم تكوني هناك ولكن اعطيت الأمر عبر وسيط لجهاز راديو |
Garip bir aksanla homurdanan biri vardı, Orada değildin, adını bile duymamışlardı. | Open Subtitles | شخص ما بلهجة مميزة كان يصرخ علي بأنك لم تكن هناك. و أنك لم تتصل بهم وانهم لم يسمعوا بك. |
Kaynağın Orada değildin. | Open Subtitles | لكنك لم تكن هناك أنت لم تكن قريبا من النبع |
Seni kazarken izlemeye gittim ama sen Orada değildin. | Open Subtitles | ذهبت لمشاهدتك و أنت تحفر، و لم تكن هناك لتحفر |
- Matt, Orada değildin. Ben burada görevliyim. O ise bir sporcu. | Open Subtitles | مات , أنت لم تكن هناك فأنا متطوعة وهو رياضى |
Sen Orada değildin. O bizim evlilik gecemizdi, o zaman sen henüz var olmamıştın. | Open Subtitles | لم تكن هناك , لقد كانت هذه ليلة زفافنا وأنت لم تكن موجود آنذاك |
Zia, seni bugün işten aradım ama Orada değildin. | Open Subtitles | بريا: زيا لقد إتصلت بك فى العمل اليوم و لكنك لم تكن هناك |
Orada değildin dediysem, orada değilsindir. | Open Subtitles | إن أخبرتهم أنك لم تكن هناك فهذا يعني أنك لم تكن هناك |
Orada değildin. Neler olduğunu nasıl bilebilirsin? nasıl? | Open Subtitles | أنت لم تكن هناك.كيف امكنك أنت تعرف ما حدث؟ |
Anlayamazsın, Orada değildin. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تفهميه .. فأنتِ لم تكوني هناك |
Orada değildin. Emri walkie-talkie aracılığıyla verdin. | Open Subtitles | لم تكوني هناك ، لقد أعطيتي أوامرك عبر الهواء بواسطة جهاز لاسلكي |
Tamam sen Orada değildin ama adamların oradaydı ve senin için yalan söylediler. | Open Subtitles | لم تكوني هناك لكن جماعتكِ كانت هناك وكذبو لأجلكِ |
Çocuğun birine bizi çeksin diye kamerayı verdik ama iyi ki Orada değildin çünkü saçları kızıldı, tiksindiğini biliyorum. | Open Subtitles | جعلنا طفلٌ يصوّرنا، لكن من حسن حظك لم تكوني هناك لأن لديه شعرٌ أحمر، أعلم كم يقززك ذلك |
Çok üzgünüm. Çok üzgünüm ama babam öldüğünde Orada değildin. | Open Subtitles | أنا آسفة , آسفة أنك لم تكن هنا عند وفاة أبي |
Ve dün sabah Orada değildin? | Open Subtitles | ولم تكن هنالك البارحة صباحاً؟ |
Sen Orada değildin. | Open Subtitles | أنت ما كُنْتَ هناك. |
İlgilendim,çünkü sen Orada değildin. | Open Subtitles | لقد أعتنيت بالأمر، لأنّك لم تكن موجود حينها. |
Orada değildin. | Open Subtitles | لم تكونى موجوده. |
Sen Orada değildin. | Open Subtitles | آه. لم تكُنْ هناك. |
Orada değildin. Bana onu hatırlatıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لمْ تكوني هناك |
Babam falan değilsin. Orada değildin. | Open Subtitles | .أنّك لست والدي .أنّك لم تكن موجوداً أبداً |