Tanrım! Saat sabahın 5'i ve ben 11'de orada olmalıyım. | Open Subtitles | إنها الخامسة صباحا علي أن أكون هناك في الحادي عشر |
- Evet, hapisten yeni çıktı. orada olmalıyım, ayrıca bir işim var. | Open Subtitles | يجب أن أكون هناك ولدي عمل يجب أن أذهب إليه |
O adamı öldürdüklerinde orada olmalıyım. En azından dosyasına göz atabilirsin. | Open Subtitles | يجب أن أكون هناك أثناء قتلهم لهذا الرجل أضعف الإيمان أن تراجع القضية |
Bu iş! Oğlum için orada olmalıyım çünkü bir anneye ihtiyacı var! | Open Subtitles | علي ان اكون هناك لإبني لأنه يحتاج إلى أم |
Bak, adamım, prosedür bu değil. orada olmalıyım. | Open Subtitles | اصغي يا رجل , هذا ليس إجراءاً رسمياً , عليّ التواجد هناك |
Kent durmayacaktır. Yapamaz. O insanları kurtarmak için orada olmalıyım. | Open Subtitles | لن يتمكن (كينت) من التوقف عن ذلك، يجب أنّ أكون هناك لأنقذ الناس. |
İlk durak, 66. ve Broadway. Dört dakikada orada olmalıyım, lütfen. | Open Subtitles | البناء رقم 66 في برودواي علي أن أصل إلى هناك خلال أربع دقائق من فضلك |
İsterdim, ama annem aleminden her an dönebilir ben de orada olmalıyım. | Open Subtitles | .. أريد هذا ولكن ستعود أمي في أيّ يوم ويجب أن أكون موجوداً بالمنزل |
Solakların buluşması var ve Springfield'ın en büyük solaklar için eşyalar dükkanının sahibi olarak orada olmalıyım Bu yüzden benim minik yavrularıma dadılık eder misin? | Open Subtitles | مؤتمر أصحاب اليد اليسرى في البلدة وكمالكٍ لأكبر محل صاحب يد يسرى في سبرينغ فيلد يجب أن أكون هناك |
Sadece... Pazar sabahına kadar orada olmalıyım. | Open Subtitles | الأمر هو أنني يجب أن أكون هناك صباح الأحد |
orada olmalıyım, bir faydam dokunabilir. | Open Subtitles | يجب أن أكون هناك كي أساعد . . لا، سيخضع للجراحة |
Orada beni bekleyen bir spor haberleri işi var, ama üç gün içinde orada olmalıyım. | Open Subtitles | لديهم هذا العمل في مجال الرياضة لي لكن يجب أن أكون هناك خلال ثلاث أيام |
İkisini kaçırdım ve bu yüzden orada olmalıyım. | Open Subtitles | لقد فاتني إثنين، و يجب بكل بساطة أن أكون هناك |
Bu toplantının kahramanı benim. orada olmalıyım. | Open Subtitles | أنا كبطل لتمكني من تنظيم الإجتماع علي أن أكون هناك |
Her şeyin tamam olduğundan emin olmak için bir iki saat önceden orada olmalıyım da. | Open Subtitles | على أن أكون هناك مبكراً ساعتين أو أكثر لكى أحرص على ان كل شئ فى مكانه. |
orada olmalıyım, ayrıca bir işim var. Çalışmam gerek. | Open Subtitles | ينبغي علي أن أكون هناك, و كما انا لدي وظيفة, فعلي ان أذهب للعمل |
orada olmalıyım, ayrıca bir işim var. Çalışmam gerek. | Open Subtitles | ينبغي علي أن أكون هناك, و كما انا لدي وظيفة, فعلي ان أذهب للعمل |
Akşam yemeği hazır olduğunda orada olmalıyım. | Open Subtitles | يجب ان اكون هناك عندما يجهز العشاء تماما |
Dediğinin olduğunu göstermek için orada olmalıyım. | Open Subtitles | انا اريد ان اكون هناك للسماح لى بقول |
- Onun için orada olmalıyım. | Open Subtitles | فأنت لن تذهب -عليّ التواجد هناك من أجله . |
orada olmalıyım. | Open Subtitles | يجب علي التواجد هناك |
Ben de orada olmalıyım. | Open Subtitles | -ينبغي أنّ أكون هناك |
Onu karşılamak için erkenden orada olmalıyım. | Open Subtitles | لذلك يجب أن أصل إلى هناك قبله حتى أحييه |
Dışarı çıktığında onun için orada olmalıyım. | Open Subtitles | علي أن أكون موجوداً من أجله عندما يخرج |
Onu öldürürlerken orada olmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أكون هناك أثناء قتلهم لهذا الرجل |