| - Şerif, sen bir şey söylemeden önce, geçen gece orada olmalıydım biliyorum, ve şey oldu-- kampımın olduğu yerde cep telefonum çekmiyordu. | Open Subtitles | شريف قبل أن تقول أي شيء وأنا أعلم أنني كان من المفترض أن أكون هناك الليلة الماضية وهو اني عندما كنت في المخيم |
| Hayır, çekimim var. Şu anda orada olmalıydım. | Open Subtitles | كلا, لقد حصلت على هذا الفيديو والمفروض أن أكون هناك الآن |
| Ne yaralıydım ne de hasta. orada olmalıydım. | Open Subtitles | لم أكن مصابا ولا مريضا كان علي أن أكون هناك |
| Yüzüne bakabilmek için orada olmalıydım. | Open Subtitles | وكان علي التواجد هناك لرؤية النظرة على وجهها. |
| Yüzüne bakabilmek için orada olmalıydım. | Open Subtitles | وكان علي التواجد هناك لرؤية النظرة على وجهها. |
| O zaman 15 yıl önce orada olmalıydım. | Open Subtitles | كان يفترض أن أكون هُنا منذ 15 عاماً. |
| Bana ihtiyacı olduğunda orada olmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب علىّ أن أكون هُناك عندما إحتاج إلىّ |
| Bu her neyse seni korumak için orada olmalıydım. | Open Subtitles | كان يجدر بي ان اكون هناك لحمايتك مما كان ذلك |
| Gazete satmak için orada olmalıydım. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أكون هناك أبيع الأوراق |
| orada olmalıydım. Hepimiz orada olmalıydık. | Open Subtitles | كان يجب أن أكون هناك جميعنا كان علينا أن نكون هناك |
| - Günaydın hayatım. Ben de orada olmalıydım. | Open Subtitles | يجب أن أكون هناك ربما يحتاجون إلى سفير سلام لتقديم المساعدة |
| orada olmalıydım. Karımın yanında olmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أكون هناك كان يجب أن أكون هناك معها |
| Aslında, onlara maçın skorunu sor, orada olmalıydım. | Open Subtitles | بالواقع أسالهم عن نتيجة المباراة اللعينة التي توجب أن أكون هناك |
| Gar, çok üzgünüm. orada olmalıydım. | Open Subtitles | غار , أنا آسفة جدا أنا كان يجب أن أكون هناك |
| orada olmalıydım. | Open Subtitles | كان علي التواجد هناك |
| Senin için orada olmalıydım. | Open Subtitles | كان علي التواجد هناك من أجلك |
| O zaman 15 yıl önce orada olmalıydım. | Open Subtitles | كان يفترض أن أكون هُنا منذ 15 عاماً. |
| Evet, iyi. Ben de orada olmalıydım. | Open Subtitles | أجل، أنهُ جيد، كان يجب أن أكون هُناك |
| Onu kurtarmak için orada olmalıydım. | Open Subtitles | كان ينبغي علي ان اكون هناك لأنقاذه |