"oranını" - Translation from Turkish to Arabic

    • نسبة
        
    • معدل
        
    • معدّل
        
    • معدلات
        
    • النسبة
        
    • نسب
        
    • بنسبة
        
    • الجاري أنا متأكدٌ
        
    Yüzün oranını bir birim kafatasınınkini de iki birim daralt. Open Subtitles نسبة تغيير الرأس بمقدار جزء واحد إلى جزءين وربع للجمجمة
    Ölüm oranını arttırmak için steroid eklemeyi düşündün mü hiç? Open Subtitles هل فكرت بإضافة منشط لزيادة نسبة الوفيات؟ هذه فكرة جيدة،
    Ayrıca önümüzdeki 10 yılda, bu hastalıkta bu kadar zorlayıcı olan ölüm oranını azaltmak için büyük adımlar büyük adımlar atacağımızı umuyorum. TED أنا أيضا كلّي أمل أنه في العقود القادمة سنتقدم خطوات كبيرة في الحد من نسبة الموت تلك التي كانت عصية جدا في هذا المرض.
    Bu da yetişkinlerde sigara içme oranını yüzde bir buçuktan daha aza düşürür. TED مما قد يؤدي لخفض معدل تدخين البالغين إلى أقل من واحد ونصف بالمائة.
    Tamam, önce yağ oranını ölçelim, kalp testi de yaparız. Open Subtitles دعنا نبدأ معك ياختبار الشحوم في الجسم لقياس معدل النبضات
    Göz önünde bulundurulması gereken çok konu var, ama yatırımların gelmesini istiyorsak, işe, suç oranını düşürmekle başlamalıyız. Open Subtitles هناك العديد من العوامل لتُؤخَذ بالإعتبار لكن خفض معدّل الإجرام هو مفتاح بعث الإستثمار هنا
    Sorunla meşgul olmaya başladılar ve Kore on yılda okuma alanında mükemmele ulaşan öğrenci oranını ikiye katlamayı başardı. TED قبلوا التحدي، كانت كوريا قادرة على مضاعفة نسبة الطلاب الذين حققوا التفوق،خلال عقد من الزمان بمجال القراءة.
    Genel müdürlerin maaşının, vasıfsız işçilere oranını sorduk. TED سألنا ماذا عن نسبة راتب المدير التنفيذي مقارنة بالعمال قليلي المهارة.
    Her katmanın oranını düzeltiyoruz ve sonra karışımdaki her ağaç türünün yüzdesine karar veriyoruz. TED نصلح نسبة كل طبقة، ثم بعدها نحدد النسبة المئوية لكل نوع شجرة في الخليط.
    Eğer bitkilerimiz topraktaki zehirlilik oranını hissedebilse ve bunu yapraklarının rengini değiştirerek gösterebilse? TED ماذا لو كانت النباتات لديها القدرة على الإحساس بدرجة السموم في التربة وأظهرت نسبة السُّميَّة عبر لون أوراقها؟
    Alkolmetre, son içkisini saatler önce içmiş birinin kanındaki alkol oranını sadece nefesiyle nasıl ölçebilir? TED كيف يمكن لجهاز قياس الكحول أن يحدّد نسبة الكحول في دم أحدهم، بعد ساعات من تناول الشراب، اعتماداً على النَّفَس وحده؟
    Belli bir kaçakçılık oranını kabul ederiz. Open Subtitles قَبلنَا دائماً نسبة مئوية مِنْ التَهريب.
    Ve eğer bu eğrideki değişim oranını doğru saptayabilirseniz... Open Subtitles وإن حددت نسبة التغيير في هذا المنحني بشكل صحيح،
    Hala güç alanının ilk deneyle arasındaki büyüme oranını kıyaslayamayız. Open Subtitles لكن مازال لا يمكننا مقارنة معدل نمو الحقل بالتجربة الأولى
    Başarılı oldu da. Enfeksiyon oranını olabildiğince en alt seviyede tuttu. Open Subtitles كان عملاً ناجحاً، معدل الإصابة تم الإحتفاظ به لأدنى حد ممكن
    - Bana demiştin ki uygulanacak faizin, ana faiz oranını geçme ihtimâli olağandışıdır. Open Subtitles قلت لي أن الاحتمالات على معدل يذهب الماضي معدل رئيس الوزراء كانت استثنائية.
    Bizden sosyal hizmetlerin yarısını çağırıp binlerce terkedilmiş evi açmamızı ve... şehrin cinayet oranını %10 yükseltmemizi istiyorsun. Open Subtitles تريدنا أن نستدعي نصف تعداد العاملين لخلع ألاف ألواح الخشب كل ذلك في سبيل رفع معدّل جرائم بالمدينة بـ 10 بالمئة ؟
    Şehir merkezinde bir şey inşa edip üstüne adını yazdır suç oranını azaltıp okullardan uzak dur. Open Subtitles شيّد مبنًا في وسط المدينة وأطلق عليه إسمك أخفض معدّل الجرائم وابتعد عن المدارس
    Bireysel seviyede pek değil, fakat tüm popülasyonun kalp hastalıkları oranını değiştirmek için popülasyon seviyesinde yeterli. TED ليس بكثير، على مستوى الفرد، ولكن ما فيه الكفاية على مستوى المجموعة لنقل معدلات الإصابة بأمراض القلب في مجموعة كاملة.
    Bu işi kolaylaştırın ve bir kilo mercimek verin. aşı oranını 6'ya katlayın. TED أجعل الأمر سهلا وأعط كيلو من العدس، وستتضاعف نسب التطعيمات بمعدل ست مرات.
    Ancak bu, koruma altındaki okyanus oranını küresel ölçekte topu topu %1.6'dan %1.8'e yükseltebildi. TED لكنها أزدادت بنسبة 0.6 في المائة الى 0.8 في المائة من المحيطات المحمية، عالمياً.
    Şu anki enflasyon oranını düşünecek olursak, bu miktarın yeteceğinden eminim. Open Subtitles حتى ومع هذا التضخم الجاري أنا متأكدٌ أنَّك ستوافقني الرأي بأنَّ بعضَ ما ستحصلُ عليه يعتبر أكثرُ من كافٍ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more