"organizma" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكائن
        
    • الكائنات
        
    • كائناً
        
    • كائن حي
        
    • ككائن
        
    • كائنات
        
    • كائنٌ
        
    • مواد مع
        
    • كائن حى
        
    • كائن حيّ
        
    • للكائن
        
    • إنه كائن
        
    • أي كائن
        
    • بإعتبارها
        
    Bu yaklaşıma, yaşayan organizma içinde biyoreaktör adını verdik ve bu yaklaşım sayesinde çok büyük miktarlarda kemik ürettik. TED وهذه المقاربة ندعوها المفاعل حيوي داخل الكائن الحي، وقد استطعنا أن ننتج كميات هائلة من العظام باستخدام هذه الطريقة.
    Bu sadece üniversitelerde akademik araştırmacıların ilgilendiği bir organizma değil. TED الباحثون في مختلف الجامعات ليسوا هم الوحيدون المهتمون بهذا الكائن.
    Sanırım henüz çocuk ile organizma arasındaki bağı kırabilecek bir şey bulamadığımı anlamadınız. Open Subtitles لا أظنّك تعرف أنّي لم أجد طريقةً لفكّ الصلة بين الكائن و الفتى.
    Bazı bilim insanları bu fajların gezegenimizde en bol bulunan organizma olduğunu düşünüyor. TED بعض العلماء قدّروا حتى أن العاثيات هي أكثر الكائنات الحية أعدادًا على كوكبنا.
    Sizin kan örneğinizde Argosyalılardan daha çok organizma olduğunu gördük. Open Subtitles عينة دمك يوجد بها الكثير من الكائنات بالمقارنة مع الأرغوسيين
    Eğer bu sahiden bir organizma ise bütün kalbi sarmalaması için tasarlanmış. Open Subtitles لو كان حقاً كائناً حياً، فيبدو أنه قد صمم للإحاطة بقلب الإنسان.
    Bu hepimizin evrildiği tek hücreli organizma. TED هذا هو الكائن ذو الخلية الواحدة الذي أتينا جميعًا منه.
    420 milyon yıl önce, bu organizma vardı. TED منذ ٤٢٠ مليون عاما كان هذا الكائن موجودا
    Bu organizma, incelemek için gerçekten de ideal böylece neden bu kadar zararlı olduğunu anlayabiliriz. TED و السبب فى أن أجد هذا الكائن مثالى للنظر فيه هو أننا نتفهم لماذا هو مؤذٍ للغاية.
    Bu mikrop bir toksin üretir, ve ürettiği bu toksin organizma sindirim sistemimize ulaştığında salgılanır. TED إنه ضار لأنه يفرز سم, و السم يفرز حينما يذهب الكائن إلى جهازنا الهضمى.
    Eğer organizma fazla miktarda toksin ürettiyse bu sayı 10 veya 100 milyon adet mikrop bulabilirsiniz. TED إذا أفرز الكائن الكثير من السموم, فمن الممكن أن تجد 10 مليون, أو 100 مليون
    Ama yakından bakarsanız, bu canlının içinde başka bir organizma yaşamakta ve bu organizma muhtemelen bilim için yeni. TED لكن دققوا النظر، يعيش داخل هذا القنديل كائن حي آخر هذا الكائن جديدٌ كلّيًا بالنسبة للعلماء.
    Babam, huzur içinde yatsın eskiden derdi ki, mahalle bir organizma gibidir. Open Subtitles أبي ، فلترقد روحه بسلام كان معتاد على قول أن الجوار هو مثل الكائن الحي
    Dünya üzerindeki yaşamın birinci milyar yılı veya daha fazlası sadece Archea'dan ve bir diğer tür tek hücreli organizma, bakteriden oluşuyordu. Open Subtitles في المليار سنة الأولى من الحياة على الأرض كانت الحياة تتكون من الأركيا فقط و نوع آخر من الكائنات وحيدة الخلية البكتيريا
    Mercanların, gezegendeki diğer çoğu organizma gibi kendi koruyucu toplulukları var. TED الشعاب المُرجانية، جنباً إلى جنباً مع الكائنات الحية على هذا الكوكب، لديهم مُجتمعهم الوقائي الخاص.
    Bunlar da aynı ölçekte birkaç başka organizma. TED وهنا بعض الكائنات الحية الأخرى بنفس الحجم.
    Eğer bu sahiden bir organizma ise bütün kalbi sarmalaması için tasarlanmış. Open Subtitles لو كان حقاً كائناً حياً، فيبدو أنه قد صمم للإحاطة بقلب الإنسان.
    Size bir organizma tanıtmak istiyorum; Bir cıvık mantar, Physarum polycephalum. TED أود أن أُعرفكم على كائن حي: وحلُُ عَفَن، فآيزيرم بولي سيفالم.
    Ve bu aşamada artık tek bir organizma olarak işleyen, değişik türde hücreler içeren çok hücreli topluluklarımız var. TED وفي تلك المرحلة، لدينا مجتمعات متعددة الخلايا. مجتمعات من أنواع خلايا مختلفة كثيرة، تعمل معا ككائن حي واحد.
    Bu yeşil şeyler mikroskopik bir organizma olan bir tür alg olup, Ölü Vadi'nin zor koşullarına bile dayanıklılık gösterebilmektedir. Open Subtitles هذه اللطخات الخضراء، عبارة عن طحالب، كائنات مجهرية بإمكانها أن تنمو حتى في أقسى الظروف المناخية المتغيرة في وادي الموت.
    İnanıyorum ki bu, çocukla psişik bir bağ kurabilmesini sağlayan hızlı gelişen bir iletişim yeteneği oluşturan başlı başına bir organizma. Open Subtitles بدأتُ أعتقد أنّ هذا كائنٌ حيّ، كائنٌ يمتلكُ مهاراتِ تواصلٍ سريعة التطوّر، تمكّنه من إنشاء رابطةٍ روحيّةٍ مع الفتى. أتريان هذه؟
    - Normal şartlar altında öldürücü bir mikro organizma. Open Subtitles - نوع من التحلل الذي يصبح قاتلا في حالة اختلاط مواد مع بعضها
    Efendim, bu, başka bir gezegendeki uzaylı bir organizma. Open Subtitles سيدى,انه كائن حى غريب على كوكب اخر.
    Bildiğimiz her bir organizma bu ağaçta bir yere aittir. Open Subtitles كل كائن حيّ نعرفه ينتمي بطريقة ما إلى هذه الشجرة
    Eğer doğru ellere doğru zamanda kâğıt gelirse organizma bir sonraki kuşakta güçlenir. Open Subtitles فإذا حصل على الأوراق المناسبة بالترتيب المناسب فيمكن للكائن أن يربحَ الكثير للأجيال القادمة.
    Basit bir hücre birleşmesinden öte, tek bir büyük organizma. Open Subtitles أكثر من مشاركة خلوية بسيطة إنه كائن واحد كبير
    Çoğalabilen her organizma kendini olabildiğince büyük bir alana yaymaya çalışır. Open Subtitles أي كائن حي يعيد الإستنساخ عن طريق نشر نفسه في أكبر منطقة ممكنة
    Seymour, 60'lı yıllarda CalTech'de genler ve davranışlar arasındaki ilişkileri araştırmak için meyve sineğini ilk defa model organizma olarak kullanan kişidir. TED سيمور هو أول من استخدم ذبابة الفاكهة في الستينات الميلادية بإعتبارها النموذج الحي في معهد كاليفورنيا للتكنلوجيا لدراسة العلاقة بين الجينات والسلوك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more