"ortağınla" - Translation from Turkish to Arabic

    • وشريكك
        
    • شريكتك
        
    • زميلتك
        
    • شريككِ
        
    • مع شريكك
        
    • وزميلك
        
    • لشريكك
        
    Şerif, Ortağınla Deadwood'a ulaşmak istiyorsan... bu darağacını kurmazsınız. Open Subtitles أنت وشريكك ذاهبان إلى ديدوود كف عن المراوغة
    Çünkü kattaki herkesle tek tek birer bira içeceğim ve bu gece Ortağınla başlıyorum. Open Subtitles لأني سأجلب بيرة لكل شخص هنا وشريكك أول المدعوين
    53 kat aşağıya, küçük hırsız kedi suç Ortağınla. Open Subtitles ثلاثةٌ وخمسون طابقاً تحت الأرض مع شريكتك ، شبيهة القطط المتسللة
    Laboratuar Ortağınla çalışacak mısınız? Open Subtitles هل ستقوم بالعمل على المشروع مع شريكتك بالمختبر ؟
    Ortağınla gideceğiniz yeri kimseye söylememiştiniz, değil mi? Open Subtitles أنتَ و زميلتك أُراهن بأنكما لم تُعلما أحد بمكانكما أليس كذلك؟
    Ortağınla yatıyorsan ifaden pek de güvenilir sayılmaz. Open Subtitles -ومن ثم قاوم الاعتقال -شهادتكِ ليست جديرة بالثقة إن كنتِ على علاقة جسدية مع شريككِ
    Robot Ortağınla birlikte sahte suçlarla mücadele etme havasına girdin mi bakalım? Open Subtitles هل أنت جاهز لمحاربة الجريمة المزيّفة مع شريكك الرجل الآلي؟
    Eğer Ortağınla bu konuda bulduğunuz bir şey varsa seve seve dinlerim. Open Subtitles أن كان لديك أنت وزميلك أي شئ عن هذا سأكون سعيدة لسماعه
    Onu, ofisimizin önünde, yeni Ortağınla konuşurken gördüm. Open Subtitles كان خارج المكتب يتحدث لشريكك الجديد
    Hayır, seni yanıma aldım çünkü Ortağınla paket teklif gibiydiniz. - Kusura bakma Bay Rory ama Savage'ı durdurmak için seri kundakçıyla çalışmak istemiyordum, hele ki o kundakçıda etten daha az IQ varsa! Open Subtitles لا، لقد جندتك لأنك أنت وشريكك كنتما صفقة كاملة لا تتجزأ
    Ortağınla milyonlar kazandınız. Open Subtitles هيوجو، أنت وشريكك صنعتم الملايين من هذا
    Ortağınla milyonlar kazandınız. Open Subtitles هيوجو، أنت وشريكك صنعتم الملايين من هذا
    Birincisi, adamlarım size hastaneye kadar eşlik ederler ve, Ortağınla sen seyahat edebilecek duruma gelince size havaalanına kadar eşlik ederler. Open Subtitles الأولى، أن يقوم رجالي بمرافقتك إلى المستشفى... وعندما تكون أنت وشريكك قادرين على السفر... سيرافقونكما إلى المطار
    İş sırasında Ortağınla takılman kadar zekice işte. Open Subtitles بنفس ذكائك في أمر المواعدة مع شريكتك في العمل
    Dutch, eski Ortağınla konuştum, yeni komiserle. Open Subtitles " داتش " لقد تحدثت مع شريكتك السابقة الكابتن الجديد
    Bence Ortağınla McSweeten yakıştılar. Open Subtitles انا اعتقد ان شريكتك لطيفه مع مكسوين
    Ortağınla ilgili bana tam olarak ne sorduğunu anlamış değilim. Open Subtitles لست متأكدة تماما لماذا تسألني عن زميلتك
    Yeni Ortağınla işler nasıl? Open Subtitles كيف يُبلي شريككِ الجديد؟
    Yeni Ortağınla işler nasıl? Open Subtitles كيف يُبلي شريككِ الجديد؟
    Ortağınla ya da seni dinleyebilecek biriyle konuşmalısın. Open Subtitles تحدث مع شريكك أو مع أي أحد يمكنه أن يستمع إلينا
    Arama falan yapmayacağım, çünkü Ortağınla aramda hiçbir anlaşma olmayacak. Open Subtitles لن أجري أية اتصالات لأنه لن تكون هنالك أي صفقة مع شريكك
    Restorandaki patlama gecesi ve Crispus Attucks baskınında Ortağınla olay mahalline varışınız arasında 40 dakika var. Open Subtitles ليلة تفجير المطعم والهجوم على"كريسباس أتاكس", ذهبت أنت وزميلك إلى مسرح الجريمة بفارق 40 دقيقة.
    Rica ediyorum Ortağınla mantıklı bir şekilde konuşur musun? Open Subtitles سيد " كولين " هلا تتكلم ببعض المنطق لشريكك من فضلك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more