| Bu bağlamda iki takım hâlinde oynayabilmemizin tek yolu Raj'ı ortadan ikiye ayırmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي يمكن نلعب بها كفرق هي أن نقطع راج إلى نصفين |
| Ve şimdi, büyük finalim için ... ortadan ikiye bölme numaram. | Open Subtitles | والآن إلى نهاية عرضي المثالية خدعة المنشار وتقسيم السيدة إلى نصفين |
| Görev yaptığım şilep bir torpido ile ortadan ikiye ayrıldı. | Open Subtitles | الناقله التى كنت أعمل عليها إنشطرت نصفين بفعل طوربيد |
| İlk ceset normaldi, ortadan ikiye kırılması hariç. | Open Subtitles | الجثة الأولى كانت طبيعية, ما عدا أنه كان مكسوراً لنصفين. الجثة الأولى كانت طبيعية, ما عدا أنه كان مكسوراً لنصفين. |
| Şimdi bunu ortadan ikiye katlamaya başlayalım. | TED | والآن لنبدأ بطيها من النصف كم عدد المرات التي يمكنك القيام بتلك الطية ؟ |
| Tam ortadan ikiye bölünmüş. | Open Subtitles | اننا شيئ واحد منقسم الي نصفين هيا بنا الي المركز |
| Ama vinçe değil. Kablolar seni ortadan ikiye böler. | Open Subtitles | لكن ليس على الرافعة اليس كذلك الكابلات ستقطعك نصفين |
| Hiç dikiş izi yok, bu yüzden birisi onu ortadan ikiye ayırmadığı sürece kimse nerede olduğunu bilemeyecek. | Open Subtitles | لا يوجد هنالك أي فتحة فيه, ما لم يقسمه أحد ,إلى نصفين لا أحد سيعرف أنه في الداخل |
| Şapkadan güvercinler çıkartan, kızları ortadan ikiye kesen bir sihirbaz. | Open Subtitles | النوع الذي يخرج الحمام من أعلى القبعة و يقطع الفتيات إلى نصفين |
| Şimdi mucizevi bir şekilde Greg'i ortadan ikiye böleceğim. | Open Subtitles | انا الان سأقوم بتقطيع جريغ بالمنشار الي نصفين بدون رحمة. |
| Yoksa gidip ortadan ikiye ayırırım onu, duydun mu? | Open Subtitles | أو سوف أقوم أنا و أقسمه الى نصفين , هل تسمعني؟ |
| İyi ki doğrudan vurmamış yoksa seni ortadan ikiye bölerdi. | Open Subtitles | حظّكَ حسن لأنّكَ لم تمنى بضربة مباشرة، لشطرتكَ نصفين |
| Şu anda da bana boğazından okla vurulduktan sonra ortadan ikiye bölünmüş genç bir adam olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | وحالياً، إنهم يقولون لى بأن هناك شاب صغير أصيب بسهم فى حلقه وتم قطعه إلى نصفين |
| Birinizi ortadan ikiye kestiğimizde belki diğeriniz konuşur. | Open Subtitles | لربما إن قطعنا أحدكما نصفين فسيتحدث الآخر |
| Öyle. Eğer ortadan ikiye kesilmek onu öldüren şeyse. | Open Subtitles | ستكون كذلك، إذا كان القطع إلى نصفين هوَ ما قتلها. |
| Seni sahada ortadan ikiye böleceğiz ve bu tamamen senin suçun olacak. | Open Subtitles | سوف نكسرك إلى نصفين في الملعب. وسوف تحمل الوزر كله. |
| Teşekkürler, ve şimdi, kim ortadan ikiye bölünmek istiyor? | Open Subtitles | شكراً لكم, والان من يريد ان يتم نشره لنصفين ؟ |
| Öyle mi? Yerinde olsam o şeyi ortadan ikiye bölene dek tüm gün scootera binerdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لركبته لطول اليوم حتى أكسره لنصفين |
| Sadece bir yunusun güverteyle ortadan ikiye ayrıldığını gördüm. | Open Subtitles | للتو رأيت دُلفينـا يُقْسَم لنصفين بواسطة مقدمة السفينة |
| Bisikleti ortadan ikiye bölüp ikinize de bir yarısını vereceğiz. | Open Subtitles | سوف نقوم بقسم الدراجه من النصف ونعطي كل واحد منكما النصف |
| Seni ortadan ikiye bölüp buzdolabına doldurabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أقطعك شطرين وأزج بكِ في الثلاجة |