"ortadan kaybolmuş" - Translation from Turkish to Arabic

    • اختفى
        
    • اختفت
        
    • إختفى
        
    • إختفت
        
    • أختفت
        
    • أختفى
        
    • اختفوا
        
    • تلاشت
        
    • يختفي فحسب
        
    • واختفى
        
    Olayın ilginç yanı, çarpan arabanın sürücüsü anında ortadan kaybolmuş. Open Subtitles الأمر الغريب ان سائق السيارة التي اصطدمت بها قد اختفى
    Anne savaş sonrası kaosu sırasında ortadan kaybolmuş. Open Subtitles أما الأم فقد اختفى أثرها بعد الفوضى الناجمة عن الحرب
    Bu istasyon 1904'de terk edildi. Herkes bir gecede ortadan kaybolmuş. Open Subtitles هذه المحطه مهجوره منذ 1904 لقد اختفى الجميع خلال شهر
    Bu yüzden helikoptere binip ortadan kaybolmuş. Çünkü ondan ayrılıyormuş. Open Subtitles لأجل ذلك هي صعدَت الهليكوبتر و اختفت لأنّها كانت تهجره
    Dün eve gitmiş, ama kadının arabasını alıp yine ortadan kaybolmuş. Open Subtitles لقد وصل إلى بيتها أمس، لكن إختفى ثانية بسيارتها.
    Bir gün bana ufak bir valiz hazırlamış ve ortadan kaybolmuş. Open Subtitles قامت بتجهيز حقيبةٍ صغيرة لي مُعدّةٍ لإستخدام يومٍ واحد ثم إختفت
    Sonra bir baktım ortadan kaybolmuş. Open Subtitles عندما رمشت عيوني هذا الرجل المقنع قد اختفى
    Ancak anlattıklarınızı doğrulayacak herhangi biri veya bir şey ya ortadan kaybolmuş ya da ölmüş. Open Subtitles لكن أي شخص أو شيء يمكنه تأكيد قصتكم إما اختفى أو فقد أو مات
    Sonra bir de baktık ki, kız ölmüş ve katil de birden ortadan kaybolmuş. Open Subtitles الشئ التالي الذي نعرفه , أنها ميتة و القاتل اختفى سريعاً
    Cinayetten tutuklanmış, beraat etmiş. Sonra ortadan kaybolmuş. Open Subtitles اعتقل لجريمة، وانتهى به الأمر أن خرج منها حرّاً، ثم اختفى من على وجه البسيطة
    annemle benden ayrılmayan babam, ortadan kaybolmuş, bana sadece bir hayalet olarak görünüyor. Open Subtitles والدي الذي لم يكتفِ بالرحيل عني أنا وأمي لقد اختفى يظهر فقط لي كشبح
    Gitmiş, tamamen ortadan kaybolmuş. Open Subtitles لقد اختفى أعني لم يعد موجودا على الإطلاق و لقد اختفى
    Hatta tüm sosyal kurumlar da ortadan kaybolmuş. TED في الواقع، جميع المؤسسات الاجتماعية اختفت.
    Mitsy Teyze, görünüşe göre annem düşünmek için düğünden bir hafta önce ortadan kaybolmuş. Open Subtitles حسنا تعرفين ان امى اختفت .. قبل اسبوع من زواجها ، للتفكير ..
    Nisan 1955'de Abendson psikiyatrik hastanesinde ortadan kaybolmuş. Open Subtitles اختفت من مستشفرى الأمراض العقلية في نيسان عام 1955
    Gözaltındaymış, onunla konuşuyorlarmış ve birden ortadan kaybolmuş. Open Subtitles هو كان تحت الحراسة، هم كانوا يتكلّمون إليه، وبطريقة ما هو فقط إختفى.
    Mücevher olabilir. Anson Stokes burayı açtıktan sonra ortadan kaybolmuş. Open Subtitles تذكي أنسون وحدة منفتحة الخزن، وبعد بإنّه فقط إختفى.
    Görünen o ki, bu bilgiye sahip olan adam ortadan kaybolmuş. Open Subtitles يبدو الرجل الذي كان عنده المعلومات إختفت.
    Evet, hikayeye göre kimse bunu onaylayamadan ortadan kaybolmuş. Open Subtitles أجل , في الحقيقة لقد أختفت طبقاً للقصة , قبل أن يتحقق من الأمر أي أحد
    Kredi kartıyla benzin aldıktan sonra ortadan kaybolmuş. Open Subtitles بعد أن تم إستعمال بطاقتة الإئتمانية لشراء البنزين، أختفى بدون اي اثر.
    1982'de, 8 kişi ortadan kaybolmuş. Open Subtitles عام 1981 ثمانية أشخاص مختلفين اختفوا بنفس العام
    Arkadaşlarıyla burada eğlenirken birden ortadan kaybolmuş. Open Subtitles كانت هنا تحتفل مع مجموعة أصدقاء عندما تلاشت ببساطة
    ortadan kaybolmuş olamaz. Open Subtitles ..إنه لم يختفي فحسب
    Demek istediğim Parkinson'a yakalanmış ve ortadan kaybolmuş harika bir baba değildi. Open Subtitles أعني أنه لم يكن أباً عظيماً أصابه مرض الباركينسون واختفى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more