Filistin ve İsrail hakkında Ortadoğu'dan gelen daha büyük bir konuşmamız da var. | TED | لقد حصلنا على محادثة أكبر حول إسرائيل وفلسطين يشع من منطقة الشرق الأوسط. |
Almanya'nın, Türkiye'nin, İngiltere'nin Ortadoğu'da ilerlemesine karşı, dayanmasına ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | إحتاجت ألمانيا صمود تركيا ضدّ التقدّم البريطاني فى الشرق الأوسط |
Ülkenin avantajı, A.B.D ve Ortadoğu arasında köprü rolü oynaması. | Open Subtitles | والجزء الظاهر وصول بلادك إلى جسر بيننا وبين الشرق الأوسط |
Belki de bu sadece bir Ortadoğu kültürüdür ve zaman içinde İslam ile karıştırılmıştır. | TED | ربما هي ثقافة الشرق الاوسط اختلطت مع الدين الاسلامي |
Ortadoğu'ya kadar uzanan taşlık kanyonlar, dağ keçisi gibi hayvanlara barınak sağlar. | Open Subtitles | الوديان الصخرية تشكل الملاذ الآمن للحيوانات في الشرق الأوسط مثل الوعل النوبي |
- İngiliz polisi Ortadoğu'ya karşı? - Bizim yapıyor olmamızı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | الشرطة البريطانية ضد الشرق الأوسط وهل يجب ان نفعل ذلك بدلاً عنهم |
Her zaman olduğu gibi ve hepimizin istediği gibi. Ortadoğu'da barış. | Open Subtitles | هو كما كان دائماً وما نرجوه جميعاً هوالسلام في الشرق الأوسط |
Bunlar da, Ortadoğu'nun Ortaçağ dönemi gelenekleridir. | TED | والتي هي تقاليد الشرق الأوسط التي تعود الى العصور الوسطى |
Gerçekten, insanların Ortadoğu'yu nasıl gördüğünü değiştirdik. | TED | نحن حقًا غيرنا الطريقة التي ينظر بها الناس علي الشرق الأوسط. |
2003 yazında bir özel harekat kuvveti görevini yönetmek için atandım ve bu görev, Ortadoğu boyunca yayılan El Kaide ile savaşmaktı. | TED | في صيف 2003، عُيِّنتُ لأقود فرقة مهمة عمليات خاصة، وكانت فرقة هذه المهمة منتشرة في الشرق الأوسط لمكافحة تنظيم القاعدة. |
Britanya Dışişleri Bakanlığı'nda Ortadoğu Barış Süreci birimini yönettim. | TED | فقد كنت أترأس قسم السلام في الشرق الأوسط في وزارة الخارجية البريطانية. |
Ve sorumluluğum Ortadoğu oldu ki bu benim uzmanlık alanımdı. | TED | كنت مسؤولا عن الشرق الأوسط. الذي كان من اختصاصي. |
Ortadoğu'ya baskı yapıp onları savaş için tahrik etmeye çalıştık. | Open Subtitles | بالبدء فى ممارسة الضغوط و جمع المعلومات حول أمكانية الدفع بالمزيد من القوات إلى ساحة الشرق الأوسط |
Bildiğiniz üzere Ortadoğu'da büyük bir kriz yaşamaktayız. | Open Subtitles | كما تعلمون، فأن لدينا كارثة كبيرة في الشرق الأوسط |
Ortadoğu'daki en yakın dostumuz İsrail, hem de Beyrut'a 20 dakikalık bir mesafede. | Open Subtitles | أسرائيل هي أفضل صديقة لأمريكا في الشرق الأوسط وهي مسافة 20 دقيقة فقط من بيروت |
Asya ve Ortadoğu'dan müşteriler beklemede efendim. | Open Subtitles | زبائن من آسيا و الشرق الأوسط على إنتظار، يا سيّدي |
20. yüzyıl başlarında, Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla birlikte, tüm Ortadoğu sömürgeleştirildi. | TED | ففي بداية القرن العشرين .. عندما انهارت الامبرطورية العثمانية تم إستعمار كل الشرق الاوسط |
Bu deneyim, Ortadoğu'daki diğer Müslüman ulusların çok yakın zamana kadar sahip olmadığı birşeydi. | TED | وهذه التجربة .. لم تعيها الكثير من المجتمعات الاسلامية في الشرق الاوسط حتى قريبا جدا |
Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması beş asır boyunca Ortadoğu'ya hükmeden Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünü hızlandırmıştı. | Open Subtitles | بداية الحرب العالمية الاولى اسرعت من نهاية الامبراطورية العثمانية والتى حكمت الشرق الاوسط 500 عام |