Belki de Ortalık durulana kadar birkaç gün uzak durman daha iyi olur. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل أن تحافظي على مسافتك لأيام قليلة حتى تهدأ الأوضاع |
Ortalık yatışınca seni ararım, buradan gideriz. | Open Subtitles | و عندما تهدأ الأوضاع سأتصل بك و سنذهب بعيداً |
Bak, Ortalık yerde seni vurmayacaklar o yüzden lanet olası çeneni kapat! | Open Subtitles | اسمعي ، لن يطلقوا عليكِ في العلن لذا أصمتي فحسب |
Umarım mesajlarını kontrol ediyorsundur çünkü burada Ortalık gerçekten karıştı. | Open Subtitles | أتمنى أن تتفقد رسائلك لأنه يوجد لدينا فوضى عارمة |
Ortalık ne kadar dağınıksa o kadar çalışmışız gibi görünecek biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرفين أن كلما كان المكان فوضوي، كلما بدا الأمر كأننا كنا نعمل بجد. |
Basın bir duyarsa Ortalık karışır. | Open Subtitles | إذا الصحافة وضعت يديها عليه فالوضع سيكون فوضوياً |
Ortalık berbat durumda. Üç haftada ikinci kez son anda kurtuluyorsun. | Open Subtitles | هذا المكان في فوضى، لثاني مرّة خلال 3 أسابيع تراوغين الموت. |
Ortalık yatışınca, saklandığı yerden çıkar sanırım. | Open Subtitles | وهم يعتقدون أنه سيظهر علي الساحة مرة أخري بمجرد ان تهدأ الأجواء |
Ortalık sessizleşti. Tekrar başlayabiliriz. | Open Subtitles | يسود الهدوء الآن نستطيع البدء مرة ثانية |
Ortalık yatışınca seni ararım, buradan gideriz. | Open Subtitles | و عندما تهدأ الأوضاع سأتصل بك و سنذهب بعيداً |
Hayır, şaşırmam. Bebeğimiz yeni doğdu ve bu sabah Ortalık biraz curcunaydı. | Open Subtitles | كلاّ، إنّما رُزقنا بطفل مؤخّراً وكانت الأوضاع مضطربة صباح اليوم |
Gelen giden yok. Ortalık hala sessiz. | Open Subtitles | الأوضاع هادئة ، يبدو أننا سننام على الفراش |
Ortalık sakinleşene kadar uykuda kalmalarını söyle ve sahip olduğun her evrağı yok et. | Open Subtitles | فليختفوا عن الأنظار حتّى تهدأ الأوضاع تخلّصي من كل المستندات التي بحوزتك |
O yüzden Ortalık sakinleşene kadar burada kalacağız. | Open Subtitles | اذاً سنمكث هنا حتى تهتدي الأوضاع ، حسناً ؟ |
En azından kısa bir süreliğine, Ortalık biraz durulana kadar... | Open Subtitles | لفترة وجيزة على الأقل إلى حين تهدء الأوضاع هنا |
Ayrıca kakalarını da Ortalık yere yapıyorlar! | Open Subtitles | ويقضون حاجتهم في العلن كان عليّ أن أغض بصري |
Ortalık darmaduman, ama taş çatlasa 50 dolarlık hasar vardır. | Open Subtitles | انها فوضى عارمة ولكن قيمتها 50 دولار فقط |
Biraz hareketlilik iyi olur. Arthur üniversiteye gittiğinden beri Ortalık çok sakin. | Open Subtitles | من اللطيف أن يكون هناك إثارة هنا كان المكان هادئاً منذ ذهب آرثر للجامعة |
Gizleniyor. Ortalık karışık şu an. | Open Subtitles | . إنّه مختبئ، فالوضع حامِ الآن |
Ortalık çok dağınık. | Open Subtitles | رُبما سيكونُ المكان في حالَة مَزرية. |
Belki de geri kalanını Ortalık iyice karışmadan göndermek istersin? | Open Subtitles | .ربّماتودّ. ترحيل الآخرين قبلما تدمَى الأجواء. |
Şimdi, Ortalık sakinleştiğinde, arka kapıdan dışarı çık. | Open Subtitles | عندما تهدأ الأمور اخرجي من البوابة الخلفية |
Ortalık sakinleştiğinde, beni aradıklarında gelir alırım. | Open Subtitles | عندما يهدأ وأحصل على المكالمة، سآتي اعتقالهما. |
Becky birazdan geliyor ve Ortalık rezalet. Durup temizlik yapmalıyım. | Open Subtitles | (بيكي) قادمة الآن، وأنا أقف على كومة مِن الروث، أريد أن أبدأ بالتنظيف. |
Yani biri öğrenirse baya bir karışır Ortalık. | Open Subtitles | لو اكتشف أحد أنني بهذه الضخامة ستعم فوضى |