"ortam" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيئة
        
    • البيئة
        
    • الجو
        
    • أجواء
        
    • البيئه
        
    • بيئه
        
    • الأجواء
        
    • جوّ
        
    • المحيطة
        
    • مناخ
        
    • هو الوضع هناك
        
    • فُقِدتْ في
        
    • الجوّ المحيط
        
    • البيئيه
        
    • المناسبه
        
    Sizler de Kendini Örgütleyen Öğrenme ortam'ları oluşturabilirsiniz. evde, okulda, okul dışında, kulüplerde. TED يمكنكم صناعة بيئة للتعلم الذاتي في البيت، في المدرسة، خارج المدرسة، في النوادي.
    İnsanlar aç ve az beslenmiş olduklarında selle birlikte yer değiştirmeye devam ederlerse bu, bazı hastalıklar için mükemmel bir ortam oluşturur. Open Subtitles عندما يجوع الناس ويعانون من سوء التغذية من جرّاء الفيضانات فإنه ما من شك أن هذا بمثابة بيئة مناسبة لبعض الأمراض المعدية
    Belki de tüm bunlar tomruk şirketlerine düşmanca bir ortam yaratmak içindir. Open Subtitles ربما سبب فعل كل هذا هو خلق بيئة عمل عدائية لشركات التحطيب
    Elbette, oğlum çevresindeki dilden zengin ortamdan öğreniyor, ama o ortam da ondan öğreniyor. TED بالطبع، ابني يتعلم من بيئته اللغوية، و لكن هذه البيئة تتعلم منه أيضا
    Aslında, burada eşit bir sıklıkta meydana gelen komutların olduğu yaşamsız bir ortam vardır. TED هنا هي البيئة التي لا توجد بها حياة حيث تظهر كل تعليمة بتردد متساوي
    Bu konu hakkında benimle konuşabileceğini hissettiğin bir ortam yaratmadığım için. Open Subtitles لأني لم أهيئ الجو المناسب عندما أتتكِ رغبة بالتحدث بالأمر معي
    Belki romantik bir ortam. Open Subtitles مائدة،نوادل أو حتى نادل واحد و ربما أجواء رومانسية أيضاً
    Çocuk oyunculuğu dünyası bir çocuk için çok kötü bir ortam olabilir. Open Subtitles أعني .. عالم تمثيل الأطفال قد يكون بيئة سيئة للغاية لـ طفل
    Çünkü internet özgürlük isteği ile güvenlik talepleri arasında eski bir ikilemi derinleştiren yeni ve karmaşık bir ortam oluşturdu TED لأن الانترنت قد شكل بيئة جديدة و معقدة للمأزق القديم الذي يبحث بشدة طلبا للأمن مع الرغبة في الحرية.
    Bugün siber silahlar tarafından yaratılan ortam bu, ve tarihi açıdan Avrupa'da Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcındaki ortam buydu. TED هذه هي البيئة التي يجري إنشاؤها عبر الأسلحة الالكترونية اليوم وتاريخيا كان بيئة أوروبية في بداية الحرب العالمية الأولى.
    Bunun yerine kendi başınıza öğrenebilmeniz için doğal yeteneğinizi açığa çıkaracak bir ortam ve kaynak sağlayabilirler. TED بدلاً من ذلك، يمكنهم توفير بيئة وموارد التي تحفز قدرتك الطبيعية لتتعلم بنفسك.
    Evde bakım, ölmek için güzel bir ortam sunuyor. TED البيئة المنزلية تحوم حولها هالة تُوحي بأنها بيئة لطيفة للاحتضار.
    Bize risk için ortam tanır, güven için. Başarısızlığın işten atılma sebebi olmadığı bir yer. TED يعطينا بيئة للمخاطرة، للثقة، حيث الفشل ليس جريمة قاسية.
    Robot, farenin sakat bacaklarını kullanmak için her şeyi denemesine izin veren güvenli bir ortam sağladı. TED الروبوت يؤمن البيئة الآمنة التي تسمح للفأر للمحاولة بأي شيء ليتم إشراك الساقين المشلولتين
    Anlatıcı: Bu ortam Kanzi ve Panbanisha için hiç beklenmedik bir potansiyeli beraberinde getiriyor. TED هذه البيئة توفر أحتمالات لا محدودة لكل من كانزي وبانبانيشا.
    Ona uygun bir ortam sağlayın, iyi gelişmesi gerekiyor. Open Subtitles يجب أن نمنحه الجو المغذّي الذي يحتاج إليه لتنمية طاقاته
    çok huzurlu bir ortam yaratmak istiyoruz tüm ülkede. Muhalefet bile hayrete düştü bu yüzden her şeyi kontrol altında tutuyorlar. Open Subtitles كما تعرف، تمكّن الوزير من خلق أجواء سلام في البلد بأكمله
    Los Angeles Polis Departmanı onun için uygun bir ortam değil. Open Subtitles ان قسم شرطة لوس انجلس ليست.. ليست البيئه المناسبه له
    Sıvı hâlde suya ihtiyaç duyduğumuz için değil "sıvı hâlde su", buranın yaşamın gelişip devam edebileceği bir ortam olduğu anlamına gelebileceği için. Open Subtitles ليس فقط لأننا نريد ماء سائل ..لكن الماء السائل يعني أنه يمكن أن تكون بيئه صالحة لتطور وإستمرار الحياة
    Ama oradaki ortam insanın ufkunu açıyor. Her saniye fikir alışverişi yapılan bir yerdi. Open Subtitles لكن الأجواء هناك كانت محفزة، وشحذت عقلي بأفكار جديدة
    Bütün öğrencilerimiz için uygun bir ortam yaratmak için çok uğraştik. Open Subtitles عملنا بجدّ لتوفير جوّ مفتوح لجميع تلاميذنا
    Arka uçtan buraya ulaşması sayesinde, ortam sıcaklığını... değiştirmekten ziyade, geçiş sıcaklığını ileten... düzlemi değiştireceğiz. Open Subtitles نأتي من المؤخرة أحسن من تغيير الحرارة المحيطة إذا غيرنا المستوى فسوف تتصل الدارة الحرارة الواصلة وبتفجير هذه الحواف
    Çünkü bu sayede bebek için de sağlıklı bir ortam yaratmış olursunuz. Open Subtitles لذا ما عليكِ فعله الآن هو إنشاء مناخ صحي لك لأنّه هكذا ستنشئين مناخاً صحياً للجنين.
    ortam neşe, eğlence ve dansla doluydu. Open Subtitles "الاجواء فُقِدتْ في متعة مرح ورقص."
    Belki de ortam için gelmiştir. Open Subtitles . ربّما جاء لأجل الجوّ المحيط
    Yırtılmalar dikildi. ortam sıcaklığı 27 derece. Open Subtitles خيط التقطيب قد تمزق درجة الحراره البيئيه 27 درجه
    Uygun bir ortam hazırlayalım. Open Subtitles لندع هذا يحدث حالا يجب أن نجرى الإعدادات المناسبه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more