Hiçliğin tam ortasında bir yerde hayatımızı geçirseydik biz de biraz tuhaf görünürdük. | Open Subtitles | سوف تكونين معزولة أيضا إن قضيت حياتك في منتصف مكان لايوجد به أحد |
Yetmişlerin ortasında, bir dönem onu verdiğim için dayanılmaz bir pişmanlık hissettim. | Open Subtitles | كانَ هناك دورة في منتصف السبعينيات حيثُ شعرتُ بندم كبير بتخليي عنه |
Arkadaşlarım ve ebeveynlerimle birlikte okyanusun ortasında bir teknede olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون مع أصداقئي ووالدي على قارب في منتصف المحيط |
Birinin yüzü sana dönükse onu sırtından vuramazsın. Gerçek, ikisinin ortasında bir yerde. | Open Subtitles | غير ممكن الحدوث عندما شخص ما يواجهك الحقيقة في مكان ما في الوسط |
Karanlığın ortasında bir güneş gibi doğan bir umut | Open Subtitles | الأمل الذى يجئ مثل الضوء فى منتصف الظلام |
Gece mesaisinin ortasında bir Federal Ajan'ı görmek alışılmadık bir durum. | Open Subtitles | هذا جميلاً فى العادة عميل فيدرالى فى وسط الفترة الليلية |
Tiftik dokuma doğum kanalının ortasında bir yerde? | Open Subtitles | في مكان ما من وسط قناة صوف الأنغورا للولادة |
Birden, 40'lı yılların ortasında, bir uğultu ortaya çıkmaya başladı. | TED | وفجأة، في منتصف الأربعينيات، بدأت تحدث ضجة. |
Kariyerimin ortasında bir zamanda bir gün karar verdim, o kadar çok iş ile meşguldum ki kendimi test etmeye karar verdim. | TED | في يوم من الأيام قرّرت في منتصف الطريق في حياتي المهنية، وكنت منشغلا بأشياء كثيرة في عملي، قررت اجراء اختبار لنفسي. |
Mesela, onlara Atlantik'in ortasında kayak sporu yaptırdım, orası Atlantik'in ortasında bir dağ. | TED | على سبيل المثال .. آخذهم للتزلج في منتصف الاطلنطي على حزام جبلي في منتصف المحيط الاطلنطي |
Avrupa'nın ortasında bir Volkswagen 1200'ün içinde yaptığıma? | Open Subtitles | أقف في منتصف أوروبا أجامع فولكسفاجن موديل 1200. |
Hiçliğin ortasında bir insan evladı ölüyordu ve iki grup birbirine bakıyordu. | Open Subtitles | في منتصف اللامكان كان هناك إنسان يحتضر ،ومجموعتان متواجهتان |
Okyanusun ortasında bir numara olduğuna eminim. | Open Subtitles | متأكد أنه في منتصف المحيط، أنت تماما القنبلة 'م. |
Hadi ya, ben de Irak'ı hep çölün ortasında bir yerde hayal ederdim. | Open Subtitles | ذلك غريب، لطالما اعتقدت أنّ العراق في منتصف الصحراء |
Cadde'de sokağın ortasında bir posta kutusu var. | Open Subtitles | الشارع لديه 40 صندوق بريدي في منتصف الحي |
Ona göre, ortasında bir çizgi olan... iki başka çizgi gibi birşeymiş. | Open Subtitles | ويقول أنه يشبه الخطين. مع خط آخر في الوسط. |
Şimdi hiçliğin ortasında bir şeyleri kanıtlamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | والان أنا هنا فى منتصف ألا مكان أحاول أن أثبت شئ لا أعرف حتى ما هو لكننى أعرف أننى أحاول أن أثبت ذلك من أجلهم |
Sadece avlunun ortasında bir tuvalet, ve ondan geriye kalan hiçbir şey yok. | Open Subtitles | مُجرد مِرحاض فى وسط الفناء ولا يوجد اى شيء ينمُو فيه. |
Hastalar genelde hastanede, okyanusun ortasında bir adada olduklarından daha iyidir çünkü ne olacağı hiç belli olmaz. | Open Subtitles | حسنا,المرضى من الأفضل لهم أن يكونوا في مشفى بدلا من وسط المحيط,لأنكِ لا تعلمين أبدا ما قد يحصل |
Bu girişim görüntüntünün ortasında bir karanlık nokta olacağı anlamına gelir. | Open Subtitles | هذا التداخل يعني أن الصورة ستكون لها بقعة مظلمة في وسطها. |
Gün ortasında bir kişiye daha saldırmak büyük risk. | Open Subtitles | مخاطرة عالية ان تواجه شخصا في وضح النهار |
Derenin ortasında bir taşın üzerinde duruyormuş, sonra sular yükselmiş ve boğulacağını anlamış. | Open Subtitles | يَجْلسُ على صخرة في منتصفِ النهرِ والماءِ يعلو ، ويَعْرفُ أنّه سَيَغْرقُ |
Beyaz bir adam mahallenin ortasında bir örgü dükkanında mı? | Open Subtitles | رجل أبيض يدخل متجر العناية بالشعر في مُنتصف حيّ السود؟ |
Okyanusun ortasında, bir kasırga sırasında büyük bir su baskını oldukça muhtemel. | Open Subtitles | , في وسط المحيط خلال الإعصار تعتبر الكثير من الفيضانات احتمالاً واضحاً |