"ortaya çıkardığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • بأن القضيّة العربيّة باتت
        
    • يكشف
        
    • اكتشفه
        
    "...ortaya çıkardığı sonuçlar... Open Subtitles بأن القضيّة العربيّة باتت مصيريّة...
    "...ortaya çıkardığı sonuçlar... Open Subtitles بأن القضيّة العربيّة باتت مصيريّة...
    Bu yüzden onu bulduğunuzda, beklenmedik bir güzellik açığa çıkarır, tıpkı karanlığın samanyolunu ortaya çıkardığı gibi. Open Subtitles لذا. لو أنك وجدته الصمت سوف يكشف لك عن جمال غير مُتوّقع
    Her açıkIamadan daha iyisi şiirin ortaya çıkardığı duyguIarın, onu kavramaya müsait bir ruh tarafından bizzat tecrübe ediImesi. Open Subtitles ...الأفضل من أي تفسير ...هو الشعور بأن الشِعر يكشف الطبيعة لكي نستطيع فهمها
    - Lundy'nin bu şehirlerde hiç Üçlemeci cinayetleri ortaya çıkardığı olmamış. Open Subtitles ) لم يكشف (لاندي) جرائم قاتل الثالوث في هذه المدن...
    Heisenberg'in soyut matris mekaniğinden ortaya çıkardığı şey atom dünyası hakkında derin ve sarsıcı bir gerçekti. Open Subtitles ما اكتشفه هيزنبرج من خلال ميكانيكا المصفوفات المجردة كانت حقيقة غامضة و صادمة عن العالم الذري
    Hardman'ın yaptığımı ortaya çıkardığı şu şeyi biliyorsun ancak bilmediğin şey, nedeni. Open Subtitles تعلمين ما فعلته (والذي اكتشفه (هاردمان ولكن مالم تعرفيه هو لماذا فعلته
    Buradaki suların neden bu kadar zengin olduğunu ve bunun Avustralya'nın geleceği hakkında ortaya çıkardığı şeyin ne olduğunu bulmak için komşu ada olan Wangi Wangi'de karaya çıkıyorum. Open Subtitles لتعلم لم المياه هنا ، غنية للغاية و ماذا يمكن أن يكشف ، ذلك بشأن مستقبل أستراليا سأذهب للشاطيء ، للجزيرة (القريبة (وانجي وانجي
    Jessica, beni dinle. Hardman'ın yaptığımı ortaya çıkardığı şu şeyi biliyorsun ancak bilmediğin şey, nedeni. Open Subtitles (جيسيكا)، أصغي إلي، تعرفين ما اكتشفه (هاردمان) عما فعلته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more