"otel odasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • غرفة الفندق
        
    • غرفة فندق
        
    • الفندق في
        
    İki kişinin aynı otel odasını paylaşması kaçınılmaz olarak bir tür, nasıl söyleyeyim, bir tür... Open Subtitles شخصيان يشتركان فى نفس غرفة الفندق فأنهما يشتركان فى رابطة واحدة .. ويدخلان فى
    Arabam yok, otel odasını da ödeyemem. Open Subtitles لا أملك سيارة , وأنا لا أستطيع تحمل غرفة الفندق.
    Buz Kamyonlu Katil'in otel odasını kanla doldurduğu olay mahalli vardı ya hani? Open Subtitles هل تتذكرين مسرح جريمة قاتل شاحنة الثلج ؟ عندما قام بملئ غرفة الفندق بالدم ؟
    Ondan sonra da bir otel odasını incelememiz gerekecek. Open Subtitles حسناً , إذاً لدينا غرفة فندق نتحقق منها وداعاً
    Sen ve ben, bir otel odasını paylaşıyoruz, çocukluğumuzdaki gibi. Open Subtitles نحن نتشارك في غرفة فندق كما لو اننا اطفال
    Honey Groove'daki otel odasını hiç terketmemiş olmayı dilerdim, 'çünkü sen harikasın, biz--harikayız, ve o gece... harikaydı. Open Subtitles لقد تمنيت بأن لا نترك غرفة الفندق في الهوني غروف ... لأنك كاملة ونحن كنا مدهشين
    Maktulün kaldığı otel odasını bulduk. Open Subtitles لقد تعقبنا غرفة الفندق الذي كان يمكث به ضحيتنا
    Ödediğin otel odasını görmelisin. Open Subtitles يجب أن ترى غرفة الفندق تلك التى دفعت ثمنها.
    Sonra otel odasını düşündüm geri dönmeliydim, ve bu beni cok korkuttu. Open Subtitles ثم فكّرتُ في غرفة الفندق الذيسأضطرللعودةإليها.. وأخافني هذا بشدّة
    Demek istediğim şu ki, kiralık bir smokini kuru temizlemeye vermezsin. Bir otel odasını dekore etmezsin. Open Subtitles لا تقوم بإعادة تزيين غرفة الفندق
    - Halen otel odasını inceliyorlar, fakat biraz sarpa sarmış gibi görünüyor. Open Subtitles -مازالو يبحثون في غرفة الفندق, لكن يبدو أن هذه القضية قد أغلقت بسرعة.
    Tamam. otel odasını kendim kontrol etmek istiyorum sonrada Walker la konuşacağım. Open Subtitles أريد النظر في غرفة الفندق بنفسي " والتحدث مع " وولكر
    - Benim o otel odasını kiralama sebebim olması komik. Open Subtitles هم سبب وجودى فى غرفة الفندق تلك
    Nathan'la aynı otel odasını paylaşmak. Open Subtitles (بل أن أتشارك فى نفس غرفة الفندق مع (ناثان
    Honeygrove'daki otel odasını hatırlıyor musun? Open Subtitles حسناً، أتتذكر غرفة الفندق في"هونيجروف"؟
    Teknisyenler otel odasını ve Thaulow'un evini inceliyor. Open Subtitles التقنيين يفحصون غرفة الفندق ومنزل (تالوف)
    Rigsby ve Jane bir ekiple baştan sona otel odasını arıyorlar ama henüz bir şey yok. Open Subtitles ريجسبي) و(جاين) يقومان بتمشيط) غرفة الفندق ولكن ليس لدينا شيء حتى الآن
    Bu iki çalışanın birkaç hafta üst üste bir otel odasını paylaştığını öğrendim. Open Subtitles يبدو أنهم تقاسموا غرفة فندق بضعة أسابيع على التوالي
    otel odasını mahvetmenin haricinde bence iyi iş çıkardık. Open Subtitles CHLOE: حسنا، حسنا، جانبا من غرفة فندق دمرت، فعلنا العمل الجيد هنا.
    Katil otel odasını dağınık halde bırakmış. Open Subtitles الجاني ترك الفندق في حالة فوضوية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more