| Özür dilerim bayan ama, otelimde farelere müsade edemem. | Open Subtitles | أنا آسف يا سيدتي ولكنى لا أستطيع أن أسمح بالفئران في فندقي |
| Oh,o bir Japon. Lütfen, benim otelimde olmaz. | Open Subtitles | يا الهي انها يابانيه من فضلك سيدي ليس في فندقي |
| Ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ama otelimde kalamayacaksın. | Open Subtitles | لا أعرف ما سأقول لهم لكنك لن تبقى في فندقي |
| Artık endişelenmeyin. otelimde oda bol. | Open Subtitles | لا تقلقوا ، لديّ غرف شاغرة كثيرة في فندقي |
| O pislik benim otelimde kalmalıydı. Ona çatı katı süitini kim verdi? | Open Subtitles | لقد جلس بفندقي هذا اللعين من قبل أعطيناه الجناح العلوي |
| Bence kendiniz görmelisiniz. Yeni otelimde konuğum olarak. | Open Subtitles | عليكي أن تري ذلك بنفسكِ , كضيفتي في فندقي الجديد |
| Hadi, otelimde parti yapabiliriz. | Open Subtitles | بحقك، لقد أخبرتك أننا نَستطيع الإحتفال فى فندقي. |
| Ve bu gece benim otelimde benim sahneme çıkıp benim yeni yılıma merhaba diyecek. | Open Subtitles | والليلة سيكون على مسرحي فى فندقي وسيقوم بالغناء فى ليلة رأس السنة بحق السماء |
| otelimde ne bok yaptığını bilmiyorum ama şunu biliyorum ki bunu yapmayı derhal kesiyorsun. | Open Subtitles | انا لا اعرف ماذا انت تفعل في فندقي, لكنني أعرف إلى هذا الحد انت ستوقف ان تفعل ذلك الان. |
| Bekle bir dakika, şimdi iki cinayet oldu. - Benim otelimde. | Open Subtitles | انتظر، وقعت حادثتا قتل إلى الآن في فندقي |
| Paramı aldıktan sonra otelimde birer içki içebiliriz. | Open Subtitles | سأصرف نقود الفوز ويمكننا احتساء شراب في فندقي |
| Seni bir daha otelimde görürsem polisi ararım. | Open Subtitles | سأتصل بالشرطة إذا رأيتك في فندقي مُجدداً |
| otelimde yeterince uzun süre yaşadın John burada imkansızın mümkün olduğunu kanıtlayacak kadar çok şey gördün. | Open Subtitles | لقد عشت في فندقي لمدة كافية ,جون, رأيت ما يكفي من الأدلة لتعرف ما هو مستحيل يصبح ممكن هنا. |
| otelimde, her zaman birileri izler. | Open Subtitles | في فندقي دائماً هناك شخص يراقب |
| Brian çok sevimlidir. Benim otelimde kalır. | Open Subtitles | براين فتاة انه دائما يقيم في فندقي |
| Ama benim otelimde. Genel müdürüm ve arkadaşımsın. | Open Subtitles | . لكن فندقي . انت هو مديري العام |
| Benim otelimde kalıyorlar. Paralarını istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم في فندقي وهم يريدون أموالهم. |
| otelimde artık bunların olmasını istemiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد أن يحدث هذا في فندقي بعد الأن . |
| Bir iki hafta önce Mumbai'de otelimde, gecenin bir yarısı ter içinde uyandım. | Open Subtitles | قبل أسبوعان في فندقي في "مومباي", استيقظت في منتصف الليل مُتَصَبِّبًامنالعرق, |
| otelimde çalış. | Open Subtitles | تعالي اعملي في فندقي |
| otelimde silahlı bir sürü adam var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الرجال المسلحين بفندقي. |